.quickedit {display:none;} .quickedit {display:none;}

13 Mayıs 2016 Cuma

İnsan Topluluklarının Çoğalması ve Kitlesel Savaşların Ortaya Çıkışı. Multiplying of the human societies and emergence of massive battles.




İnsan Topluluklarının Çoğalması ve Kitlesel Savaşların Ortaya Çıkışı. Multiplying of the human societies and emergence of massive battles.

(Savaşlar, İnsan, Nüfus artışı)

     Tüm bunların sonucunda grubumuzun tehdit değerlendirmesinde değişimler meydana gelmeye başlamıştır. Eskiden değişik yırtıcı hayvanlar esas tehdit olarak kabul edilirken artık kendileriyle aynı cinsten fakat farklı gruplara mensup insanlar tehdit değerlendirmesinde giderek daha üst sıralara yükselmeye başlamıştır. Muhtemeldir ki insanların, diğer insanlarla, gruplar halinde karşılıklı savaştığı ilk planlı askeri hareketler bu evrede ortaya çıkmıştır. İnsanların o zamanlar kendilerine saldıran yırtıcılara karşı savunma maksatlı, hayvan sürülerine karşı saldırı maksatlı birçok yöntem geliştirmeye başlamalarının uzun bir tarihi vardır. Bunlardan belli bazı taktik ve stratejiler geliştirmişler, bölgelerine giren yabancı insanlarla yaptıkları tesadüf muharebelerinden de hayli çok yakın çatışma tecrübeleri edinmişlerdir. Yani insanlarla henüz kitlesel bir harp yapmamış olsalar da hayvanlarla girdikleri mücadelelerde askeri kültürün oluşmasına yetecek kadar bir şiddet uygulama tecrübeleri vardır.
Av partilerinin savaş taktikleri geliştirmek için kullanıldığı, tarihin her döneminde görülmektedir. İnsanoğlu, dünyaya yayılmaya başladığı ilk dönemde olduğu gibi bunu günümüze hayli yakın tarihlere kadar uygulamaya devam etmiştir. Cengiz Han’ın bir sefere çıkmadan önce, bozkırda tüm askerlerinin katılımıyla haftalar hatta aylar süren kitlesel av partileri düzenlediği bilinmektedir. Bu avlar esnasında günümüzde yapılan askeri tatbikatlarda olduğu gibi ordunun eğitimi ve mevcut tekniklerin geliştirilmesi, yeni taktik ve stratejilerin bulunması gibi faaliyetler yapılmıştır. Aynı şekilde av partilerinde ortaya çıkan uygulamaları askeri taktikler ve stratejiler halinde kullanan bazı Afrika kabilelerinin bu sayede kabile hudutlarını genişleterek devlet olarak kabul edilebilecek bazı yapılar oluşturdukları da bilinmektedir. Burada ilginç bir husus, sadece insanların yaptığı avların değil, yırtıcı hayvanların avlanırken kullandıkları yöntemlerin de gözlemlenerek askeri taktik ve strateji olarak geliştirilmesidir. Tüm bu sebeplerle, yakın zamana kadar birçok ülkede köpeklerin de kullanıldığı sürek avları; kralların, askerlerin ve seçkinlerin en yaygın uyguladıkları bir spor dalı olmaya devam etmiştir.
Burada, takip ettiğimiz insan grubuna dönecek olursak; şimdiye kadar nasıl av hayvanı sürülerinin yaşam alanları takip edilip hangi mevsimde tam olarak nerede bulundukları tespit ediliyor, bazen de bu hayvanların durumlarını ve toplu yaşadıkları yerleri tespit etmek için küçük keşif kolları gönderiliyorsa, şimdi de bu yeni düşmanlar (diğer insan toplulukları) hakkında sistemli olarak bilgi toplanmaya başlanır. Karşılaşılan gruplar uzaktan takip edilerek gittikleri yönler, yaşadıkları yerler, bu yerlere gitmek için uygun yaklaşma istikametleri belirlenmeye çalışılır. Artık, insanoğlunun kendi türünden olan canlıların oluşturduğu diğer gruplarla kıyamete kadar sürecek sistemli ve planlı şiddet uygulama faaliyetleri, yani savaşlar başlamak üzeredir.
Uzun süredir komşu bölgelerde yaşayan insan toplulukları hakkında bilgi toplanmakta olduğundan artık hangi yönde ve ne kadar uzakta hangi grupların yaşadığı, bu gruplara mensup insan sayısı, ne tür silahlar kullandıkları, bölgelerindeki su ve yiyecek kaynakları, bu grupların yaşadıkları bölgelerin savunmaya ve saldırıya uygunluk durumları hakkında yeterince bilgi toplanmıştır.
Sonunda, artık hayli kalabalıklaşmış bir klan haline gelen gurubumuzun yaşlıları ve lider konumunda olan kişileri toplanarak bir durum değerlendirmesi yaparlar. Eğer amaçları artan nüfus için yeni yaşam alanları bulmaksa, bu amaca en uygun hedeflerin hangileri olduğuna, yok eğer kendi bölgelerine çok sık girdiklerinden klanlarına saldırabileceğini düşündükleri bir komşu klanı etkisiz hale getirmekse, bunlardan saldırı için hangisinin en uygun olduğuna karar verirler.
Bu karar verildikten sonra saldırı planlarının yapılmasına ve yeni silahların hazırlanmasına hız verilir. Toplumun eli silah tutan erkekleri askeri bir hiyerarşi oluşturacak şekilde teşkilatlandırılır. Keşifler artırılır ve keşfe karşı koyma tedbirleri alınır. Savaşçılar grubu, saldırı için klanın yanından ayrılıp yaşam alanı dışına çıktığında, fırsatı değerlendirmek isteyebilecek diğer gruplara karşı geride bırakılacak insanlardan klanı savunabilecek şekilde bir savunma grubu teşkil edilir. Klanın yaşadığı bölgede doğal engellerden de yararlanılarak arazi düzenlenir ve savunma tedbirleri kuvvetlendirilir. Savaş kararı verilip toplum savaşa göre yeniden teşkilatlanınca savaşamayacak durumda olanlara da bazı görevler düşer. Bunlardan yetenekli olanlar mızrak ve bıçak gibi silahlar yaparak savaşçılara verir. Bunun karşılığı olarak kendilerine av hayvanlarından pay veya avların kürklerinden elbise vb. şeyler verilir. Artık tarihin ilk orduları ile birlikte ilk savaş sanayii ve ticareti de başlamak üzeredir. Hazırlıklar tamamlanınca, son planlama ve koordinasyonun yapılması ve emirlerin verilmesi için bir toplantı daha yapılır. Bu toplantıdan sonra artık savaş başlamak üzeredir.
Öncelikle geride kalanların savunmalarını güçlendirmek için bazı yetenekli kişiler mağara ağızlarına taş ve çamur kullanarak duvarlar örerler, mağaraların önlerine geçişi engelleyecek genişlik ve derinlikte hendekler kazılır ve böylece ilk savaş intikamcılığı başlamış olur. Sağa sola renkli taşlarla resimler çizen birileri mağara duvarlarına daha önce çizdiği av sahnelerinin yanına savaş hazırlıklarını gösteren resimler çizer. Ölüleri gömen, hastaların içine giren kötü ruhları kovan, tanrılar ve ruhlarla konuşan şaman, savaşa gidecek olanları desteklesin ve korusunlar diye tanrılara ve ruhlara çağrı yapmak için bir ağaç kütüğüne vurarak çıkardığı seslerle ritmik bir şarkı söylemeye ve dans etmeye başlar. Tanrıları simgeleyen resimler ve basit heykellerin yapımı da bu dönemde artış gösterir. Hayvanların gözlemlenmesi ve tesadüfler sonucu edinilen deneyimlerden; hastalıkların iyileştirilmesinde, yaralanmalarda kanın durdurulması ve yaranın iyileştirilmesinde işe yarayan bitkiler ve yöntemler keşfedilir. Yemekleri muhafaza etmek için uygun taşlardan ve ağaç parçalarından basit kaplar yapılır. Yine tesadüfen ateşte kalan kilin sertleştiği öğrenildiğinden kilden kap kacak ve testi gibi eşyalar üretilmeye başlanır.
Askeri bir yapı olarak örgütlenen gençler, yaşam alanının giriş ve çıkış bölgelerine, topluluğun yaşadığı mağaralara gelen yaklaşma istikametlerine küçük askeri birimler halinde gözetleme, keşif ve pusu gibi askeri faaliyetler için gece gündüz gönderilmeye başlanır. Yaklaşan düşman küçükse bu kollar tarafından etkisiz hale getirilir. Eğer kalabalıksa merkezdeki orduya, haberci gönderilerek veya değişik hayvan sesleri taklit edilerek haber verilir. Belki de bazı ağaç kütükleri, ses çıkarma özelliklerinden yararlanılarak bir sopayla belli ritimler çıkaracak şekilde vurularak alarm ve haberleşme maksadıyla kullanılır. Haberi alan askeri grup hemen olay yerine doğru yola çıkar. Yabancı grup takip edilir. Pusuya düşürülerek veya doğrudan saldırılar yapılarak etkisiz hale getirilir. Öldürülen bu yabancıların silah ve eşyaları ilk savaş ganimetleri olarak savaşçılar arasında paylaşılır. Kıtlık dönemlerinde bu yabancıların besin olarak görüldüğü ve yenildiği de olur. Bazı bilim adamlarının iddialarına göre bu gün yaşayan insanların hemen hemen hepsinin atalarının geçmişte bazı dönemlerde yamyamlık deneyiminden geçtikleri iddia edilmektedir. Hatta bu alışkanlık bazı Uzakdoğu bölgelerinde yaşayan kabilelerde yakın zamana kadar devam etmiştir.
Zamanla grubumuzun yabancılarla, gerek kendi bölgelerinde gerekse komşu bölgelerde karşılaşmaları ve çatışmaları giderek artar. Hayat daha zor ve daha tehlikeli bir hale gelmiştir. Bu gelişmeler esnasında, sel, kuraklık vb. bazı doğal afet ve kıtlık dönemleri de yaşanmaya devam etmektedir. Bu dönemler yiyecek arayan yabancı grupların hareketlerini daha da artırır. Bu sebeple karşılıklı çatışmalar ve yamyamlık artar.
Klan lideri, ihtiyarlar ve savaş grubu liderleri ile toplanıp yeniden durum muhakemesi yapar. Uzun süredir araştırdıkları komşu gruplardan en büyüğünün kendilerine saldırılar yapabilecek en büyük tehdit olduğu ve erken davranılarak bu gruba bir baskın yapılmasına karar verilir.
Uzun süredir karşılaşılan bu grup üzerinde keşif ve gözetleme faaliyetleri artırılır. Yaşadıkları yer kesin olarak tespit edilir. Savunma tedbirleri, yaşadıkları yerin coğrafi özellikleri, savunmaya uygunluk derecesi ve saldırı için uygun yaklaşma istikametleri, emniyet tedbirlerinin en zayıf olduğu zamanlar tespit edilerek saldırı zamanı belirlenir.
Artık nüfus oldukça artmıştır. Komşu bölgelerden yapılan ihlaller de arttığından gıda temin etmek daha sıkıntılı bir hale gelmiştir. Komşu bölgelerde de nüfus hızla artmakta olduğundan artık bir an önce eyleme geçerek henüz belirli bir üstünlükleri varken komşu bölgelerdeki tehdidin büyümeden ortadan kaldırılması gerekmektedir. Şu andaki nüfuslarıyla ancak tek bir gruba saldırmaya yetecek kadar güçleri vardır. Çevrelerindeki grupların birleşmesi, ittifak yapması veya bir grubun diğer gruba saldırarak o grubun nüfusuna da el koyması durumunda yalnız başına bu tehditleri ortadan kaldıramayacak duruma düşme ihtimali vardır. Yani harekete geçmek için zaman gittikçe daralmaktadır. Bu sebeple hemen, en yakındaki, en büyük tehdit oluşturan gruba saldırmaya karar verilir.
Sabah, her zaman ava çıkarken yaptıkları gibi, mağaralar bölgesinde toplanan grup, herkesin hazır olduğu tespit edildikten sonra yola çıkar. Bu şimdiye kadar yapılan yolculuklardan biraz farklı bir yolculuktur. Her savaşçı tüm silahlarını yanına almıştır. Vücutlarını korumak için ağaç kabuklarından ve kalın hayvan derilerinden basit zırhlar yapılarak bunlarla vücutlarının hayati bölgeleri kapatılmıştır.
Grup bütün gün yürüdükten sonra yaşam alanı sınırı yakınındaki bir ağaçlıklı tepeye çıkarak hava tamamen kararana kadar gizlenir. Saldırı yapılacak grubun yaşadığı bölgenin son keşifleri yapılır ve gece saldırıyı yapacak büyük grubun hedefe doğru yönlendirilmesi için belirli yerlere kılavuzlar yerleştirilir. Keşifler tamamlanınca, eğer gerekiyorsa, planda son değişiklikler yapılır. Saldırı yapılacak grubun uyumaya başladığı saatlerde gizlenilen yerden yola çıkılır. Hedefe belli bir mesafeye kadar yaklaşılınca, görevli unsurlar plana uygun olarak saldırı bölgesini çepeçevre kuşatacak şekilde arazide uygun yerlere yerleşmek üzere gönderilir. Sonra saldırıyı fiilen gerçekleştirecek ve hedefe girecek grubun hedefe yaklaşırken ve hedefi etkisiz hale getirdikten sonra geriye çekilirken bir karşı saldırıya uğraması durumuna karşı gerekli tedbirleri alabilecek yerlere emniyet unsurları yerleştirilir. Bu unsurlar da yerini aldıktan sonra hava aydınlanmaya yakın bir zamanda saldırı grubu hedefe yaklaşır.
Daha henüz hava aydınlanmadan ve hedef bölgesindeki nöbetçiler üzerine uyku çökmüş ve hedefte kimse uykudan uyanmamışken, birden bire tüm hücum grubu hedefe saldırır. Kısa ve şiddetli bir saldırıyla hedef bölgesinde tüm yetişkin erkekler öldürülür. Gerçi bazı kadın ve erkekler kargaşadan faydalanıp kaçmış veya yakın bölgelere saklanmıştır ancak bunlar da dış çevrede gözetleme yapan emniyet unsuru tarafından tespit edilip imha edilir. Kaçıp saklanabilen pek az kimse olur. Her savaşçı ele geçirdiği kadın ve çocukları merkezi bir bölgeye getirerek buradaki savaşçıların gözetimine bırakır. Tekrar tekrar geri dönülerek bölgedeki silah, araç ve yiyecekler toplanır ve aynı şekilde merkezi bölgede toplanır. Eğer grubumuz tamamen veya klanlarının bir kısmı ile ele geçirilen yere yerleşmeyi düşünmüyorsa burası yakılarak ve varsa basit duvar yapıları yıkılarak artık barınılamaz hale getirilir.
İşler tamamlanınca hedef bölgesinde fazla oyalanmadan, saldırı grubu ganimetlerle birlikte saldırı bölgesini terk ederek toplanma bölgesine hareket eder. Onlardan sonra kuşatma yapan unsur ve nihayet emniyet unsuru da toplanma bölgesine gelince geceden bırakılan kılavuzların bulunduğu bölgelerden geri dönülür. Karanlık basmadan kendi yaşadıkları yere veya en azında yakınında emniyetli bir bölgeye kadar gidebilmek için hızlı hareket edilir. Saldırı esnasında ölenler ve ağır yaralı olanlar saldırı bölgesine gömüldüğü için hızlarını yavaşlatacak pek fazla bir şey yoktur. Ganimetlerden bir kısmı da alınan esirlere taşıtılmaktadır.
Akşama doğru, klanın barındığı mağaralar bölgesine varıldığında savaşçılar; yaşlılar, kadınlar ve çocuklar tarafından karşılanır. Klanın totemi mağaraların önündeki düz bir alana çıkarılmış, büyük bir ateş yakılmıştır. Şaman gelen savaşçı grubunu kutsamak ve saldırı başarıyla sonuçlandığı için kutsal ruhlara ve tanrılara teşekkür etmek maksadıyla basit vurmalı çalgılar eşliğinde dans ederek bir tören yapar. Trans haline girerek bu savaşta ölen ve daha önce ölmüş olan kişilerin ruhlarıyla konuşur. Şaman töreni tamamlayınca aynı zamanda klanın doktoru olduğundan yaralıların tedavisi için gerekli işleri yapar. Bundan sonra esir alınan kadın ve çocuklar, gösterilen kahramanlıkla da orantılı olarak, reis ve şaman tarafından klan içinde bölüştürülür. Klan reisi ve savaş grubunun liderleri en fazla kadın ve çocuğu alarak klan içinde daha güçlü aileler haline gelirler.
Tarım veya sanayi üretimi henüz ortaya çıkmadığından klasik anlamda işgücünden yararlanmak maksadıyla yapılan kölelik henüz yoktur. Klanda komün bir yaşam olduğundan eş ve çocuklar ile kişisel silahlar hariç sahiplik duygusu da yoktur. Bu sebeple yeni kadın ve çocuklar köleden ziyade aileye katılan yeni üyeler olarak kabul edilirler. Böylece, klan içinde sadece doğurganlık oranları ile değil aynı zamanda aileye katılan esirler sebebiyle de bazı aileler daha kalabalık ve dolayısıyla daha güçlü, bazıları da daha güçsüz hale gelir. Bu durum klanın iç hiyerarşisinde değişikliğe ve yeni bir yapılanmaya sebep olur. Özellikle lider konumunda olanlarla savaşta büyük başarılar gösterenler toplum içinde daha saygın bir konuma yükselmeye başlarlar. Ganimet olayı diğer aileleri de motive ettiğinden artık askerlik cazip bir meslek haline gelmeye başlamıştır.
Şimdi toplumda; yönetici aileler, asker aileler, din adamları ve yukarıda yaptıkları bazı işlerden bahsettiğimiz diğerleri olarak belirgin bir sınıflaşmaya doğru gidilmeye başlanmıştır. Böylece geleceğin aristokratlarının ve krallarının içinden çıkacağı güçlü aile yapılarının temelleri de atılmıştır.
Klanımız, kölelerin de katılımıyla, oldukça büyümüş, kadın sayısının artışıyla birlikte doğum oranlarında da bir artış olmuştur. Böylece; gıda, giyecek, silah ve alet yapımında kullanılacak malzeme ihtiyacı da artmıştır. Gerçi saldırı sonucunda imha edilen grubun bölgesi de klanımızın yaşam alanına eklendiğinden yaşam alanı da büyümüştür. Ancak buna rağmen yine de kıtlık dönemlerinde kaynaklar yetersiz kalabilmektedir. Ayrıca yeni ele geçirilen bölgedeki topluluğun ortadan kalktığını fark eden başka topluluklar boş olduğunu düşündükleri bu grubun bölgesine girmeye, belki de kendi yaşam bölgelerinden daha verimli olduğu için buraya yerleşmeye başladıklarından bu durum yeni çatışma ve mücadeleleri de beraberinde getirir.
Bu çatışmalar ve daha önce bahsedilen tesadüf muharebeleri ile birlikte artık yanı başlarında işgalci bir saldırgan grup olduğunu öğrenen bazı komşu gruplar klanımızı kendi varlıkları için önemli bir tehdit olarak görmeye başlarlar. Bu sebeple gerek tek başlarına, gerekse diğer komşu gruplarla birleşerek klanımıza saldırılar düzenlerler.
Artık toplumun birinci seviyedeki sorunu, dolayısıyla birinci derecedeki önceliği her geçen gün artan saldırganlara karşı klanın ve onun topraklarının korunmasıdır. Gerçi topraklar yapay engellerle kesin olarak çizilmemiştir. Genellikle bir nehir, bir dağ, bir yar gibi doğal engellerin başladığı yerlerde bitmektedir. Ama genel de olsa klanın sahiplendiği belirli bir alan vardır.
Çatışmaların ve tehditlerin arttığı bu dönemde toplum buna uyum gösterecek şekilde değişim geçirir. Klan, eli silah tutan tüm erkeklerin savaşçı olduğu, diğerlerinin de kalan işleri yüklendiği askeri bir topluma doğru dönüşmeye başlar. Klanımız artık, bu günkü ifadesiyle asker millet diye tanımlanacak asker klana dönüşmektedir.
Savaşların artmasıyla, askerlerin ve onların söz geçiremediği, tanrılarla irtibatta olan tek unsur olan din adamlarının toplumdaki etkinlikleri giderek artmaktadır. Bunun sonucu olarak klan lideri öldüğünde liderliği bir askeri lider ele geçirir. Din adamları da tek güç olan askeri grupla mücadele edemeyeceği için askerlerle işbirliği yaparlar ve onların liderliğini güçlendirecek şekilde dini argümanlar geliştirirler. Tabii bu iş karşılıksız değildir. Bu destek karşılığında din adamları da bir özerklik ve dokunulmazlık kazanırlar. Ganimetlerden, bunların kazanılmasında hiçbir katkıları olmadığı halde, klan liderine yakın bir pay alırlar.
Öte yandan liderin gün geçtikçe artan eşleri ve çocukları, zorla ele geçirdiği liderlik konumunda ona nesiller boyu sürebilecek kalıcı bir güç kazandırır. Bu çocuklarından kendi çevresinde merkezi bir askeri ve siyasi güç oluşur. Bu güç liderin yakın arkadaşları olan ve yine nüfus olarak oldukça güçlenmiş olan kişilerle birlikte daha da etkili hale gelir. Klan liderinin etrafında toplananlar; askeri ve idari yönetici kadrosunu oluştururlar. Bunlar, genel halk kitlesinin üstünde bir statüleri olmakla birlikte her zaman klan liderinin en az bir kademe altındadırlar. Bunlar, çok uzun yıllar varlığını ve etkinliğini sürdürecek ilk aristokratları teşkil ederler.
Bu değişimler komşu guruplarda da benzer dinamikler içinde devam eder. Çevrede bulunan ve savaşlarda yenilen gruplar ya tamamen ortadan kalkarlar, ya daha güçlü bir gruba katılarak o grup içinde erirler veya bölgeden uzaklaşarak henüz insanların yaşamadığı uzak bölgelere göç ederler. Böylece insan ırkı dünyanın her köşesine doğru yayılmaya başlar. Bu sayede insanların yaşayabileceği tüm alanlar yavaş yavaş iskân edilmeye başlanır. Bu göçler genellikle savaşlar sebebiyle yaşanmakla birlikte; depremler, kuraklık, sel vb. doğal afetlerle birlikte daha da kitleselleşir.
Bu savaşlar ve göçler sonucunda belli bölgelere yerleşerek hızla çoğalan insan toplulukları birbiriyle gün geçtikçe daha çok karşılaşırlar. Her karşılaşmada birbirleri ile çatıştıklarından yoğun ölümler olur ancak yine de yenen grup yenilenlerin kadın ve çocuklarına el koyduğu için daha savaşçı ve daha yetenekli klanlar diğerleriyle ırksal ve kültürel olarak karışarak daha büyük topluluklar haline gelirler. Saldırı ve yok olma riskini göze alamayan küçük gruplar da bu gruba katılınca, grubun büyümesi daha da hızlanır. Hem sayısal olarak büyümek, hem de başka ırk ve kültürlerin aynı potada erimesi sebebiyle toplum belirli bir dönüşüme uğrar, yani değişir ve gelişir.
Yeni katılanların geliştirdikleri aletler, teknikler ve sistemler işe yarıyorsa yeni grup tarafından aynen benimsenir. Dolayısıyla bu temas ve birleşmelerle daha gelişkin bir toplum ortaya çıkmaya başlar. Artık yavaş yavaş gelişkin sayılabilecek bir dil, genellikle doğa güçlerinin kutsallığına dayanan bir din ve toplumun kendisine has ortak bir kültür oluşmaktadır.

Şimdiye kadar yaşam alanındaki mağaralar vb. yerlerde yaşayan ama sürekli bir yere bağlı kalmayarak yaşam bölgesi içinde sürekli yer değiştiren klanımız artık hep birlikte yer değiştirmek ve tüm mensupları ile aynı anda, aynı yerde konaklamak için çok fazla büyümüştür. Bu durumda, klan içinde oluşan bazı küçük gruplar büyük kısımdan ayrılırlar ve bir tehlike anında kalana kısa sürede sığınabilecek kadar yakın fakat klan liderinin sürekli ve yakından kontrolünden kurtulabilecek kadar uzak bir mesafede yarı bağımsız gruplar halinde yaşamaya başlarlar. Bunlar da aynı yaşam bölgesinde dolaşmakta veya bazen de işgal edilen yeni bölgelere yerleşmektedirler. Bu gruplar genel olarak; klan içi çekişme ve kavgalar yüzünden veya klan liderinin klan üzerindeki kontrolünün gün geçtikçe artmasından rahatsız olan ve bundan uzaklaşarak daha özerk yaşamak isteyen ikinci derece güçlü aileler tarafından oluşturulur. Dolayısıyla orta çağ Avrupa’sında veya Orta Asya steplerindeki göçebeler arasında olduğu gibi birçok bölgesel gücün merkezi bir güce zayıf bağlarla bağlı olduğu federal veya konfedere bir yapı oluşturulur. Bu yapıdaki küçük gruplar da, klanın büyük grubundaki sistemleri taklit ederek kendi askeri yapılarını oluştururlar. Bu yapılar ortak bir dış düşmanla mücadele etmek gerektiğinde askeri güçlerini merkezi yapının lideri komutasında birleştirerek ortak hareket ederlerken bir yandan da yaşam bölgesindeki kaynakların daha fazlasına sahip olmak ve merkezi gücü devirerek yerine geçmek için kendi içlerinde sürekli olarak mücadele ederler.

30.12.2015. M.Ç.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder