Herhangi bir gün yok ki sabah uyandığımızda şok edici bir haber duymayalım.
Diyarbakır'ın bir köyünde küçük bir kız çocuğu organize bir cinayete kurban gitti.
Daha buna yeterince üzülemeden bir bebeğe Tekirdağ'da tecavüz edildiği ortaya çıktı.
Sonra bir polisi suç makinesi bir serseri başka bir polisin silahı ile şehit etti.
Bu günlerde ise çok daha vahşice, şerefsizce işlenen cinayetlerin haberi ile sarsıldık.
Bir doktorun lideri olduğu bir çete yeni doğan çocukları öldürüyormuş.
Para için yapıyorlarmış bunu.
Çetenin ismini de "yenidoğan çetesi" koymuşlar.
İnsanlarımız iyice yoldan çıktılar.
Her türlü suç ve sapıklık kol geziyor.
Birileri altın nesil yetiştireceğim diye milyonlarca vatan evladını zehirlemişti.
Diğer birileri de dindar nesil yetiştireceğim diye toplumu sadece dinden değil insanlıktan da uzaklaştırdılar.
Bunlar, diyanete diğer bakanlıklardan bütçe verdiler.
Dindar nesil yetiştirsin diye.
Diyanet de parayı, cemaati olmayan cami yapımına, diyanet işleri başkanı ve müftülere lüks araba almaya harcadı.
Sonuç ateizm patladı.
Deizm onu da geçti.
En kötüsü de ortalık katil, sapık, cani, uyuşturucu müptelası baş belası tiplerle doldu.
Acaba dindar nesil yerine öncelikle ahlaklı bir toplum yetiştirmeye mi önem verilmeliydi?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder