Londra'da ilk günlerimdi.
Bir kitapçının önünde şöyle bir yazı gördüm:
"Ölmeden önce okumanız gereken 10 kitap."
Böyle bir yazı daha önce hiç görmemiştim.
Doğal olarak merak ettim ve içeri girdim.
Bahsedilen 10 kitaba baktım.
Sıradan kitaplardı.
Bunun ilgi çekmek için yazılmış bir mesaj olduğunu anladım.
Kendi kendime güldüm.
İlginç kitaplar olsaydı ne olurdu ki...
Ölmeden önce belli bir liste tutup bunları okumak mı lazım?
Farz edelim listedeki kitapları okudum.
Ne olacaktı ki?
Ahirette daha iyi bir yer mi edinecektim.
Yoksa sorgu meleklerinin sorularını ve cevaplarını mı bulacaktım?
Mesaj da çok saçmaydı benim merak edip içeri girmem de.
Son günlerde iyi blog yazısı nasıl yazılır diye bir araştırma yaptım.
Çıkardığım özeti de bir yazı ile yayınladım.
Konu ile ilgili araştırma yaparken şunu gördüm.
Başlık okuyucunun dikkatini çekmeliymiş.
Merak uyandırmalı ve duyguları harekete geçirmeliymiş.
"Son fırsat" veya "Kaçırmayın" gibi insanları yazıyı tıklamaya teşvik edecek mesajlar içermeliymiş.
Bu bana biraz sahtekarlık gibi geliyor.
Okuyucuyu kızdıracağını düşünüyorum.
Çünkü beni kızdırıyor.
Ne zaman ilgi uyandıran bir başlık görüp yazıyı tıklasam ve yazının içeriğinin başlıkla alakası olmadığını görsem uyuz oluyorum.
Bu yüzden bu tür başlıklar atmamaya çalışıyorum.
Bence doğrusu da bu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder