Bazen elimizdeki verilerin tamamı doğru olsa bile yanlış bir sonuca varabiliriz.
Çünkü veriler her ne kadar doğru olsa da yetersizdir.
Örneğin İnternet zaman zaman sıkça paylaşılan aşağıdaki veri ve ileri sürülen tez gibi.
Buradaki rakamları kaynaklardan teyit etmedik.
Bu rakamların doğru olabileceğini farz etsek bile ortaya atılan iddia doğru değildir.
Çünkü bu rakamları yazanlar, muhtemelen 1. Dünya savaşı öncesinde yapılan seferberlik planından haberdar değiller.
Alman General Liman von Sanders savaş öncesinde ordunun eğitimi için ülkemize gelen Alman heyetinin başkanı.
Osmanlı savaşa girmeye karar verince, bu adam başkanlığında bir seferberlik planı hazırlanıyor.
Bu plâna göre her kolordunun kendi bulunduğu bölgenin lojistik ve personel imkanlarıyla seferber edilmesi kararlaştırılıyor.
Çünkü bu hem işlemleri basitleştirip hızlandıracak ve hem de ülkede demir yolu ağı yetersiz olduğundan uzak bölgelerden personel intikalinin yaratacağı sıkıntılardan kurtulmayı sağlayacaktır.
Bu sebeple her kolordu kendi bölgesinden seferberliğini tamamlamıştır.
Örneğin Suriye'deki bir kolordunun eksik personeli, kendi bölgesinde yaşayan halktan gençler askere alınarak tamamlanmıştır.
Bu sebeple Suriye'deki askeri birliklerde çok fazla Arap asker vardır.
Doğudaki süvari tugayları personelinin tamamı, kolordu personelinin ise çoğu doğuludur.
Çanakkale'de savaşan kolordular yakın bölgelerden geldikleri için askerlerinin çoğu bu bölgelerdendir.
Çanakkale en fazla personelin muharebelere katıldığı bir bölge olduğundan, ilave birlik ve asker deniz ve demir yolu imkanları fazla olan bölgelerden kaydırılmıştır.
Doğudan birlik ve asker getirseler, bunlar muharebelere vaktinde yetişemeyecekti.
Üstelik Çanakkale muharebeleri başladığı sırada Sarıkamış felaketi yaşanmış ve bu bölgede ilerlemeye çalışan Rus ordusunu durdurmak için bu bölgede yoğun muharebeler yaşanmaktadır.
İstense de bu bölgeden Çanakkale'ye asker göndermek mümkün değildir.
Uzun lafın kısası bu rakamlar doğru olabilir.
Çanakkale'de doğudan ve Arap yarımadasından az sayıda asker de olabilir.
Ama ayni durum doğu ve Arap yarımadasında diğer bölgelerden gelen asker sayısı için de geçerlidir.
Bu sebeple burada ima edilen şey doğru değildir.
1. Dünya Savaşı sırasında Kürt isyanı iddiası ise tamamen yanlıştır.
İlk isyan girişimi Nisan 1919'dadır.
O da bir aşiret reisinin girişimidir ve etrafına toplayabildiği isyancı sayısı 200-300 kişiyi aşamamıştır.
Üstelik isyanı bastıran askeri birlikler personel acısından çok zayıf olduğundan, tedip harekatına bölgedeki aşiretlerden silahlandırılan çok sayıda insan katılmıştır.
Çünkü veriler her ne kadar doğru olsa da yetersizdir.
Örneğin İnternet zaman zaman sıkça paylaşılan aşağıdaki veri ve ileri sürülen tez gibi.
Buradaki rakamları kaynaklardan teyit etmedik.
Bu rakamların doğru olabileceğini farz etsek bile ortaya atılan iddia doğru değildir.
Çünkü bu rakamları yazanlar, muhtemelen 1. Dünya savaşı öncesinde yapılan seferberlik planından haberdar değiller.
Alman General Liman von Sanders savaş öncesinde ordunun eğitimi için ülkemize gelen Alman heyetinin başkanı.
Osmanlı savaşa girmeye karar verince, bu adam başkanlığında bir seferberlik planı hazırlanıyor.
Bu plâna göre her kolordunun kendi bulunduğu bölgenin lojistik ve personel imkanlarıyla seferber edilmesi kararlaştırılıyor.
Çünkü bu hem işlemleri basitleştirip hızlandıracak ve hem de ülkede demir yolu ağı yetersiz olduğundan uzak bölgelerden personel intikalinin yaratacağı sıkıntılardan kurtulmayı sağlayacaktır.
Bu sebeple her kolordu kendi bölgesinden seferberliğini tamamlamıştır.
Örneğin Suriye'deki bir kolordunun eksik personeli, kendi bölgesinde yaşayan halktan gençler askere alınarak tamamlanmıştır.
Bu sebeple Suriye'deki askeri birliklerde çok fazla Arap asker vardır.
Doğudaki süvari tugayları personelinin tamamı, kolordu personelinin ise çoğu doğuludur.
Çanakkale'de savaşan kolordular yakın bölgelerden geldikleri için askerlerinin çoğu bu bölgelerdendir.
Çanakkale en fazla personelin muharebelere katıldığı bir bölge olduğundan, ilave birlik ve asker deniz ve demir yolu imkanları fazla olan bölgelerden kaydırılmıştır.
Doğudan birlik ve asker getirseler, bunlar muharebelere vaktinde yetişemeyecekti.
Üstelik Çanakkale muharebeleri başladığı sırada Sarıkamış felaketi yaşanmış ve bu bölgede ilerlemeye çalışan Rus ordusunu durdurmak için bu bölgede yoğun muharebeler yaşanmaktadır.
İstense de bu bölgeden Çanakkale'ye asker göndermek mümkün değildir.
Uzun lafın kısası bu rakamlar doğru olabilir.
Çanakkale'de doğudan ve Arap yarımadasından az sayıda asker de olabilir.
Ama ayni durum doğu ve Arap yarımadasında diğer bölgelerden gelen asker sayısı için de geçerlidir.
Bu sebeple burada ima edilen şey doğru değildir.
1. Dünya Savaşı sırasında Kürt isyanı iddiası ise tamamen yanlıştır.
İlk isyan girişimi Nisan 1919'dadır.
O da bir aşiret reisinin girişimidir ve etrafına toplayabildiği isyancı sayısı 200-300 kişiyi aşamamıştır.
Üstelik isyanı bastıran askeri birlikler personel acısından çok zayıf olduğundan, tedip harekatına bölgedeki aşiretlerden silahlandırılan çok sayıda insan katılmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder