.quickedit {display:none;} .quickedit {display:none;}

12 Eylül 2024 Perşembe

Bu gün 12 Eylül. Herkes Kenan Evren'e hakaret etmenin dayanılmaz hafifliği içinde.

 Bu gün 12 Eylül. 

12 Eylül 1980'de yapılan askeri darbenin yıldönümü.

Sosyal medyaya bakınca, hemen herkesin Kenan Evren'e hakaret etmenin dayanılmaz hafifliğine kendini kaptırmış gibi görünüyor.

Paylaşımlar genellikle şöyle:

"Allah belanı versin Kenan Evren."

Bunları okuyunca üzülüyorum.

Kenan Evren'i çok sevdiğimden değil.

Toplumun sloganlarla hareket ettiğini, hiç düşünmediğini gördüğümden üzülüyorum.

Size sorarım.

Eğer 11 Eylül'de (12 Eylül 1980 öncesinde) yaşananlar olmasaydı 12 Eylül olur muydu?

Hayır?

Peki bize 11 Eylül'deki acıları yaşatan ve 12 Eylül'e sebep olanlar ne olacak?

Kenan Evren suçlu da onlar demokrasi kahramanı mı?

Ben ortaokuldaydım o zaman.

12 Eylül bir baskı rejimiydi.

Ama 11 Eylül de yaşam garantisi olmayan bir anarşi ve hatta iç savaş dönemiydi.

Generalleri darbeye teşvik eden de bu ortam oldu.

Şimdi herkes sonuca sövüyor.

Ama sebebi kimse sorgulamıyor.

Herkes yaptığının hesabını vermeli.

Özeleştiri yapmalı 11 Eylül'ün müsebbipleri.

Yoksa Kenan Evren'e hakaret etmek bize hiçbir şey kazandırmaz.

Hatta kötü bir alışkanlık edinerek aynı hataları tekrarlamamıza sebep olur.

Zarar verir.

Nitekim bunun etkisini bu gün de görüyoruz.

15 Temmuz gerici kalkışması oldu.

Herkes 15 Temmuz'da FETÖ'ye küfrederek içini rahatlatıyor.

Peki 15 Temmuz öncesi yapılanlar ne olacak?

O dönemin, yani bize 15 Temmuz'u yaşatacak ortamı hazırlayan eylemlerin sorumluları ne olacak?

Parsel parsel ülkeyi FETÖ'ye satanların hiç suçu yok mu?

Devleti neredeyse FETÖ'ye teslim edenlerin, hakimlerin, askerlerin, polislerin ve diğer devlet görevlilerin FETÖ'cülerden oluşması için gayret gösterenlern sorumluluğu ne olacak?

Hiç bunun hesabını veren var mı?

Özeleştiri yapan var mı?

Allah verdikçe veriyor diyenler bunun hesabını verdi mi?

Allah bizi affetsin, aldatıldık demekle kimse sorumluluktan kurtulamaz.

Hele de ikide bir "Ne aldanan ne aldatan olmadık." diye konuşanlar sorumluluktan kaçamaz.

Bence biraz mantıklı olmakta fayda var.

Hasta olup doktora gittiğinizde doktor bile size bir sürü soru sorar.

Sorunu anlamak için.

Sonra da bir sürü tahlil ister.

Detaylı muayene eder.

Sorunun sebebini öğrenmek ve tedaviyi ona göre düzenlemek için.

Neden aynı şeyi ülke sorunları için yapmıyoruz?

Bu kafayla devam edersek sonumuz iyi olmaz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder