3 Aralık'ta ''Son zamanlarda Türkiye'de Neler Oluyor?'' diye bir yazı yazmıştım. Bu yazı orada anlattıklarımın devamı niteliğinde. Konu ise değişik kaynaklardan duyduğum bazı bilgiler. Bu bilgiler hapiste yatan darbeci Fetöcülerle ilgili.
İlk haber, darbe gecesi ismini bütün Türkiye’nin TRT
ekranlarından duyduğu bir kişiyle ilgili. Ben bu şahsı 1993 yılından beri tanıyorum.
Uzun bir süre aynı birlikte çalıştık. Uzun süreli iki kursta beraber eğitim ve
öğretim gördük. Bu şahıs aynı zamanda darbenin en önde gelen kişilerinden biri.
Şu anda Yurtta Sulh Konseyi davası sanığı olarak yargılanıyor.
İsmini vermeyeceğim ama sanırım herkes kim olduğunu tahmin etmiştir. En azından beni tanıyanların tamamına yakını kimden bahsettiğimi hemen anlamıştır diye düşünüyorum. Yargılandığı davaların bir kısmına katıldım. Orada çok rahat tavırlar içinde olduğunu görünce şaşırmıştım. Bu duyduklarım o tavırlarını anlamlı kılacak duyumlar.
İsmini vermeyeceğim ama sanırım herkes kim olduğunu tahmin etmiştir. En azından beni tanıyanların tamamına yakını kimden bahsettiğimi hemen anlamıştır diye düşünüyorum. Yargılandığı davaların bir kısmına katıldım. Orada çok rahat tavırlar içinde olduğunu görünce şaşırmıştım. Bu duyduklarım o tavırlarını anlamlı kılacak duyumlar.
Bu
adam, kendilerinden olmayıp ta sırf darbe sırasında askeri birliklerde
bulunduğu ve dışarı çıkamadığı için darbeci diye tutuklanan ast rütbelerdeki
bazı personele, ‘’Bizim sizinle işimiz yok. Bizim için üst rütbedekiler önemli. O yüzden ifade verirken rahat olun. Bizden çekinmeyin. Ne olduysa aynen anlatın. Bildiğiniz her şeyi söyleyin ve dışarı çıkın. Biz yakında onlarla hesabımızı göreceğiz.’’ diyormuş.
Hapishanedeki
Fetöcülerle görüşen bazı kişiler ise onlara; ‘’Muhtemelen önümüzdeki Şubat
ayında, olmazsa en geç önümüzdeki bahar aylarında buradan çıkacaksınız. Hatta
görevlerinize geri döneceksiniz.’’ diyorlarmış. İddialara göre bu şahıslar, bu konudaki çalışmaların son aşamaya geldiğini söylüyorlarmış.
Bunları birinci ağızdan duyanlar ''Yeni bir darbe mi yapacaklar acaba?'' diye bana soruyorlar. Onlara, darbe yapabileceklerini sanmadığımı ve bu çalışmaların ne olduğunu da bilmediğimi söylüyorum. Gerçi neyi kastettikleri hakkında bazı fikirlerim var ama emin olmadığım için söylemiyorum.
Bunları birinci ağızdan duyanlar ''Yeni bir darbe mi yapacaklar acaba?'' diye bana soruyorlar. Onlara, darbe yapabileceklerini sanmadığımı ve bu çalışmaların ne olduğunu da bilmediğimi söylüyorum. Gerçi neyi kastettikleri hakkında bazı fikirlerim var ama emin olmadığım için söylemiyorum.
Diğer
önemli bir haber ise mahkemelerin serbest bıraktığı darbe şüphelileri ile ilgili. Bu
günlerde darbeye katıldığı suçlamasıyla hapis yatan bazı kişiler sessiz sedasız
serbest bırakılmaya başlandı. Bunlardan birinin dışarı çıktığını duyunca çok
şaşırdım. Çünkü bu şahıs, ben küçük rütbelerdeyken aynı birlikte çalıştığım ve o
zamanlar birçok kişiden tarikatçı veya FETO’cu olduğunu duyduğum bir kişi.
Adam sağda
solda ekonomik ve psikolojik olarak çok kötü durumda olduğunu söylüyormuş. Çünkü
rütbesi ile birlikte tüm hakları elinden alınmış. Hâlbuki kendisinin ne Fetö
ile ne de darbecilerle hiçbir ilgisi yokmuş. Darbe gecesi de, mesajları alır
almaz valiyi arayıp darbecilerden olmadığını ve verilecek emirleri yerine
getirmeye hazır olduğunu söylediğini, ama buna rağmen tutuklandığını
anlatıyormuş.
Kimsenin boş yere başının belaya girmesini istemem ama bu durum benim kafamı karıştırıyor. Bu kişi akademiyi kazandığında şaşırmıştım. O rütbelere geldiğinde ise daha da şaşırmıştım. Çünkü komuta yeteneği zayıf diye bir birlikte çalışırken yaptığı görevden tayin edildiğini (birçok kişiden) duymuştum.
Bu şahıs herkese kumpas kurulurken nedense gayet rahattı ve hakkında hiçbir kumpasta herhangi bir şey söylenmedi. Üstelik daha önceki iki komutanı kumpaslarla yıpratıldıktan veya hapse atıldıktan sonra, sanki bunlar onu oraya getirmek için yapılmış gibi önemli bir birliğin başına geldi ve sessiz sedasız burada iki yıl çalıştı. İlginç bir şekilde darbe gecesi vurularak öldürülen Semih te aynı birliğin ana ast birliğine, daha önce hep sınıf subayları atanırken, ilk defa Kurmay Albay olarak atanmıştı.
Bence
profil olarak ta Fetö’cülere benziyordu. Ben yıllardır ona Fetöcü diye mesafeli
davranıyordum. Ama adam şimdi dışarda. Adam ya itirafçı oldu da anlaşılmasın
diye insanlara masal anlatıyor, ya sonradan Fetö’den ayrıldı veya benim 1990’lardan
beri bu adam hakkında duyduklarım yanlışmış. Benim bunlardan hangisine daha
fazla ihtimal verdiğim bu ihtimallerin sıralanma şeklindeki gibi.
Şimdilik
bu kadar.
Görüşmek
üzere.
Mehmet Çanlı
5.12.2017.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder