Biz gençken, annemize babamıza danışmadan hiçbir şey yapmazdık.
Köyden şehre giderken bile iyice düşünürdük.
Hele de bir başka şehre gideceksek, haftalar öncesinde plan yapar, nerede kalacağız filan iyice araştırırdık.
Z kuşağı böyle değil.
Daha bireyseller.
Daha cesaretliler.
Geçen yıl eğitim öğretim dönemi sonunda bir gün kızım "Baba, 6000 lira verebilir misin?" diye sorunca, ne yapacaksın dedim.
Amerika'ya gideceğim demez mi?!
Dalga geçiyor sandım.
Çünkü Türk parasının bu değeriyle 6000 lira ile bir şehirden diğer bir şehre bile gidilmez.
Meğer bu para ABD konsolosluğundan vize almak için yatırılması gereken paraymış.
İşin ciddiyetini anlayınca merak edip nasıl gideceğini sordum.
Meğer internet üzerinden bir Amerikan yaz okulunda iş bulmuş.
Öğretmenlik yapacakmış.
Yol ücretini biriktirdiği paralarla almış.
Okuldan alacağı parayla da araba kiralayıp Amerika'ın bir ucundan öbür ucuna kadar gezecekmiş.
Beynimden vurulmuşa döndüm.
"Olmazzzz!" dedim.
Fayda etmedi.
Çünkü biletler alınmış, iş ayarlanmış, her şey tamamlanmış.
İstemeye istemeye tamam dedim.
Kızım bir süre sonra Amerika'ya gitti.
Bahsettiği okulda öğretmenlik yaptı.
Dediği gibi bir Meksikalı, bir yarı azerbaycan Türkü yarı Rus kızla araba tutup Amerika'nın bir ucundan öbür ucuna gittiler.
Her gün rapor aldım Whatsapp'tan.
Görüntülü görüştüm.
Merak ve biraz da korku vardı tabi.
Neyse ki gezi bitti.
Bu gün öğlen üzeri İstanbul'a indi.
Şimdi de Ankara'ya doğru uçuyor.
Muhtemelen bir iki saate kadar gelir.
Ben ise bu gün İstanbul'a gidecektim.
İşim vardı.
Yer ayarlayamadım.
Başka işlerim çıktı.
Gidemedim.
Z kuşağı bize hiç benzemiyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder