.quickedit {display:none;} .quickedit {display:none;}

20 Ekim 2013 Pazar

Terör Örgütü Kurmanın Sonuçları.


     Irak'ta bir ABD üssüne inerken direnişçiler helikopterlerimizi ABD helikopterleri olarak düşündüğünden olsa gerek havan ve roket atışına tutmuştu. Arkadaki duman o bölgede patlatılan bir el yapımı patlayıcı, öndeki toz bulutu ise patlayan havan mermisinin çıkardığı toz. Şükür bir zayiatımız olmamıştı.
     Alttaki resimde ise iniş yerinde personel ve helikopterleri yatay mermi yollu silahlara karşı korumak için beton bloklar konulmuş.
     Bu resimleri yayımlamamdan maksat ise şunu göstermek: ABD gibi süper güç bir devlet bile, her ne kadar barınma alanlarının etrafına blok taşlar ve tel kılıflar içine doldurulan toprak duvarlar ile kısmen emniyete almış olsa da, bu tür saldırılara karşı %100 tedbir alamıyor.
     Üç tane cahil adamın eline birer RPG verin, ölümü umursamayacak şekilde motive edin, en güçlü devletin en teknolojik sistemlerine rahatlıkla saldırabilirler. Maliyet ise neredeyse sıfır.
     Roketatarlar Ortadoğu piyasasında sudan ucuza bulunabiliyor. Eğitimsiz ve motive olmaya uygun sebepleri olan insan bulmak ise silah bulmaktan daha kolay.
     İşte bu yüzden ABD'ye bu dünyada askeri olarak meydan okuyabilecek, bunu yaparsa (Saddam gibi) da sonuç alabilecek hiçbir devlet olmadığı halde, bireysel veya küçük gruplar olarak örgütlenen ABD düşmanı herkes bunu yapabildi, hala da yapabiliyor.
     Bu sadece ABD için değil; Çin, Rusya, İran, AB ve Türkiye de dahil her ülke için de geçerli.
     Bu yüzden ülkeler en az birbirlerine karşı aldığı tedbirler kadar (hatta daha fazla) terör örgütlerine ve muhtemel eylemlerine karşı tedbir almalı. Aynı zamanda; bu işin ucuz olmasına bakıp ta terör silahını birbirine karşı kullanmamalı.
     Çünkü bu silah iki ucu da ısıtılmış bir demir gibi. Bir ucunu düşmana saplarken, tuttuğunuz ucu da sizin elinizi yakıyor.
     Karşı tarafın da size aynı silahla karşılık vermesi ihtimali de cabası.
     Son günlerde, basın ve yayın organlarında,  bazı terör örgütlerini (Suriye'de) desteklediğimiz söyleniyor.
     Eğer bu doğruysa, yetkililerin bir defa daha düşünmesinde yarar var.
     Afganistan'da ABD ile savaşan direnişçiler, ABD'nin Sovyetler Birliği İşgaline karşı eğittiği, silahlandırdığı ve beslediği mücahitler idi.
     Sovyetler gidince bunlarla savaşmak ABD'ye düştü.
     11 Eylül'de ise, ABD; tarihinin en ağır ve alçaltıcı saldırısına maruz kaldı. Bunu yapanlar da eski ABD müttefiki örgüt ve kişilerdi.
     Sanırım başka örnek vermeye gerek yok.
     Fazla söze de gerek yok.
     Akil olan anlar.
     Saygılar sunarım.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder