Son genel seçimden sonra ülkede tam bir çöküş yaşanmaya başladı.
Çöküş, en bariz olarak ekonomik alanda hissediliyor.
Ama devletin yönetilmesinde genel bir sıkıntı var.
Cumhurbaşkanı iyice yaşlandı.
Kamera görüntülerinde ayaklarını sürüdüğü ve adım atmaya mecali olmadığı görülüyor.
"Metal yorgunluğu yaşayanlar var." deyip sürekli olarak bazılarını tasfiye etti ve kadrolarını yeniledi.
Ancak bazen aynaya da bakmak lazım.
Herkes metal yorgunluğu geçiriyorsa lider de aynı sorundan mustariptir.
Nitekim son genel seçimde, her seçimde yaptığı gibi ülke kamuoyunu yönlendiremedi.
Seçimi kaybetti.
Partisi ikinci parti durumuna düştü.
Bu günlerde cumhurbaşkanı, daha da yorulmuş ve eski becerisini kaybetmiş bir görüntü veriyor.
Ne yaparsa yapsın, eskiden olduğu gibi gündemi değiştiremiyor.
Gündem değiştirmeye yönelik hamleleri bir gün bile kamuoyunu meşgul edemiyor.
Bu durum, artık yaşlandığı için güç kaymesinden olduğu kadar milletin çoğunun büyük bir ekonomik sıkıntı yaşamasından da kaynaklanıyor.
Malum, Demirel'in dediği gibi; "Tencere her iktidarı sallar".
Bu konuda bir halk deyişi de var: "Açlık sofuluğu bozar."
Yani hükümet, iktidara geldiği günden beri en zayıf noktaya gelmiş durumda.
Sallanıyor.
Adeta üflesen yıkılacak gibi.
Peki neden yıkılmıyor.
Reis uyanık.
Durumunun sallantıda olduğunun farkında.
Yıllardır her türlü hakareti ettiği muhalefete zeytin dalı uzattı.
Yumuşama söylemleri dilinden düşmüyor.
Belli ki zaman kazanmaya çalışıyor.
Seçim yapmayı planladığı tarihe kadar ekonomiyi biraz istikrara kavuşturabilirse, son anda yapacağı hamlelerle seçimi yeniden kazanabileceğini düşünüyor.
Belki bir defa daha seçilemez diye düşünüyorsunuzdur.
O görünüşte öyle.
Reis, anayasanın boşluğundan yararlanıp mutlaka bir defa daha seçilmek istiyor.
Erken seçim bunun yolunu açar.
Bu yüzden de muhtemelen bir erken seçim ile yeniden seçilmeyi planlıyor.
Ama bu seçimin o kadar erken olmasını istemiyor.
Çünkü çok erken bir seçimi kazanamayacağını biliyor.
Biraz güçlenmeyi bekliyor.
Kendini güvende hissettiğinde, erken seçimi zorlayacak.
Bunu da sanki muhalefet istiyor da kendisi meydan okumayı kabul etmiş gibi gösterecek.
Bu yüzden zamana ihtiyacı var.
Peki muhalefet ne yapıyor.
Yumuşama mumuşama diye Reis'in dümen suyunda gidiyor.
Parti içi sorunlarla boğuşuyor.
Kararlı davranmıyor.
Yalpalıyor.
Yani muhalefet de sorun bu ülkede.
En basit strateji kuralıdır:
"Düşmanın en zayıf anında ve en zayıf noktasına tüm gücünle hücum edersin.
Düşman düşünce de gözünün yaşına bakmaz sonuca gidersin."
Şu anda hükümetin en zayıf olduğu zaman.
En zayıf noktası da ekonomi.
Taarruz edilecek zaman uygun.
Taarruz edilecek yer de belli.
Hükümet yıprandı, reis de metal yorgunluğu yaşıyor.
Muhalefet niye hala taarruza geçmiyor, anlamak mümkün değil.
Erken seçim için çok erken değil.
Ama biraz daha beklerlerse geç çok geç olabilir.
Benden söylemesi.