Bu gün evime yakın bir yerde olan Panora alışveriş merkezine biraz yolu uzatarak yürüdüm.
Çoktandır spor yapmıyorum, biraz hareket olur diye düşündüm.
Panora'nın hemen alt kısmından, One Tower'in arka tarafından Dikmen Vadisi başlar.
Vadinin bir kolu da üzerinde antenlerin bulunduğu Çal Dağı'ndan gelir.
İki kolun birleşme yerine geldiğimde durup biraz etrafa baktım.
Gördüklerim karşısında "Keşke buradaki Dikmen köyü ve yakınlarındaki gecekondular dursaydı." diye düşündüm.
Çünkü köy ve düzensiz bir yapılanma da olsa gecekondular, doğa ile iç içe yapılardan oluşuyordu.
Bölgede mevcut ağaçlara bakınca da bunu görmek mümkün.
Köylüler ve gecekonducular genellikle tek katlı yer evlerinde oturuyor ve bahçelerine bir sürü ağaç dikiyorlardı.
Bu ağaçların büyük bir kısmı da meyve ağaçlarıydı.
Şu anda Dikmen Vadisi'nin henüz vadi projesinin uygulanmadığı bölümü onlarda gökdelenle dolu.
Vadi tabanına yakın yerlere yapılan bu gökdelenler, tabanları düşük rakımda olmakla birlikte etraftaki eski binaların görüş alanını tamamen kapatmış durumda.
Bazısı tamamlana, bazısı kaba inşaatı bitmiş olan, bazısı ise yeni inşa edilmeye başlanan bu evler birbirlerine o kadar yakın ki, muhtemelen hava akımı hiç yoktur.
Bu binalarda oturacak olanların vay haline.
Öte yandan, dere tabanı veya kenarlarına yapılan evlerin karşı karşıya kaldığı sonuçları birçok kez gördüğümden bu binalar güvenli de değil bence.
Örneğin Antakya'da Asi Nehri daraltılarak kazanılan aarazilere parklar ve apartmanlar yapılmıştı.
Bir yıl çok fazla yağmur yağdı.
Suriye, taşma tehlikesi yüzünden nehir üzerindeki barajların kapaklarını açınca Antakya'yı sel aldı.
Dere yatağındaki parkı su alıp götürdü.
Bu topraklar üzerine yapılan apartmanlar da altlarını sel oyduğundan yıkıldı.
Umarım Dikmen Vadisi'nde aynı şey yaşanmaz.
Ama bu hep bir olasılık olarak orada oturanların aklının bir yerinde duracak.
Çünkü vadiler ve dere yatakları, yağışın en fazla olduğu zamanlara göre son şekillerini alırlar.
10 veya 100 yılda bir de olsa o dere yatağını veya vadiyi grıtlağa kadar dolduracak kadar aşırı sel yaratacak yağmur yağar.
Mutlaka yağar.
Bunu ben biliyorsam herkes biliyordur.
İmar izinleri verilirken bunu neden dikkate almazlar bilmiyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder