Geçen haziran seçimleri öncesiydi.
Bir bakanlıkta üst seviyede bir bürokrat olduğunu bildiğim biriyle konuşuyorduk.
Bana iş aradığını söyledi.
Şaşırdım.
"Neden?" diye sordum.
Derin bir of çektikten sonra cevap verdi.
"Ben bakanlıkta en üst seviyede görevli olan bir yakınım sayesinde işe girdim. İktidardan düşersek beni işten atarlar." dedi.
Daha da şaşırdım.
"Daha seçime bir hafta var. Hükumetin iktidardan düşeceğini nereden biliyorsun?" diye sordum.
Adam cevap verdi:
"Hükumet sabah, öğlen ve akşam olmak üzere her gün üç anket yaptırıyor. Bütün anketlerde tek başına iktidar olamayacağı çıkıyor. Hatta son zamanlarda oy oranı daha da düştü. Yine birinci parti ama tek başına iktidar olması mümkün değil. Son bir hafta aklımıza gelen her şeyi yapacağız ama durum pek parlak değil."
Neyse...
Secim yapıldı ve adamın dediği doğru cıktı.
Fakat herkesin bildiği gibi hükümet kurulamadı ve yapılan yeni seçim sonucunda AKP yeniden iktidar oldu.
Bu tecrübemden dolayı, bu yerel seçimlerde hükümetin çok oy kaybedeceğini düşünüyorum.
Çünkü Cumhurbaşkanı anketlere güveni kalmadığını söyledi.
Bazı belediye başkan adaylarına karşı karalama kampanyaları başlatıldı.
Cumhurbaşkanı ve bakanlar meydanlara indi.
En ilginç olanı ise, Cumhurbaşkanı bu seçimde Bay Kemal'den çok Meral Hanım'a saldırıyor.
Benim buradan çıkardığım sonuç şu.
Bazı büyük şehirlerde AKP'nin kazanamayacağı kesinleşti.
Kumpaslar da bir işe yaramıyor.
Bay Kemal söylemi de sonuçları etkilemiyor anlaşılan.
Peki Meral Hanım'a neden saldırıyor.
Sanırım ya İÝİ Parti'nin oy oranı çok yükseldi veya milliyetçi seçmen sebebiyle birçok bölgede dengede olan oy oranı millet ittifakı lehine dönmüş durumda.
Daha seçime çok var.
Ama benim Cumhurbaşkanının söyleminden ve AKP'nin uyguladığı ajitasyonlardan çıkardığım sonuç sudur:
Anketlerde tespit edilen oy oranları; seçimin önemli bir oranda üstünlükle millet ittifakı lehinde sonuçlanacağı yönünde.
Kim ne derse desin, 17 yıldır seçim çalışmalarını en sistemli ve bilimsel şekilde yürüten parti AKP.
Eğer anketlere güvenleri kalmadığını söylüyorlarsa, durum kendileri açısından çok vahim görünüyordur.
Eğer durumu böyle tespit ettilerse bu doğrudur.
Bu sebeple son 17 gün aklınıza gelen veya gelmeyen her türlü manevrayı yapacaklardır.
Muhalefet partilerinin rakiplerinin programlarını inceleyen, söylemlerini ve hareketlerini takip eden ve bunları değerlendirerek karşı argümanlar geliştiren, stratejiler oluşturan birimleri var mı bilmiyorum.
Ama yoksa derhal kurmalarında fayda var.
Çünkü ben kişisel olarak FETÖ'nün ve adamlarının konuşmalarını takip ederek yakında bir darbe yapmaya hazırlandıklarını tespit etmiş ve darbeden bir yıldan fazla bir sure önce bunu bloğumda yazmıştım.
Bir küpe dışarıdan bakarak da içinde ne olduğu anlaşılabilir.
Çünkü küpün içinde ne varsa az veya çok dışarıya sızıntı yapar.
Küpün ağzından da içinden de kokusu yayılır.
Siyasi partilerde rakip partilerin ağızdan çıkanları ve dışarı sızanları önceden tahmin etmek, her parti için avantajdır.
Bir bakanlıkta üst seviyede bir bürokrat olduğunu bildiğim biriyle konuşuyorduk.
Bana iş aradığını söyledi.
Şaşırdım.
"Neden?" diye sordum.
Derin bir of çektikten sonra cevap verdi.
"Ben bakanlıkta en üst seviyede görevli olan bir yakınım sayesinde işe girdim. İktidardan düşersek beni işten atarlar." dedi.
Daha da şaşırdım.
"Daha seçime bir hafta var. Hükumetin iktidardan düşeceğini nereden biliyorsun?" diye sordum.
Adam cevap verdi:
"Hükumet sabah, öğlen ve akşam olmak üzere her gün üç anket yaptırıyor. Bütün anketlerde tek başına iktidar olamayacağı çıkıyor. Hatta son zamanlarda oy oranı daha da düştü. Yine birinci parti ama tek başına iktidar olması mümkün değil. Son bir hafta aklımıza gelen her şeyi yapacağız ama durum pek parlak değil."
Neyse...
Secim yapıldı ve adamın dediği doğru cıktı.
Fakat herkesin bildiği gibi hükümet kurulamadı ve yapılan yeni seçim sonucunda AKP yeniden iktidar oldu.
Bu tecrübemden dolayı, bu yerel seçimlerde hükümetin çok oy kaybedeceğini düşünüyorum.
Çünkü Cumhurbaşkanı anketlere güveni kalmadığını söyledi.
Bazı belediye başkan adaylarına karşı karalama kampanyaları başlatıldı.
Cumhurbaşkanı ve bakanlar meydanlara indi.
En ilginç olanı ise, Cumhurbaşkanı bu seçimde Bay Kemal'den çok Meral Hanım'a saldırıyor.
Benim buradan çıkardığım sonuç şu.
Bazı büyük şehirlerde AKP'nin kazanamayacağı kesinleşti.
Kumpaslar da bir işe yaramıyor.
Bay Kemal söylemi de sonuçları etkilemiyor anlaşılan.
Peki Meral Hanım'a neden saldırıyor.
Sanırım ya İÝİ Parti'nin oy oranı çok yükseldi veya milliyetçi seçmen sebebiyle birçok bölgede dengede olan oy oranı millet ittifakı lehine dönmüş durumda.
Daha seçime çok var.
Ama benim Cumhurbaşkanının söyleminden ve AKP'nin uyguladığı ajitasyonlardan çıkardığım sonuç sudur:
Anketlerde tespit edilen oy oranları; seçimin önemli bir oranda üstünlükle millet ittifakı lehinde sonuçlanacağı yönünde.
Kim ne derse desin, 17 yıldır seçim çalışmalarını en sistemli ve bilimsel şekilde yürüten parti AKP.
Eğer anketlere güvenleri kalmadığını söylüyorlarsa, durum kendileri açısından çok vahim görünüyordur.
Eğer durumu böyle tespit ettilerse bu doğrudur.
Bu sebeple son 17 gün aklınıza gelen veya gelmeyen her türlü manevrayı yapacaklardır.
Muhalefet partilerinin rakiplerinin programlarını inceleyen, söylemlerini ve hareketlerini takip eden ve bunları değerlendirerek karşı argümanlar geliştiren, stratejiler oluşturan birimleri var mı bilmiyorum.
Ama yoksa derhal kurmalarında fayda var.
Çünkü ben kişisel olarak FETÖ'nün ve adamlarının konuşmalarını takip ederek yakında bir darbe yapmaya hazırlandıklarını tespit etmiş ve darbeden bir yıldan fazla bir sure önce bunu bloğumda yazmıştım.
Bir küpe dışarıdan bakarak da içinde ne olduğu anlaşılabilir.
Çünkü küpün içinde ne varsa az veya çok dışarıya sızıntı yapar.
Küpün ağzından da içinden de kokusu yayılır.
Siyasi partilerde rakip partilerin ağızdan çıkanları ve dışarı sızanları önceden tahmin etmek, her parti için avantajdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder