.quickedit {display:none;} .quickedit {display:none;}

2 Eylül 2024 Pazartesi

Kılıç Çeken Teğmenler ve Yarattığı Tepkiler

 30 Ağustos günü Kara Harp Okulu'nda yapılan mezuniyet töreni sonrası teğmenlerin kılıçlarını çekerek bir noktaya doğru yürümesi, sonra birinci olan bayan teğmenin söylediği şeyleri hep bir ağızdan tekrarlaması ülkede birçok kesimden farklı tepkiler aldı.

Siyasal İslamcı, tarikatçı, Yeni Osmanlıcı ve benzeri görüşlere sahip tayfa bunu bir başkaldırı, darbe tehdidi, teamüle aykırı hareket gibi farklı boyutlarda suçlamalarla karşıladı.

Öte yandan MHP, İYİ Parti, Zafer Partisi ve CHP ise teğmenlerin yaptığı hareketin ve söylediği sözlerin arkasında durdu.

Olayın ardından iki gün geçmesine rağmen bu konudaki tartışmalar hala devam ediyor.

Ben de o törene 1988 yılında katıldım.

Bu sebeple konu hakkında birkaç şey söyleme hakkım olduğunu düşünüyorum.

İlk olarak şunu ifade etmek istiyorum.

Bu olay Cumhurbaşkanı ve diğer protokole tabi zevat oradayken yapılan bir şey değildir.

Tören programı tamamlandıktan sonra yapılan bir şeydir.

Bu sebeple Cumhurbaşkanı oradayken böyle bir şey yapılması uygun değil diyenleri bir kenara koyuyorum. 

Onlar kişi tapınmacılığının gerektirdiği yalakalığı sergilemeye çalışıyorlar muhtemelen.

İkinci olarak şunu söyleyeyim.

Hani bu teamüllere uygun değil diyenler var ya, tamamen saçmalıyorlar.

Bilmeden sallıyorlar.

Tören bittikten sonra kılıç çekerek bir noktada toplanmak bizim zamanımızda da var olan bir gelenektir.

Daha sonra bu gelenek terk edildi de şimdi tekrarlanıyor mu bilmiyorum.

Ama bizim zamanımızda böyle bir teamül vardı ve biz de kılıç çektik diye hatırlıyorum.

Üçüncüsü atılan slogana itiraz edenlere....

Teğmenler "Mustafa Kemal'in askerleriyiz." diye hep bir ağızdan slogan attılar.

Mustafa Kemal adını duyunca abdestiniz bozuluyor herhalde.

Kimin askerleriyiz demelerini bekliyor dunuz?

Özgür Özel'in dediği gibi Fesli Kadir'in yolundan giderek "Trikopis'in askerleriyiz." mi deselerdi?

Yoksa 15 Temmuz öncesinde yalakalıkta birbirinizle yarıştığınız CIA ajanı, hain, terörist başı Fethullah Gülen'in askerleriyiz mi demeleri lazımdı.

Veya, RTE'nin askerleriyiz mi demeliydiler?

Onlar bu ülkenin kurucusu ve kendileri ile aynı okuldan mezun olmuş biri olan Atatürk'ün askerleri olduklarını söyledikleri için mi suç işlediler?

Elbette Harp Okulu'ndan mezun olan her teğmen Mustafa Kemal'in askerleridir.

Türk devletinin askerleridir.

Türk milletinin askerleridir.

Öyle olmayan varsa, araştırılması gereken onlardır.

Gelelim dördüncü konuya.

Bazıları da teğmenlerin hep bir ağızdan söylediği sözlerden rahatsız olmuş.

Kardeşim, Harp Okulu Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve en üst seviyedeki kanun metni olan Anayasa'ya göre kurulmuş ve faaliyet gösteren bir kurum.

Anayasaya bağlılık her Türk vatandaşı ve her asker gibi teğmenlerinde görevi ve sorumluluğudur.

Teğmenler de anayasanın maddelerine ve Atatürk'ün genliğe Hitabesinde söylediği hususlara karşı olanların, bu ülkeyi bölmeye veya yıkmaya çalışanların karşısında olacaklarını söylemişler.

Anayasada belirtilen şeylere bağlı olduğunu söylemek me zaman suç oldu?

Aklınızı başınıza devşirin.

Boşu boşuna ortalığı karıştırmayın.

Yeni teğmen çıkmış gencecik insanları karalayarak gelecekleriyle oynamaya çalışmayı da bırakın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder