.quickedit {display:none;} .quickedit {display:none;}

5 Kasım 2017 Pazar

Türkiye'nin iki yakası neden bir araya gelmiyor?


Evde internette emaillerime bakıyordum.
Dışarıdan gelen iş makinesi ve araç seslerini duyunca, dışarıda neler oluyor diye görmek için balkona çıktım.
Gördüklerime inanamadım.
İş makineleri asfalt yolu kazıyorlardı.
Şimdi diyeceksiniz ki ne var bunda?
Belediye ne güzel çalışıyor.
Hizmet ediyor filan.
Eyvallah.
Belediyenin işi o zaten.
Halka hizmet etmek.
Halktan aldığı vergilerle halkın ihtiyaçlarını karşılamak.
Haklısınız.
Ama benim itirazım buna değil.
Milletin vergilerinin har vurulup harman savurulmasına.
Niye mi böyle diyorum?
Anlatayım.
Bu yol iki yıl önce onarım gördü.
Bir hafta boyunca iş makineleri çalışıp asfaltın bozuk yerlerini onardı.
Oh ne güzel, belediye çalışıyor diye sevindik.
Ama geçen sene aynı yola, asfalt kesilerek fiber optik kablo döşenmeye başlandı. 
Bu da 15 gün kadar sürdü.
Sonuçta asfalt tekrar bozuldu.
Sonra belediye yolun neredeyse tamamını asfaltladı.
Şükürler olsun, belediye yolumuzu yapıyor.
Çalışıyor adamlar, dedik ve yine mutlu olduk.
Ama bu gün de bu kazıyı görünce artık n'oluyo lan dedim.
Arkadaş şimdi ne yapacaksınız?
Bu nasıl bir şeydir ki dün attığınız asfaltı bugün bozacak kadar acil bir durum yarattı?
Biz her yıl sokakta iş makinesi gürültüsü ve yollardaki çukurları çekmek zorunda mıyız.
Ayrıca bunu hep bu aylarda yapmanızın sebebini de anlayamadım.
Yağmur yağsın da millet çamura bulansın diye mi bu mevsimi seçiyorsunuz?


Biraz dünyayı dolaşın da insanlar nasıl belediyecilik yapıyor görün.
Bir süre İngiltere'de yaşadım.
Adamlar 1800'lerde yaptıkları yolları inşa ederlerken bu gün ortaya çıkabilecek ihtiyaçları bile düşünerek ona göre yapmışlar.
Siz daha bir sene sonrasını bile planlayamıyormusunuz?
Her yıl asfalt bozulup tekrar yapılır mı?
Bu değirmenin suyu nereden geliyor?
Babanızın cebinden mi harcıyorsunuz o paraları?
Milletin parasını çarçur etmeye utanmıyor musunuz?
Böyle plansız programsız ve düşüncesizce yalap şalap işler yaparsanız, sonra belediyelerin milyon dolarlarca borcu olur tabi.
Bunun vebalini yine biz vergi artırımı olarak ödemek zorunda mıyız?
Siz doğru dürüst iş yapmayı beceremiyorsanız bunun vebalini neden biz çekelim.
Kafanız hiç çalışmıyorsa niye o koltuklarda oturuyorsunuz?
Size hesap soran yok mu?
Ben hesabımı sandıkta veririm riyakarlığı ile beni ikna edemezsiniz.
Milletin parasının hesabı sandıkta değil mahkemede verilir.
Buna dur diyecek bir devlet yetkilisi, bunlara hesap soracak bir savcı yok mudur?
Yazıktır, günahtır kardeşim.
Bu fakir milletin parasını çarçur etmeyin.
Bir şey yapacaksanız önce bir kaç saatinizi ayırın da yapacağınız şeyin 10 yıl sonrası için neler getirip neler götüreceğini hesaplayın.
Vaz geçtim 10 yıldan, hiç olmazsa seneye ne yapacağınızı düşünüp bu sene yolları yolları ona göre onarın.
Böyle yaparsanız,  dün yaptığınızı bugün bozmak zorunda kalmazsınız.

Saygılar sunarım.
Mehmet Çanlı
4.11.2017.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder