.quickedit {display:none;} .quickedit {display:none;}

10 Ağustos 2023 Perşembe

Cahiliye Devri adetleri.

 DİB, "Cahiliye devrindeki gibi günaydın demeyin." diye fetva vermiş.

Benim bildiğim, cahiliye devri Arapların İslam dini henüz gelmeden önce yaşadıkları döneme deniyor.

Araplar "Günaydın" mı diyorlarmış o zaman? 

"Günaydın." Türkçe bir kelime. Hiçbir Arap günaydın demez.

Adamın Türkçe ile bir sorunu mu var da böyle saçmalıyor acaba?

Yoksa yeni bir cahiliye devrine mi giriyoruz?

Tüm eğitimi Hristiyanlık üzerine olan birini DİB yaptıklarından İslam dininin Mekke'de ortaya çıktığını bilmiyor herhalde.

9 Ağustos 2023 Çarşamba

Bu kış gıda kıtlığı yaşanabilir.

 Rusya, Ukrayna'nın Romanya sınırına yakın bölgesinde bulunan bir buğday silosunu vurdu. Ukrayna yüzbinlerce ton buğdayın zayi olduğunu açıkladı.

Rusya, Türkiye aracılığı ile kabul ettiği ve Rusya ile Ukrayna'dan tahıl ihracına izin veren anlaşmanın süresini uzatmayı reddetti.

Bu hafta Türkiye'de bir buğday silosunda meydana gelen patlamada büyük miktarda tahıl zayi oldu.

Bu yıl Ege Bölgesi'nde tam çiçekler tohur tutacağı sırada yağan yoğun yağmur sebebiyle zeytin ağaçları çiçeklerini döktü. Gördüğüm kadarıyla bu sene zeytin rekoltesinde ve buna bağlı olarak zeytinyağı rekoltesinde çok keskin bir düşüş yaşanacak.

Yine gördüğüm kadarıyla iklimdeki istikrarsızlık sebebiyle Ege Bölgesi'nde domates tarlalarında verim çok düşük çıkacak gibi görünüyor. Kurutmalık domates yapan yok gibi.

Gerek Ukrayna Savaşı, gerek küresel iklim değişikliği sebebiyle bu kış gıda kıtlığı yaşanması muhtemel gibi görünüyor.

En azından gıda fiyatlarında enflasyonun çok büyük olacağı kesin gibi.

Zeytin yağı şimdiden 350 liraya çıktı. 

Allah yardımcımız olsun.

Türkiye'de yeni bir din mi ortaya çıktı?

Uzun süredir youtube videolarında bazı kişilerin görüntülerini seyrediyor, kullandıkları bazı ifadelere "cahildir, ne dediğini bilmiyordur" diyerek gülüp geçiyordum.

Sonra, aynı şeyleri tarikat mensupları olduğu anlaşılan bazı kişilerden de duymaya başladım, youtube videolarında.

Bu gün internette gördüm ki aynı ifadeleri Diyanet İşleri Başkanı da kullanmış.

Diğerleri gibi, Diyanet İşleri Başkanı'nın da söylediği ve benim anlamakta zorlandığım ifade şu: Zamları Allah yapıyor.

Elhamdülillah Müslümanım.

Azımsanamayacak kadar dini eğitim adlığımı düşünüyorum.

Hem ailemden hem de bizim gençliğimizde hemen hemen her camide görev yapan ama artık pek nadir bulunan aklı başında din adamlarından.

Onlardan öğrendiğim bir dua var.

Amentü diye bilinir ve bize imanın, yani İslam inancına sahip olmanın şartları diye öğretirlerdi.

İnternetten bulup kopyaladım, buraya yapıştırıyorum.

Unuttuğumdan değil, yazarak vakit kaybetmemek için.

Amentü duasının okunuşu;

Amentü billahi;

ve melaiketihi 

ve kütübihi 

ve rasulihi 

vel yevmil ahiri 

ve bil kaderi, hayrihi ve şerrihi minallahi Teala 

vel ba subadel mevt.

Hakkun Eşhedü en la ilahe illallah ve Eşhedü enne muhammeden abdühü ve rasulühü.

Bir kişiye Müslüman diyebilmek için veya bir kişinin Müslüman olarak kabul edilebilmesi için temel koşulların belirtildiği bu duadaki "ve bil kaderi, hayrihi ve şerrihi minallahi Teala" ifadesinin zamların Allah tarafından yapıldığına kaynak olarak gösterildiği kanaatindeyim.

Ancak, burada bir terslik var.

Bu ifadede, "kadere, hayır ve şerrin Allah'tan geldiğine" anlamına geliyor. 

Burada Allah zamları yapıyor diye bir ifade olmadığı ortada. 

DİB ve diğerlerinin söylemeye çalıştığı şey: "Şerrihi" ifadesindeki "şer", yani "hayırlı olmayan şeyler" Allahtan geliyor. Zamlar da hayırlı bir şey değil, dolayısıyla Allah'tan gelen bir şey. Bu yüzden zamlar sebebiyle hükümeti suçlamayın. Hükümete kızmayın. 

Sapkınlık da burada başlıyor.

Ama duada Allah'tan geldiği ifade edilen diğer şey, yani hayır konusunda aynı şeyi söylemiyorlar. 

Örneğin; "Zamları Allah yapıyor." diyen insanlara, "Yolları kim yaptı, köprüleri kim yaptı veya diğer olumlu şeyleri kim yaptı?" diye sorduğunuzda; "Erduvaaaan!" diye bağırıyorlar.

Bu ifadelerden "Hayır, Erdoğan'dan; şer ise Allah'tan geliyor." anlamı çıkıyor.

Sıradan insanların yaptıkları bu büyük hatayı fark etmediklerini varsayabiliriz. 

Ama tarikat mensubu bir torba sakalı olan zatların ve hele de Diyanet İşleri Başkanı'nın (Gerçi adamın İslam'la ilgili tek bir çalışması yok, makaleleri ve akademik unvanlarını kazandığı çalışmaları Hristiyanlıkla ilgili diyorlar ama buna takılmıyorum.) buradaki sakatlığı görmemesi mümkün değil.

Acaba bu zatlar yeni bir din mi icat ettiler yoksa başka bir saikle imanın şartlarını mı değiştiriyorlar?

Bu ifadeleri "şirk" sayılmaz mı?

Bence; eğer hala Müslümanım diyorlarsa iman tazelemelerinde ve hatalarından bir an önce dönmelerinde fayda var.

Tabii ben bir din adamı değil, sıradan bir Müslüman'ım. Ne yapmaları gerektiğini aklı başında bir din adamına danışsalar daha uygun olur.



27 Temmuz 2023 Perşembe

Lozan, Zafer Mi, Yoksa Hezimet Mi?

Bütün bölücü yapılar Diyarbakır'da toplanıp Lozan Antlaşması'nı kınamışlar ve bu antlaşmayı aşılması gereken bir engel olarak tanımlamışlar.

"Lozan zafer mi hezimet mi?" diye yıllardır hönkürenlerin hepsinin bir gizli ajandası var.

Bunların bir kısmi kendini açık etmeye başladı.

Lozan Türkiye Cumhuriyeti için bir zaferdir ama "Kendi şahsi veya siyasi emellerini müstevlilerin emelleri ile birleştirenler" için hezimettir.

Unutmayın, Lozan'ın alternatifi Sevr'dir.

Olayın özeti budur.

Gizlenen gerçekler.

 Şöyle başlayan yazi ve videolari seyretmiyorum: "Gizlenen ....".

Biliyorum ki yalan yalnis seyler anlatacak.

Mesela "Gizlenen Luvi gercegi..." diye baslik atilmis bir yazi gordugumu varsayalim.

Aklima bir suru soru geliyor.

Insanlar Luviler hakkinda gercekleri neden gizlesin?

Eger bu gune kadar gizlendiyse sen nasil ogrendin?

Senin soylediginin gercek oldugunun kaniti var mi?

Luvilerin dilleri bile tam olarak cozulememisken, sen Luvilerin kim oldugunu nereden biliyorsun?

Sen tarihci misin, arkeolog musun?

Luvi uzmani misin?

Baskalarinin soylediklerinin yanlis ama senin soylediklerinin dogru olduguna neden inanalim?

Butun dunyadan, cok farkli uluslara mensup yuzlerce ve hatta binlerce bilim adami isbirligi icinde sozum ona gercekleri niye gizlesin?

Daha yuzlerce soru sormak mumkun.

Gizli tarih masali anlatanlar hep ayni.

Lozan'in gizli maddeleri gibi uydurma hikayeler anlatiyorlar.

Alayi palavraci....

Alayinin gizli bir ajandasi var.

Luvi gizemlerinin kaynagi, Almanya'daki bir bolucu dernek mesela.

24 Temmuz 2023 Pazartesi

Mertlik Bozuldu

 Koroglunun bir siiri vardir, tufek icat oldu mertlik bozuldu diye. 

Aslinda bu yenilige kapali bir zihniyeti gosterir. 

Eski yunanlar torensel ve kisa sureli savaslar yaparlarmis. 

Bu savas tarzini ve silahlarini yuzlerce yil boyunca degistirmemisler. 

Sparta krali Arkdidamos ilk defa bir mancınık gorunce Koroglu gibi bagirmis: 

"Herakles adina! Artik mertlik bozuldu."

Lozan'ın Gizli Maddeleri

 Yarin lozan antlasmasinin 100'uncu yildonumu. 

100 senedir gizli madde masali dinledik. 

Gizli maddeler yuzunden maden cikaramiyoruz masali dinledik. 

Gizli maddeler o kadar gizliydi ki ne olduklarini imzaci devletlerde hic kimse bilmiyordu. 

Simdi gizli maddelerde ne yaziyordu onu da ogrenmek zor. 

Umarim biri bulur. 

Yarindan sonra tum madenleri cikarip zengin oluruz artik.

8 Ocak 2023 Pazar

Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır.

Duvardaki çatlaktan bakan fare, çiftlik sahibi ile karısının bir paket açtıklarını gördü. 

'İçinde yiyecek mi var?' derken, bir baktı ki fare kapanı!!.

Hemen bahçeye koşup, alarmı verdi: "Evde kapan var! Evde kapan var!"

Tavuk gıdaklayıp, kafayı kaldırdı.

"Bay fare, bu sizin için ciddi bir sorun olsa da, beni ilgilendiren bir tarafı yok ne yazık ki!"

Fare dönüp bu sefer koyuna seslendi:

“Evde kapan var, evde kapan var.”

Koyun şöyle cevap verdi:

"Üzgünüm bay fare. Vah vah! Emin ol senin için dua edeceğim.”

Fare bu kez öküze seslendi: 

“Evde kapan var! Evde kapan var!”

Öküz cevap verdi:

"Vah, vaaah! Bay Fare, senin için üzüldüm, ama burnumu sokacağım bir şey değil."

Bunu duyan farenin de başını eğip, gitmekten başka çaresi kalmadı

Yalnızlık ve terk edilmişlik hisleri içinde, fare kapanı ile tek başına başa çıkmaya karar verdi.

O aksam evde, alışılmamış bir ses duyuldu. 

Sanki bir kapan, avının üzerine kapanmıştı.

Sese koşan çiftçinin karısı, karanlıkta kapana, zehirli bir yılanın kuyruğunu kaptırdığını görmedi. 

Yılan da kadını ısırdı.

Çiftçi karısını hemen hastaneye götürdü.

Karısı eve ateşli ve hasta olarak döndü.

Eee ateşli insana ne verilir? 

Sıcacık bir tavuk çorbası!

Tavuk hemen kesilmiş ve acilen pişirilmiş!

Ama kadın hala iyileşmiyordu. 

Eş dost ahbap hasta ziyaretine gelince, çiftçi sofraya koyunu çıkarmak zorunda kaldı!

Çiftçinin karısı iyileşmedi ve kısa süre sonra öldü.

Cenaze namazına çok sayıda insan katıldı.

Bu sefer de konukları doyurmak için öküz kesildi.

Bunlar olurken fare, olan biteni deliğinin ardındaki yuvasından seyrediyordu.

Onun için, seni ilgilendirmeyen bir sorun karşına çıkarsa bir düşün!!!

Birimiz tehdit altındaysak, hepimiz risk altındayız.

Bu hayat denen yolculukta birlikte yol almaktayız..

Birbirimizi kollayıp, güç ve güveni paylaşmalıyız.

UNUTMA. . . . . .

HEPİMİZ, BİRBİRİMİZİN HALI TEZGAHINDA HAYATİ ÖNEMİ OLAN İPLİKLERİZ!!!!

YA ŞÖYLE YA DA BÖYLE, HAYATLARIMIZ BİRLİKTE DOKUNUYOR…

26 Aralık 2022 Pazartesi

Ukrayna-Rusya Savaşı Uzun Sürecek Gibi Görünüyor: Peki Sonuç Ne Olabilir?

 10 aydır devam eden Ukrayna-Rusya savaşı, muhtemelen daha da uzayacak.

Taraflar hedeflerinden vazgeçebileceklerine dair hiçbir işaret vermiyor.

Ukrayna; işgal altındaki kırım ve Donbas bölgesini geri istiyor.

Rusya bu bölgeleri ve savaşta ele geçirdiği yeni bölgeleri kendi toprağı ilan ettiğinden geri vermesi mümkün görünmüyor.

Bu yüzden iki taraf ta hazırlıklarını savaşın uzayacağı hesabına göre yapıyor.

Rusya seferberlikle yeni kuvvetler teşkil ediyor.

Ukrayna, batıdan daha fazla silah istiyor.

Bu silahların çoğunu alıyor da.

En son Amerika'dan Patriot füze bataryası sözü aldı.

Zelensky Kongre'de konuştu.

Senatörleri etkilediği anlaşılıyor.

Bu yüzden büyük bir ekonomik yardımın ilk paketi olan 1.8 milyar doları hemen alacak.

Zelensky'nin görüşmeleri sırasında Biden'in sözleri ilgiçti.

"Barışın nasıl olacağını sahadaki başarı belirleyecek." dedi Zelensky'ye.

Yani "Sana istediğin silahları ve parayı veriyoruz. Sen de görevini yap. Rusları yen. Bunu yapamasan bile en azından zafer kazanmalarına izin vermeden savaşı sürdür. Zaman senin lehine. Senin kaynak ihtiyacını biz karşılıyoruz. Daha uzun bir süre de karşılayacağız. Senin ordun inatla ve başarıyla savaştığı sürece yardımlar devam edecek. Ama Rusya sadece kendi kaynaklarını kullanıyor. Bu kaynaklar sınırsız değil. Bu kaynaklar tükeninceye kadar dayan." demek istedi.

Bu durum savaşın bitmesini kimsenin istemediğini gösteriyor. Gerçi Rusya sık sık savaşı sonlandırmak için görüşmelere hazır olduğunu dile getiriyor.

Ama kendi istediği koşullarda savaşa son vermek istiyor. 

Yani kazanımlarını korumak koşuluyla savaşa son vermeye hazırım diyor.

Bunu da doğal olarak kimse ciddiye almıyor.

Bu sebeple, herkes savaş istediği müddetçe bu savaş sürecek.

Rusya, Batı'nın doğal gaz ve petrol sıkıntısı sebebiyle barışa yanaşmak zorunda kalacağını hesaplıyordu. Ama bu hesap şimdilik tutmamış gibi görünüyor.

Batı da ambargolar sebebiyle Rusya'nın kısa sürece tükeneceğini zannetmişti.

Ama Rusya da hala dayanıyor.

Bu gidişle Rusya ve Batı, özellikle de Avrupa birbirini tüketecek. 1. ve 2. Dünya Savaşlarında olduğu gibi bu durum yeni güçlerin yükselişi için uygun ortam yaratacak.

Bu güçlere en büyük aday Çin.

Zaten şimdiden dünyaya meydan okuyacak kadar güçlü.

Onun gibi kalabalık bir nüfusu olan Hindistan da toparlanmaya çalışıyor.

Ama Çin'in seviyesine gelmesi için çok zamana ihtiyacı var.

Eğer iyi planlanır ve koordine edilirse Türk dünyasının birleşmesi ve yeni bir güç olarak dünya dengelerinde etkili bir oyuncu olması için de fırsat var.

Umarım Türk devletlerinin yöneticileri bunun farkındadır.

Öyle olursa Göktürklerden sonra ilk defa Türkler tekrar birleşmiş olacak.

Hayırlısı diyelim.

Hayat giderek daha da zorlaşıyor.

 Yeni nesiller için, gün geçtikçe her şey daha da zorlaşıyor. 

Bizim hayatımız da babalarımızın ve annelerimizin hayatından zordu. 

Ama bu gün, nesiller arasındaki zorluklar büyük bir hızla artıyor.

Dolayısıyla, bizim çocuklarımızın hayatı bize göre bizim bir önceki nesle göre olduğundan çok daha zor hale geliyor.

Mesela öğrencilik hayatı.

Ben kazandığım okulların sınavlarına çalışmak için tek bir test kitabı çözmedim.

Özel hocadan ders de almadım.

Dershane denilen kurumlar zaten yoktu.

Var idiyse de köyde yaşadığımdan benim haberim olmadı.

Aynı çalışma temposuyla bu gün sınava girseydim, muhtemelen kazandığım hiçbir okulu kazanamazdım .

Şimdi kendi çocuklarıma bakıp üzülüyorum.

Sınırsız bir yarış içine girmiş durumdalar.

Üniversite, hele de iyi bir üniversite kazanmak çok zor. 

Çünkü herkes üniversiteye girmeye çalışıyor.

Ve doğal olarak gece gündüz deli gibi çalışıyorlar.

Çocukluklarını bilmeden büyüyorlar bu yüzden.

İyi bir okul kazanırlarsa muhtemelen gençlikleri de bir hengame içinde ve ne olduğunu anlamadan geçecek.

Çünkü zor kazanılan okulu okumak da bir o kadar zor.

Öğrenci olarak yaşayacakları ekonomik sıkıntıları ise söylemeye bile gerek yok.

Bir gün bakacaklar ki orta yaşa gelmişler.

Hayatı kaçırdıklarını hissedip mutsuz olacaklar.

Ama kendi çocukları olduğundan bu sefer de onların eğitimiyle uğraşacaklar.

Nereden baksan bir kısır döngü.

Muhtemelen, hayat onların çocukları için daha da zor olacak.