.quickedit {display:none;} .quickedit {display:none;}

6 Kasım 2017 Pazartesi

Bizim yamukla işimiz olmaz kardeşim.


Oğlum Ankara'da bir Anadolu Lisesinde okuyor.
Üniversite sınavı yaklaştığı için kendisini bir dershaneye yazdırdık.
Bu yüzden okuldan sonra dershaneye gidiyor ve haftanın bazı günleri eve geç geliyor.
Dün akşam geç vakit eve geldiğinde suratı biraz asıktı.
''Ne var, ne yok? Bir sıkıntı mı var?'' diye sordum.
Anlatmaya başladı.
''Baba, geçenlerde seviye tespit sınavı yapıldı. Bu gün dershaneye gidince, herkesin aldığı nota göre yeni sınıflara ayrıldığını gördüm.''
Ben hemen lafa karıştım.
''Ne oldu? Notun düşük mü çıktı? Eğer öyleyse hiç üzülmene gerek yok. Bir daha ki sefere daha iyi not alırsın.'' dedim.
Oğlum güldü.
''Yok baba yaaaa.... Çok iyi not almışım. En iyi not alanları iki sınıfta topladılar. Ben ikinci sınıfın baştan üçüncüsüyüm. Yani aldığım not oldukça iyi.''
Ben şaşırmış bir şekilde sordum:
''Peki o zaman, bu suratın hali ne?''

Oğlum ''Uuuuffff! Çok sabırsızsın. Anlatıyorum işte.'' dedikten sonra anlatmaya başladı.
''Okuldan çıkınca dolmuşa binip Kızılay'a indim. Oradan da yürüyerek dershaneye gittim. Biraz halsiz ve yorgundum. Kapı girişine asılan duyuruyu okuyup yeni sınıfıma gittim. İçerdeki hiç kimseyi tanımıyordum. Çoğu fen liselerinden gelmiş kişilerdi. Bir sıraya oturup defter ve kitabımı çıkardım. O sırada telefonuma mesaj geldi. Ben de telefonu çıkarıp mesajı okumaya başladım. Okulda benim katıldığım felsefe kulübünden bir arkadaş göndermiş. Kulüpteki faaliyetlerle ilgili bir şey soruyordu. Ben de ona cevap verdim. O tekrar başka bir şey sorunca ben tamamen bu konuya daldım. O sırada elinde bir kitap olan, dağınık, şişman ve aynı filmlerde gördüğümüz süper zeka tiplere benzer bir oğlan yanıma geldi ve heyecanla 'Yamukla aran nasıl?' diye sordu. Ben de kafamı telefondan kaldırıp 'Ben onu tanımıyorum. Sınıfa yeni geldim.' diye cevap verdim. Bunun üzerine o çocuk suratını asarak geri döndü ve sitem ederek tahtaya doğru yürümeye başladı. 'Ne var bu kadar kızacak kardeşim. Alt tarafı bir şey soracaktım. Bir de benimle kafa yapıyorsun. İstemiyorsan adam gibi söyleseydin.' ''
Ben tekrar araya girdim.

''Vay hıyar vaaay... Ne var ki söylediğinde. Sorunlu bir çocuk herhalde. Ha bu arada, o yamuk kimse bir müddet laubali olma. Bak bakalım gerçekten yamuk mu? Ona göre konuşup konuşmayacağına karar verirsin. Bizim yamuk adamlarla işimiz olmaz. ''
Oğlum yine araya girmeme kızdı ama son söylediğim cümleyi duyunca güldü ve anlatmaya devam etti.
''Baba, sen konuyu anlamadın herhalde? Oğlan matematikte yamuklarla ilgili bir soruyu çözememiş, sınıftaki diğer öğrencilere sormuş, onlar da çözemeyince bir de bana sormak istemiş. Ben ise sınıftaki birinden bahsediyor zannettim. Oğlan söylenmeye başlayınca bende jeton düştü. Ama sınıftaki herkes gülmeye başlayınca mal gibi ortada kaldım ve biraz mahcup duruma düştüm. Ona canım sıkıldı.''dedi.

Ben, hiç bozuntuya vemeden işi şakaya vurdum.
''Boş ver oğlum. Bizim yamuklarla işimiz olmaz. İster matematikte olsun ister gerçek hayatta.''


Saygılar sunarım.

Mehmet Çanlı
6.11.2017

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder