Kredi kartlarının 100 bin liradan fazla limiti olanlarından 750 lira alınacağı ilan edilince haklı olarak millet kıyameti kopardı.
Çünkü vergi kazançtan alınır.
Borçlanma kapasitesinden vergi alındığının dünyada örneği yok.
Hükümet bu itirazları dikkate aldı.
Ama bu kararı iptal etmek yerine 2025 yılına erteledi.
Hükümet bile yaptığını savunamazken bazı televizyonlara çıkan yalakalar, yine yalakalıkta sınır tanımadı.
Fakat yaptıkları yalakalık aslında hükümeti aleyhine bir ifade içeriyor.
Nasıl mı?
Anlatayım.
Yalakanın biri 750 lirayı 365'e bölmüş ve ödenecek verginin günlük 2.055 liraya denk geldiğini bulmuş. Arkadaş kurnaz ya, bunun üzerinden hükümeti aklamaya ve bu haksız vergiye karşı çıkanları karalamaya çalışmış.
Şöyle bir şeyler demiş muhterem:
"Günlük 2.055 lira için mi bu kadar gürültü çıkarıyorsunuz?"
Yani demek istiyor ki, ülkenin paraya ihtiyacı var. Siz 2.055 lira vermemek için bağırıp çağırıyorsunuz.
Siz nasıl vatandaşsınız?
Halbuki aynı muhterem, televizyonlarda çıktığı her programda Türkiye'nin ne kadar güçlendiğinden, Avrupa'nın bizi kıskandığından filan bahsediyor.
Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu?
Madem ülke çok güçlendi, bu vergi nedir?
Hükümet ülkeyi 2.055 liraya muhtaç hale getirdi mi demek istiyor?
Yoksa "Merdi kıpti, şecaat arz ederken sirkatin söyler." sözünde olduğu gibi yalakalık yapmaya çalışırken ortalığı s..p sıvıyor mu?
Ben bu zatın twitter paylaşımına şu mealde bir yorum yazdım:
"Ne yani, hükümet ülkeyi 2.055 liraya muhtaç hale getirdi mi demek istiyorsun? Yazık olmuş ülkeye. Eskiden Demirel ülkenin 50 cent'e muhtaç olduğunu söylemişti. Şimdi durum çok daha kötü herhalde. Çünkü 50 cent 2.055 liraya göre çok para."
Bunu yazmakta haksız mıyım?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder