.quickedit {display:none;} .quickedit {display:none;}

11 Kasım 2024 Pazartesi

Londra'nın kapkaççıları.

 2008-2010 yılları arasında Londra'da iki yıl görev yaptım.

Bizim elçiliğin çok yakınında Modern Londra'nın ilk planını yapan bir adamın heykeli vardı.

1666 yılında meydana gelen ve Londra'nın büyük bir kısmının yanıp kül olmasına sebep olan Büyük Londra Yangını'ndan sonra Kral şehrin planlanması için bu adamı görevlendirmiş.

Adam da Avrupa'nın büyük başkentlerinin imar planlarını inceleyerek Lonra'nın yeniden inşasında kullanılacak planı yapmış.

Bu yazıda bahsettiğim adamdan veya yaptığı plandan bahsetmeyeceğim.

Yangın öncesindeki Londra'dan bahsedeceğim.

Çünkü yangının kendiliğinden çıkmadığı, Londra'daki suç ortamını bir türlü düzeltemeyen kral tarafından kasten çıkarıldığına dair iddialar var.

O zamanın Londra'sı dar ve pis sokakları ile akşamları kimsenin gezmeye cesaret edemeyeceği bir şehirmiş.

Çok sayıda işsiz güçsüz insan sokaklarda yaşıyormuş.

Bunun bir sonucu olarak da suç oranları çok yüksekmiş.

En yaygın suç ise kapkaççılık ve gaspmış.

Kral bunu önlemek için çok sert kanunlar çıkarmış.

Kapkaç veya gasp yapan biri yakalanınca hızla yargılanıp aynı gün asılıyormuş.

Fakat buna rağmen, gasp ve kapkaç olaylarında hiçbir azalma olmamış.

Çünkü ceza ağır olsa da çok az suçlu yakalanabiliyormuş.

Bir gün içinde yüzlerce gasp ve kapkaç yapılmasına rağmen suçlular nadiren yakalanabiliyormuş.

Ceza ağır olsa da yakalanma riski çok düşük olduğundan cezalar caydırıcı olmamış.

Suçluların yakalanamamasının sebebi, polisin yetersizliğinden ziyade Londra'nın iç içe girmiş evleri, çöplüğe dönmüş dar sokakları, harabeleri, evden eve geçmeyi sağlayan tünelleri filanmış.

Bu yerleşim şeklinin, yeni yollar açılarak düzeltilemeyeceğini anlayan kral, şehri tamamen yakıp yeniden inşa etmeyi ve bu yeni inşaatı yaparken suçluların saklanmasını imkansız hale getirmeyi düşünerek adamlarına gizlice yangın çıkartmış.

Söndürme işlerini de dolaylı olarak engellemiş.

Yangında birçok suçlu yanarak ölmüş.

Kaçıp kurtulanlar ise çalacak birşey kalmadığından başka şehirlere gitmiş.

Kalmakta ısrar edenler ise kontrolü daha kolay olacak şekilde planlanan yeni şehirde kapkaç ve gasp olaylarından sonra kısa sürede yakalanıp idam edilmeye başlanmış.

Böylece suç oranları azalmış.

Benim bu hikayeden çıkardığım iki sonuç oldu.

1. Eğer bir şeyi tedbir alarak düzeltmek mümkün değilse, onu kaldırıp atmak ve yerine yenisini koymak daha rasyoneldir.

2. Cezanın ağırlığı suçluları caydırmaz. Suçluları caydıran muhakkak yakalanacaklarını anlamalarıdır. Ödül büyükse ve yakalanma ihtimali düşükse, ceza ne kadar ağır olursa olsun suç işleyenleri caydırmak mümkün değildir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder