1919:
Sadrazam Tevfik Paşa Padişah’a istifasını sundu. Tevfik
Paşa, ertesi gün saraya daha yakın kişilerden oluşan bir hükümet kuracaktır.
İngilizler Kars’a gelerek tahkim edilmiş mevkilere
yerleştiler.
İngiliz Karadeniz Orduları Komutanı General Milne, İstanbul’a
yerleşti. Aynı gün İngiltere hükümetine; Türklerin Kafkasya’dan çekilmeyi, hasadı
da birlikte götürmek için geciktirdiğini söyledi. İstanbul’u işgal etmek,
Çanakkale istihkâmlarını tahrip etmek için izin istedi ve Türklere çok sert bir
ders vermek gerektiğini söyledi.
Samsun’daki 1000 Alman askeri İstanbul’a gönderildi.
Paris Barış Konferansı’nın hazırlık toplantısı Versailles
Sarayı’nda yapıldı.
Hükümet şehit çocukları ile göçmen ve mültecilerin durumunu
çözümlemek amacıyla bir komisyon kurdu. Ülkede böyle 100.000 kişinin bulunduğu
tahmin edilmektedir.
1920:
Son Osmanlı Meclis-i Mebusan’ı açıldı. Açılışa 168
milletvekilinden 72’si katıldı. Padişah Meclis’i 21 Aralık 1918’de
kapattığından ülke 1 yıl 21 gündür kararnamelerle idare ediliyordu.
Senato’da Damat Ferit Paşa’nın Senato’yu kendi adamlarıyla
doldurduğu iddia edildi. Damat Ferit Paşa, atamaların padişah tarafından
yapıldığını söyleyerek kendini savundu.
İngiltere Bakanlar Kurulu, Başbakan Lloyd George ve
Dışişleri Bakanı Lord Curzon’un karşı çıkmasına rağmen İstanbul’un Türklerde
bırakılmasına ve padişahlık merkezi olarak kabul edilmesine karar verildi.
Antep’te kurtuluş mücadelesi başladı.
Kastamonu’da binlerce kişinin katıldığı bir miting yapıldı. Mitingde
‘'İstanbul Türk’tür, Türk kalacak!’’ sloganları atıldı ve İtilaf
Devletlerine bu yönde telgraflar çekildi.
Paris Barış Konferansı Azerbaycan Hükümeti’ni tanıdı.
İngiltere’nin Anadolu çevresi ile bağlantı ve haberleşme
için görevlendirdiği Wortsh Alkinson ülkesine gönderdiği raporda ‘’Eğer Türkiye’nin
herhangi bir yeri Yunanistan’a verilirse Türkiye alt üst olur ve bütün
Hristiyanlar katledilir.’’ dedi.
Sivas’ta yayınlanan İradei Milliye Gazetesi’nde Türkiye
barışı ve Avrupa siyaseti başlıklı yazı: Dünyanın kanına susamış Clemenceau ve
Lloyd George’un menfaatçi adımlarıyla Osmanlı memleketleri tedricen istila
edilmiştir. İngiltere İslam âleminin kanatlarını kıracağını ve Türkiye’nin
ortadan kaldırılacağını ümit etmiştir. İslam âlemi milli birlik etrafında toplanmak
kabiliyetini idrak etmiştir. ‘’Keskin kılıç kullananlar, yanlış hamle yapmaktan
sakınmalıdır.’’
1921:
1. İnönü Muharebesi’nde Yunan ordusu geri çekildiğinden Türk
ordusu takip harekâtına başladı.
Çerkez Ethem kuvvetlerinden 500-600 kişi Kütahya’da Batı
Cephesi birlikleriyle çarpıştı.
10 gün önce tutuklanan Yeni Dünya Gazetesi’nin sahibi Arif
Oruç’un Ankara İstiklal Mahkemesi’nde sorgulanmasına başlandı. Oruç, Komünist
olduğunu, barıştan sonra sınıflar arasında adalet sağlanması gerektiğini söyledi.
Yeni Dünya Gazetesi resmi Türkiye Komünist Fırkası’nın yayın organı idi.
İngiliz Genel Karargâhından Savaş Bakanlığı’na gönderilen
raporda; Kemalistlerin, doğu halklarını batılılara karşı birleştirme amacını
güttüğü, Mustafa Kemal’in birkaç oyunu birden oynamak istediği bildirildi.
Halil Paşa, Karahan’la görüştükten sonra Berlin’de bulunan
Enver Paşa’ya bir telgraf çekti. Telgrafta; Karahan’ın onun Moskova’ya
gelmesini istediğini, ancak Türkiye’nin içişlerine müdahale etmemek için
Türkiye’ye gönderilmesine karışmadığını, emrine de kuvvet verilmeyeceğini
bildirdi.
1922:
Trabzon’da iskele kâhyalığı sırasında yolsuzluk yaptığı ve
Enver Paşa’yı yurda sokmaya çalıştığı iddiasıyla aranan Yahya Kâhya teslim
oldu. 5 Haziran’da serbest kalacak olan Yahya Kâhya 3 Temmuz’da siyasi bir
cinayetle ortadan kaldırılacaktır.
Mustafa Kemal Paşa’ya muhalefet eden Milli Savunma Bakanı
Refet Bey ve Bayındırlık Bakanı Rauf Bey’in istifaları mecliste açıklandı.
Cannes’da Yunan Başbakanı Gunaris, Lloyd George ve Lord
Curzon ile İngiltere’nin 30 Aralık’ta müttefiklere sunduğu yeni barış planını görüştü.
Lloyd George ona; Trakya’nın bir bölümünü ve İzmir’i kaybetmeye hazır olmasını
söyledi.
(Kaynak: Zeki Sarıhan, Kurtuluş Savaşı Günlüğü, Cilt:I, II,
III, IV, TTK Basımevi, Ankara, 1996.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder