Zaman zaman basın ve yayın organlarında çeşitli bahaneler öne sürülerek bazı otoriter rejimleri ve diktatörleri övmeye veya korumaya çalışanlara rast gelmişsinizdir.
En yaygın bahane ise bu tür adamların anti emperyalist olduğu ve bunları düşürmeye çalışanların emperyalist batı veya İsrail olduğu iddiasıdır.
Bu iddia doğru bile olsa her türlü otoriter rejim ve diktatörlük kötüdür.
Reddedilmeli ve lanetlenmelidir.
Çünkü, emperyalistler bu güne kadar demokratik hiçbir ülkeyi emperyalist amaçları için iç savaşa sürükleyememişlerdir.
Otoriter rejimler ve diktatörler, emperyalizmin önündeki engeller değil emperyalistlerin her yere müdahale edebilmesi için uygun ortamı ve bahaneyi sağlayan zararlı varlıklardır.
Örnek mi istiyorsunuz?
Hemen örnek verelim.
Örneğin Suriye...
Bu gün yaşananların sebebi olarak herkes bir şeyler öne sürebilir.
Ama Suriye'deki iç savaşın ve ölümlerin temel sebebi otoriter BAAS rejimi ve diktatör Esat yönetimidir.
Irak'da Saddam da aynı özellikte biriydi.
Amerika Irak'a müdahale etti çünkü petrolü istiyordu iddiası doğru olabilir.
Ama Irak'ta bir diktatör, hem de kendi halkına gaz mermileri atan bir psikopat diktatör olmasaydı, ABD Irak'a müdahale etmek için bir bahane bulamazdı.
Dahası, zengin petrol kaynakları Saddam'ın saçma sapan saplantıları için değil halkın yararına kullanılması durumunda Irak güçlenir ve ABD de güçlü bir ülkeye taarruz etmeye bu kadar kolay cesaret edemezdi.
Bu yüzden Emperyalistler diktatörleri ve tek adamları sever.
Bakmayın demokrasi muhabbeti yaptıklarına.
Ortadoğu'daki bütün devletler zamanın en büyük emperyalistleri olan Fransa ve İngiltere tarafından kurulmuş veya kurdurulmuştur.
Buikisinden Fransa, Fransız devrimi ile cumhuriyet rejimini dünyaya yayan ülkedir.
İngiltere ise demokrasinin beşiği olarak anılır.
Ama nedense, bu iki ülkenin Ortadoğu'da kurduğu veya kurdurduğu ülkelerin hiçbiri demokrasi esasına göre kurulmamıştır.
Başlarına birer kral konulmuş, bu kralların çoğu da daha sonra askeri darbelerle diktatörlük hanedanlarına dönüşmüştür.
ABD de yıllar boyunca bu siyasi yapıyı korumuş ve desteklemiştir.
Çünkü, başında diktatörler, krallar, şahlar veya padişahlar olan ülkeleri yönetmek daha kolaydır.
Ayrıca bu yapılar, başlarındaki kişi emirlerinden çıktığı zaman bu ülkelere müdahale etmek için de uygun bir mazeret oluşturmaktadır.
Bazı geri zekalılar ve yabancı ülkelerin ülkemizdeki etki ajanları Türkiye Cumhuriyeti'nin İngiltere tarafından kurdurulduğu saçmalığını ortaya attığını görmüşsünüzdür.
Sözüm ona İngiltere padişahlığı ve halifeliği kaldırmak istemiştir.
Halbuki İngiltere padişahın koruyucusu ve destekçisi olmuştur.
Ankara hümümetine, Ankara'nın başkent olmasına ve cumhuriyete ise karşı olmuştur.
"İşimiz önce Allah'a sonra İngiliz İmparatorluğu'na kaldı." diyen Vahdettin gibi bir padişah varken İngilizler salak mı ki padişahlığın kaldırılmasını istesin?
Üstelik padişahlığı kaldıranlar İngiliz Emperyalizmi başta olmak üzere tüm emperyalizme karşı olan, savaşan ve bu fikirleri dünyaya yayan insanlarken İngiliz salak mı ki Türkiye'nin bir cumhuriyet olmasını istesin?
Bu durum dün böyleydi, bu gün de böyledir.
Diktatörlükler ve tek adam rejimleri kötüdür.
O rejimin hakim olduğu ülkeler için kötüdür.
Emperyalistler içinse iyidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder