.quickedit {display:none;} .quickedit {display:none;}

14 Şubat 2014 Cuma

İran'ın Atlantik Okyanusu'ndaki sembolik güç gösterisi: İran gemileri Kuzey Atlantik bölgesine gidiyor.



İran'ın Atlantik Okyanusu'ndaki sembolik güç gösterisi: İran gemileri Kuzey Atlantik bölgesine gidiyor. (ABD-İran görüşmeleri, iki ülkenin iç kamuoyu, propaganda, İran'ın iç sorunları.)


Yine Stratfor'dan bir tercüme. Bu sefer konu İran ve ABD görüşmeleri temelinde İran'ın denizlerdeki faaliyetlerinin analizi.

Özet:

Tahran, 8 Şubat'ta Kuzey Atlantik Okyanusuna bir fırkateyn ve bir destek gemisi gönderdiğini ve bunların ABD deniz egemenlik sınırlarına kadar yaklaşacağını açıkladı. Bu durum İranlıların ABD'ye yakın bölgelere deniz gücü gönderme niyetini ilan ettiği ilk olay değil. İran bu şekilde 2011 yılında da iki deklarasyon yayınladı ama bu dediğini gerçekleştirmedi.

Bununla birlikte son açıklamanın ardından İranlı amiral Afşin Rezayi Haddad İran filosunun gerçekten yolda olduğunu ve şimdiden Güney Afrika sahillerinden Güney Atlantik Okyanusu'na yaklaşmakta olduğunu söyledi. İran'ın Kuzey Atlantik Okyanusu'na deniz araçları göndermesi tamamen sembolik bir hareket, bu durum herhangi bir askeri risk oluşturmuyor. İran, bu faaliyetini tehdit teşkil etmeyecek şekilde sadece bayrak göstermek maksadıyla yapıyor. Bu hareketiyle sadece İran'da ABD-İran görüşmelerinden endişe duyan radikalleri yatıştırmaya çalışıyor.

Analiz:
 İran ve P-5+1 grubu (5 BM Daimi üyesi ve Almanya'dan oluşan grup) arasında devam eden nükleer görüşmeleri devam ederken İran Deniz Kuvvetleri'nin operasyonu politik olarak duyarlı bir tartışmanın odağında olacak.
ABD ve İran arasında on yıllardır devam eden düşmanlık her iki ülkede de dikkatli bir şekilde idare edilmesi gereken bağnaz kesimler oluşmasına sebep oldu. Bu kesimler dikkatle idare edilmeli çünkü bunlar herhangi bir potansiyel anlaşmayı engelleyebilirler. Görüşmelere hakim olan politik retorik, her iki tarafın da çok fazla taviz vermediği garantiler ve uyarılarla uyumlu olarak görüşmelerin herhangi bir şekilde kesildiği zamanlarda,  kutuplaşmaya sebep olabilir gibi görünüyor.

ABD için bu retorik mevcut yaptırımların etkinliğinin garantisinin devam ettiği anlamına gelmektedir.  Buna mukabil İran, durdurmak istemediği nükleer programda fazla bir değişiklik yapmamak için kararlılıkla direnmektedir. Her iki taraf ta birbirlerine askeri seçeneğin her zaman masada olduğunu hatırlatmaktan geri kalmamaktadır. İran Deniz Kuvvetleri tarafından Atlantik'e doğru yapılan bu manevra ve bunun kamuoyuna ilan edilmesi Tahran ve Washington arasında devan eden dinamiklerle de uyuşmaktadır.

İranlıların gerçekten Kuzey Atlantiğe doğru intikallerine devam edip etmeyecekleri henüz net değil fakat şunu önemle belirtelim ki bunu yapmak onların imkan ve kabiliyetleri dahilindedir (Bu kapasiteleri var.). İran Deniz Kuvvetleri ağırlıklı olarak İran Körfezi bölgesinde yapılacak operasyonlar için uygun olan küçük devriye gemileri ve sür'atli taarruz füze botlarından oluşmaktadır. Bu gemiler İran'dan fazla uzakta konumlandırmak için uygun değiller ancak İran, ilan ettiği Atlantik görevindeki  gibi uzak mesafeli görevleri yerine getirebilecek daha dört fırkateyne de sahiptir. İran'ın bu uzak mesafeli açık deniz kapasiteleri de sınırlıdır; özellikle de Batı Atlantik'e kadar gitmeye cüret edildiğinde, savaş gemilerine özellikli gemiler eşlik etmek zorundadır. 

İranlılar'ın deniz kuvvetlerini desteklemek için kullandıkları bir gemi de; uzayabilecek olan böyle görevlerde yakıt, yiyecek, temiz su ve mühimmat desteği sağlayacak olan, ikmal gemisidir. Bu gemi; 1970'lerin sonlarında İngiltere'de imal edilen ve 1984'te İran'a satılan OI sınıfı dizaynı olan  Kharg isimli gemidir. Bu gemi olmadan,  az sayıda İran fırkateyni; İranlıların bir Atlantik görevinde pek tercih etmeyecekleri bir metod olan, yol boyunca düzenli liman ziyaretleri yapmak seçeneği dışında uzun mesafeli görevleri yerine getiremez.

Dünya okyanuslarında dolaşan İran gemileri hakkında medya raporları İran içinde milli gururu okşamaktadır. İran sürekli olarak askeri yetenekleri hakkında hem dış düşmanlarına gözdağı vermek hem de ülke içinde propaganda yapmak için abartılıgösterilerde bulunmaktadır.

Atlantiğe, özellikle de ABD kara sularına yakın bölgelere askeri gemiler gönderebilmesi, İran Deniz Kuvvetleri'nin ulaştığı seviyeyi göstermek açısından iyi bir yöntemdir. Bu, birçok İranlı radikalin, İran Körfezi'nde istikrarsızlık yaratan ABD  deniz gücü varlığını görüp te köpürdüğü bir zamanda   özellikle önemlidir. Haddad'ın söylediği gibi böyle bir harekatın birinci maksadı bir mesaj göndermektir: İran ABD'ye kendi ilacının tadını tattırmak istemektedir.

Bununla birlikte bir İran filosunu Kuzey Atlantiğe konumlandırmak potansiyeli ABD'yi endişelendirmekten ziyade ulusal ilgiyi buraya kanalize etmekte çok daha etkili olacaktır. Su götürmez gerçek şudur: Tahran'ın deniz kuvvetleri ile yaptığı bu harekat ABD'ye hiçbir tehdit teşkil etmemektedir. Eğer bir şey varsa o da; İran gemilerinin İran karasularından bu kadar uzakta seyrederken Atlantiğin açık sularında çok savunmasız olduğudur. İran Deniz Kuvvetleri açık deniz operasyonlarında ABD Deniz Kuvvetleri ile yarışmayı umut bile edemez. En iyi İran deniz platformları bile, silahların menzili, hız, karşı tedbirler ve tespit mesafesi gibi konularda mukayese edilebilecek herhangi bir ABD deniz platformuna göre çok sınırlı kapasitelere sahiptirler. İran Deniz Kuvvetleri'nin oluşturabileceği gerçek tehdit İran Körfezinde, özellikle de stratejik Hürmüz Boğazı'nda deniz trafiğini engellemektir. 

 Atlantiğe yapıldığı ilan edilen İran harekatı İran Silahlı Kuvvetleri hakkında daha büyük bir gerçeğin diğer bir güçlü hatırlatmasıdır: Çok eski ve yaşlı malzemelerine rağmen İranlılar sahip olduklarını korumaya devam etmekte ve eğitimlerini ciddi bir şekilde yapmaktadırlar.
 Yaşlı gemileri kullanarak yapılan herhangi bir uzun görevde, daha önce 2005'te Porto Riko yakınlarında su üzerinde mahsur kalıp ABD'den yardım isteyen 40 yaşındaki Fas çıkarma gemisinde görüldüğü gibi, kuvvetli bir arıza riski vardır. 

İran Deniz Kuvvetleri tamamen çalışamaz duruma gelmekten veya bir limana tamir için girmek zorunda kalmaktan kaçındığı sürece Atlantiğe gemi göndermek, ülke içindeki iç ayrılıkları yatıştırırken,   ABD'ye gücünü ve kapasitesini göstermek açısından ancak sembolik olarak bir mana ifade eder.

Read more: The Iranian Navy: A Symbolic Show of Force in the Atlantic | Stratfor
Follow us: @stratfor on Twitter | Stratfor on Facebook

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder