.quickedit {display:none;} .quickedit {display:none;}

12 Ocak 2025 Pazar

Ülkücüleri birbirine mi kırdıracaklar? [12.01.2025]

Milliyetçi olduğunu ifade eden insanlar siyasi partiler arasında ulusalcı, milliyetçi, Türkçü, ülkücü gibi adlar altında zaten bölünmüş durumdalar.

Bu yüzden halkımızın yüzde 70'ten fazlası kendisini bu ifadelerin herhangi biri ile tanımlamasına rağmen bu bölünme sebebiyle iktidar siyasal İslamcılarda.

Ancak bunlardan, kendisini milliyetçi veya ülkücü olarak tanımlayanlar (birden fazla partiye bölünmüş olsalar da) hala büyük bir kitle.

Anlaşılan o ki, sayıları da artıyor.

Üç milliyetçi partinin oylarını toplarsanız durumu açıkça görürsünüz.

Hal böyle olunca, bu üç parti seçmeninin bir partide veya bir çatı altında birleşme ihtimali, iktidar olmak isteyen her siyasi görüşün en büyük endişesidir diye düşünüyorum.

Bu yüzden bu kitleyi daha da bölmek ve hatta birbirine kırdırmak birilerinin mutlaka hesabına gelebilir.

Bu genel çerçeve içinde bakarsak, son günlerde terörist başı Abdullah Öcalan'ı durup dururken, üstelik PKK bitme noktasına gelmişken, mecliste konuşmaya davet etmek daha anlamlı geliyor.

Bu kadar saçma sapan bir sözün hem de hiç beklenmeyen milliyetçi bir partinin lideri tarafından telaffuz edilmesi herkes gibi benim de tuhafıma gitmişti.

Acaba Kandil-DEM Parti-Öcalan üçlüsünü bölmek için bir manevra mı diye düşündün önceleri.

Sonra, birçok kişinin iddia ettiği gibi, yeni anayasa için DEM Parti'nin desteğini almak ve Reis(?!...)'i tekrar seçtirmek için yapıyorlardır diye düşündüm.

Ama son gelişmelere bakınca bunun başka bir maksadı olabileceği de dikkatimi çekmeye başladı.

Bildiğiniz gibi, terörist başı muhabbetini açan şahıs İYİ Parti liderine demediğini bırakmadı.

Çünkü DEM ile kesinlikle görüşmeyeceğini açıkladı İYİ Parti.

Terörist başının mecliste konuşması söylemine de oldukça sert çıktı.

Tabi, Zafer Partisi de benzer bir tavır sergiledi.

Ama onun oyu daha az.

İyi Parti mecliste aynı zamanda.

Bu sebeple İYİ Parti ile malum şahıs arasındaki ortam giderek gerilmeye başladı.

İYİ Parti genel başkanı, fırıldak suçlamasına karşı iddia sahibinin topaç olduğunu ve bu topacı kimin çevirdiğini bildiğini söyleyerek karşılık verdi.

Bu gerginlik üzerine Ülkü Ocakları da topa girdi.

Ne söylediler bilmiyorum ama sanırım İYİ Parti liderini tehdit etmişler.

Ankara'da dolaşamazsın filan demişler.

Dernek statüsündeki bir yapının bir siyasi parti liderini tehdit etmesi, herhangi bir demokratik hukuk devletinde olacak şey değil.

Ama bizde oluyor.

Daha önce birçok gazeteciyi dövdükleri yazılıp çizildi.

Hatta bazı siyasetçilere de saldırı ve tehditlerde bulundukları iddia edildi.

Ama nedendir bilinmez, bu konuda hiçbir şey yapılmadı.

Hatta sokak ortasında ocağın eski başkanı bir uyuşturucu torbacısına vurduruldu.

Ocak ve parti ile bağlantıları olduğu iddiaları basın organlarında uzun süre dile getirildi.

Yine hiçbir şey yapılmadı.

Şimdi de ocak, diğer milliyetçi partilerin sindirilmesi, korkutulması için kullanılıyor sanırım.

Plan da bu herhalde.

Ülkücüleri/Milliyetçileri birbirine kırdırmak istiyor birileri.

Uyanık olmak lazım.

Başkasının değirmenine su taşımamak lazım.

Başkasına baston veya değnek olmamak lazım.

Onun yerine birleşerek iktidar adayı olmak lazım.

Mantıklı olan budur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder