.quickedit {display:none;} .quickedit {display:none;}

18 Aralık 2024 Çarşamba

Toplumun ruh sağlığı iyi değil.

 Bir süredir dikkatimi çeken şey, kıyametçi, soncu, komplo teorici kişilerin sayısının oldukça artması.

Uzaylıların dünyaya keşif faaliyetlerini artırdığını, ya dünyayı işgal edeceklerini veya kötü gidişe son vermek için müdahale edeceklerini söyleyenler de az değil.

Bunlar sözde kaldığı için şimdiye kadar pek umursamıyordum.

Gülüp geçiyordum.

Ancak yakın süre önce gençliğimden tanıdığım ama o zamandan beri görmediğim birine rastlayıp biraz sohbet edince durum değişti.

Bazı insanlar şehirden uzak yerlerde araziler almaya başlamışlar.

Büyük bir savaş, bir nükleer savaş, çok büyük bir doğal afet veya uzaylı istilası gibi beklentilerle bu arazilere sığınaklar yaptırıyorlarmış.

Bana da böyle bir şey yapmamı önerdi arkadaş.

Ben, eğer herkes ölecekse bende öleyim, yalnız başına yaşamak istemem deyince kızdı.

Ciddi ciddi bu tür şeylere inandığını ve bu yönde eyleme geçtiğini öğrenince üzüldüm.

Üstelik kendisinin tek olmadığını söylüyordu.

Bu tür tuhaflıkların sadece Amerikalılara has soytarılıklar olduğunu sanırdım.

Meğer bu hastalık bize de bulaşmış.

Toplum toptan kırmak üzere diye düşünüyordum ama bu kadarını da beklemiyordum.

Allah sonumuzu hayır etsin.

Benzer bir akım (kıyametin yakın olduğu beklentisi ile ücra köşelere çekilip sığınaklar yapmak) Doğu Roma devletinin sön dönemlerinde de yaygınlaşmıştı.

Bu durum, Anadolu'da üretimi ve istikrarı bozacak seviyeye ulaşmıştı.

İnşallah aynı şey bize de olmaz.

Devletin bu yönde tedbirler almasında fayda olduğunu düşünüyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder