Dünya şu anda büyük bir satranç tahtasına dönmüş durumda.
AB ve ABD bir tarafta, Rusya ve Çin diğer tarafta.
Çin masada doğrudan görünmüyor ama Rusya ile ittifak halinde olduğu yine de ortada.
Her gün bir taraf bir hamle yapıyor.
Ertesi gün diğer taraf karşı hamle yapıyor.
Aslında daha Soğuk Savaş sonrasının romantizmi yok olmaya başladığında mücadele ortaya çıktı.
Ama Rusya ve Çin o zaman henüz yeterince güçlü değildi.
2008'de Gürcistan harekatı ilk sinyal oldu.
Arap Baharı sırasında mücadele yavaş yavaş ortam ısınmaya başladı.
Rusya Suriye'ye asker gönderince bu durum netleşti.
Rusya AB ve ABD ile bir süre dans ettiği Ukrayna'da da tavrını koymakta gecikmedi.
Kırım'ı işgal etti ve Donbas'ta ayrılıkçı hareketi destekledi.
Ya Ukrayna benim tarafımda olur veya Ukrayna'nın benim için önemli bölgeleri benim olur tavrıydı.
AB ve ABD Ukrayna ile yetinmeyip Belarus'u da kendi yanına katmaya çalışınca Rusya kılıçlarını çekti.
Ukrayna'da yeni yönetim kendisi için sorun oluşturunca kolayca başaracağını sandığı işgal harekatına başladı.
Ama evdeki hesap çarşıya uymadı.
Küçücük Ukrayna, kültürel olarak savaşçı bir toplum olmasının da etkisiyle etkili bir direniş gösterdi.
AB ve ABD de tam destek verdi.
Ukrayna'yı kısa sürede işgal edeceğini iddia eden Rusya, onur kırıcı sonuçlarla karşılaştı.
Neredeyse tank stokları tükendi.
Ordusu çok fazla zayiat verdi.
Bu güne kadar da Ukrayna'ya isteklerini kabul ettiremedi.
2008'de Gürcistan'a yaptığı harekat Rusya'yı cesaretlendirmiş olmalı.
Ama bu yanlış bir değerlendirme idi.
Gürcistan Kafkasya'da, yani ücra bir yerdeki önemsiz bir devlet.
AB ve ABD, Ukrayna için bir savaş başlatmayı göze almadı.
Gürcüler de destek alacak kadar direnemedi üstelik.
Ama Ukrayna, resmen Rusya'nın enerjisini emiyor.
İkinci bir Afganistan gibi oldu.
Suriye'den ve Kafkasya'dan asker çekmek zorunda kaldı Ruslar.
Bunu fırsat bilen İsrail, Gazze, Lübnan ve İran'ı vurdu.
Lübnan'da İran ve dolaylı olarak Rusya'nın müttefiki olan Hizbullah'ı vurunca, Hizbullah Suriye'den militanlarının çoğunu kendi bölgesine çekti.
Bu durum, Suriye'yi, Suriye'deki Rus ve İran çıkarlarını zayıflattı.
Ortam çok uygun hale gelmişti.
HTŞ'yi sahaya sürdüler.
Hangi hamleyi yapacaklar?
Piyonları mı sürecekler, değerli taşlarını mı, yoksa şah mı ortaya çıkacak?
İran ve Rus desteği ile iktidarda kalan Esat rejimi Halep ve Hama'yı kaybetti.
Rusya doğru dürüst destek sağlayamıyor.
İran ise Irak'tan devrim muhafızlarını göndermekten başka birşey yapamadı.
Esat rejimi tarihinin en zor günlerini yaşıyor.
HTŞ, Humus'u da alırsa Şam sallanır.
Muhtemelen rejim de yıkılır.
Bu da İran ve Rusya'nın Ortadoğu ve Doğu Akdeniz'deki gücüne büyük bir darbe vurur.
Şimdi bu duruma uygun yeni hamleler beklenmelidir.
İran da Rusya da buna razı olamaz.
Ama elleri kolları da bağlı.
Bakalım ne yapacaklar?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder