.quickedit {display:none;} .quickedit {display:none;}

29 Ekim 2024 Salı

Ölüleri neden hemen gömerler?

 Birkaçı hariç hemen hemen her kültürde ölüleri en kısa zamanda gömerler veya yakarlar.

Bunun elbette ki çok mantıklı birçok sebebi vardır.

Bunlar arasında ölülerin çürümesi sonucunda salgın hastalıklara sebep olmasını önlemek gibi fiziki sebeplerin yanında psikolojik ve sosyolojik sebepler de vardır.

Fiziki olmayan sebeplerin temelinde hayata kaldığı yerden devam etme arzusu bulunmaktadır.

Psikolojide de geçmişi ve yarattığı acıları kabul edip geride bırakmanın önemi vurgulanmaktadır.

Kişi ölen yakınlarını hemen gömmez ve uygun bir şekilde yas tutmaz ise sürekli olarak geçmişte kalıp psikolojik olarak huzuru bulamaz ve ilerleyemez.

Aynı şey toplumlar için de geçerlidir.

Bu tür toplumlara birçok örnek verilebilir.

Ama ben Türk halkının yaşadığı sorundan bahsetmek istiyorum.

Osmanlı İmparatorluğu, tarihin en şanlı imparatorluklarından biridir.

Ama her canlı gibi o da doğmuş, büyümüş, yaşlanmış, zayıflamış ve ölmüştür.

Bu ölüm süreci o kadar acı verici olmuş ve ölmesin diye o kadar büyük bedeller ödenmiş ki bunun acılarını unutmak o kadar kolay olmamıştır.

Neyse ki bu acı gerçeği gören ve mücadeleye atılarak yıkılan devletle birlikte tüm milletin de yok olmasını engelleyen Atatürk ve arkadaşları tarafından ölen Osmanlı yerine yeni bir devlet kurulmuştur.

Ancak bu durumu tam olarak algılamayan ve gerçekleri bir türlü kabul edemeyen çevreler bulunmaktadır.

Bunlar hala Osmanlı rüyası görmektedir.

Halbuki Osmanlı ölmüştür.

Sürekli ölen birinden bahsetmek insana huzursuzluk verir.

Odaklanmayı zorlaştırır.

İlerlemeyi engeller.

Bu durum günlük hayata ve siyasete de sirayet eder.

Bu durum toplumlar için de sorunludur.

Bunu bizin son 20-25 yıllık dönemimizde açıkça görüyoruz.

Siyaset, din, rejim vb. ne varsa hala eski kavramlarla açıklanmaya çalışılmaktadır.

Örneğin Abdülhamit öleli 100 yıldan daha uzun bir süre olmuştur ama sanki hala yaşıyor gibi onun üzerinden siyaset yapılmaktadır.

Üstelik ona sempati duyanlar da karşı olduğunu söyleyenler de boş bir hayalin peşinde koşmaktadır.

Hayaletlerden medet ummakta veya hayaletlerle savaşmaktadırlar.

Bu yüzden gerçekle hayal birbirine karışmaktadır.

Böylece, her iki taraf da kendi Abdülhamitlerini yaratmıştır.

Bu iki Abdülhamit'in de gerçeğiyle hiç alakası yoktur.

Aynı şey Vahdettin ve diğer bazı tarihi şahsiyetler üzerinden de yapılmaktadır.

Bu durum, toplumu boş bir tartışma içine sürüklemekte ve ülkenin gücünü hayaletlerle uğraşmakla tüketmesine sebep olmaktadır.

Bu tükenmişlik ise toplumun ve devletin ilerlemesine ve hatta birlik ve bütünlüğüne bile zarar vermektedir.

Eğer Türkiye büyük bir devlet olacaksa, artık geçmişi geçmişe gömmek gerekmektedir.

Bize hiçbir faydası olmayacak tartışmalara bir son vermek lazımdır.

Osmanlı öleli 100 seneden fazla olmuştur.

Osmanlı bizim geçmişimizdir.

Hepimizin geçmişidir.

Cesedini ikide bir çıkarıp otopsi masasına koymanın alemi yoktur.

Artık ölüler gömülmelidir.

Yaşayanlara odaklanılmalıdır.

Geçmişe değil, geleceğe göre planlar yapılmalı ve hedefler belirlenmelidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder