.quickedit {display:none;} .quickedit {display:none;}

17 Eylül 2022 Cumartesi

Akhisar Milli Alay Komutanı Celal Bayar'ın birliklerinin Halitpaşa'ya taarruzları

 Doğup büyüdüğüm yer olan Halitpaşa Nahiyesi (şimdi mahalle yapıldı), 10 ve 27 Ağustos 1919 tarihlerinde Akhisar'da Kuva-yi Milliye alay komutanı olan Celal Bayar'ın emrindeki birlikler tarafından iki defa basılmıştır. Halitpaşa'nın o zamanki ismi Papaslı'dır. Celal Bayar'ın "Ben de Yazdım" ismiyle yayınlanan hatıralarında söylediğine göre Papaslı'da o zamanlar 500-600 ev varmış ve oldukça büyük bir köymüş. Köy nüfusunun tamamı Rumlardan oluşuyormuş. Köyün basılmasından maksat Halitpaşa'nın öldürülmesinin intikamını almakmış. Halitpaşa asker kökenli bir paşa değil devletin paşa ünvanı verdiği biridir. Bölgede etkin olan eski mütesellimlerden Karaosmanoğulları ailesine mensuptur. 7 Temmuz 1919 günü emrindeki Kuva-yı Milliye birliklerinin gıda ihtiyaçlarını karşılamak için çiftliğine gitmiş, çiftlikte çalışan bir Rum Papaslı'ya haber uçurmuş, silahlı Rumlar Mütevelli ve Koldere Rumlarından katılan silahlı Rumlarla birlikte çiftliği basıp Halitpaşa'yı öldürmüşlerdir.

Papaslı'ya ilk baskına iki makineli tüfekle takviye edilen Burunören (Nuriye) taburu görevlendirilmiş. Bu gruptan küçük müfrezeler köyün Çınaroba tarafından gizlice Çal Dağı eteklerine çıkmış ve yanlarındaki çok sayıda bomba ile köyün üzerindeki tepeleri (muhtemelen köyün üzerindeki çamlık bölgeyi) ve sırtları tutmuş. Koyuncu Ali bölükleri Mihailli Çiftliği istikametinden köye doğru ilerlemişler. Sabahleyin çatışmalar başlamış. Köyün üstündeki müfrezeler bombaları atarak köye girmiş. Çok sayıda Rum ölmüş veya yaralanmış. Fakat Mütevelli'den takviye Rum çeteleri ve asker gelince Türk birlikleri çekilmek zorunda kalmış. Bu taarruzda Türk tarafı 1 subay 13 er şehit vermiş. Bu taarruzun krokisi hatıratta var. Harita'yı değerlendirdiğimde Türk birliklerinin bir kısmının Halitpaşa Çiftliği istikametinden gelip Yunus Aga'nın dere istikametinde köye doğru ilerlediği, bir kısım birliğin Nuriye'den ve muhtemelen Kırmızı yokuş istikametinden köye doğru ilerlediği, diğer bir kolun ise Nuriye-Arpalı-Çınaroba kuzeyi-Soğuksu bölgesinden ilerlediği anlaşılmaktadır.
İkinci taarruza da Nuriye Taburu ve Koyuncu Ali Bölükleri katılmış, Tatar Müfrezesi de aldatma taarruzu için başka yere saldırmıştı. Rumlar Yunan ordusundan top getirdiğinden taarruz zor olmuş. Yunan topçu birliği köyün doğusunda konuşlanmış. İlk taarruzdan sonra Rumlar köyün üzerindeki sırtları da tuttuğundan buraya birlik sızdırılamamış. Buna rağmen Rumlara büyük baskı yapılmış. Rumlar Mütevelli istikametine kaçmak istemiş ama o istikamette de Türkler olduğunu görünce mecburen köyde kalmış. Bizim birliklerin mermisi tükenince mecburen taarruza son verilmiş. Bu iki baskın üzerine Yunan ordusu tam teçhizatlı bir alay getirip köye yerleştirmiş ve bu alayın taburları köyü dört istikametten savunacak şekilde köy çevresine çepeçevre mevzilenmiş.
Ben küçükken Soğuksu'da zeytin toplarken toprak içinde paslanmış bir sürü mermi bulduğumu hatırlıyorum. Muhtemelen bu Yunan birliklerinden bir kısmı o bölgede konuşlanmış veya mermiler bahsettiğim çatışmalardan kalmış olabilir.
Hatıratında yayınladığı krokinin detayından planlamayı Celal Bayar'ın yaptığı veya onun gözetiminde yapıldığı anlaşılmaktadır. Zaten taarruz eden birlikler, onun alayına bağlı birliklerdir. Anlatımından Celal Bayar'ın sadece Halitpaşa'yı değil civardaki köyleri ve Çiftlikleri de gayet iyi bildiği anlaşılmaktadır.
Kaynakçayı merak eden olursa 1997 yılında Sabah Kitapları adıyla Sabah Gazetesi tarafından basılan Celal Bayar'ın anılarının 8. Cildinin 33. sayfasından itibaren okuyabilir. Orada taarruzun krokisi de var. Celal Bayar taarruzun nasıl yapıldığını detaylı bir şekilde anlatıyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder