.quickedit {display:none;} .quickedit {display:none;}

27 Temmuz 2018 Cuma

Atina Yangını, Tanrı, Hocaefendi, Papaz ve Zeus.

Askeri lise 2. veya 3. siniftaydik. 

Ilginc davranislari olan bir boluk komutanimiz vardi. 

Bir gun yemekhanede yemek gec geldigi icin uzun bir kuyruk vardi. 

Yemekhanenin orta yeri bu kuyruk sebebiyle cok kalabalikti. 

Ben yemekhanenin en uzak bolumundeydim. Arkadaslarla bagira cagira konusuyor ve gurultu yapiyorduk. 

Hemen yakinimizdaki iki arkadas ta agiz kavgasi yapiyordu. 

Zaten tum ogrencilerin yemekhanede olmasi yuzunden oldukca fazla gurultu oldugunda bizim ve agiz dalasina giren arkadaslarin yuzunden hicbir sey duyulmuyordu. 

Bu sirada gurultuyu duyup yemekhaneye gelen boluk komutani gurultunun en buyuk kaynaginin biz ve kavga eden arkadaslar oldugunu gorunce bize susun diye bagirmis. 

Ama gurultuden biz onu duymadik. 

Yemekhanenin orta yeri tika basa dolu oldugu icin o da yanimiza gelememis. 

O sirada birden yemekhanede sessizlik oldu. 

Ne oldu diye bakinca boluk komutaninin yemek sirasindaki bir cocuga tokat attigini gorduk ve biz de sustuk. 

Kendisine baktigimizi gorunce boluk komutani bize dogru elini uzatti ve bagirdi.

"Oluuuum! Bak size kizdim arkadasinizi dovuyom." 

Tabii biraz tirstik ama bir yandan da guluyorduk. 

Yillar gecmesine ragmen hala arkadaslarla bir araya gelince bu olayi anar ve guleriz. 

Yunanistan'daki yanginda bir papazin bunun basbakanin dinsizliginden kaynaklandigini soyledigini okuyunca bu olay aklima geldi. 

Bizde de deprem vb. dogal afetlerden sonra benzer seyler soyleyen tarikat liderleri var. 

Sanirim bu din bezirganlari tanri'yi bizim boluk komutani gibi biri saniyorlar. 

Birine kizip sabi subyan cocuklari ve bebekleri olduren ama kizdigi kisiye hicbir sey yapmayan bir tanri olabilir mi? 

Ol deyince her seyi olduran, gucu ve adaleti sinirsiz olan tanrinin olimpos dagindaki zeus gibi birine kizinca asagidaki olumlulere simsekler ve atesler savurdugunu ve suclu-sucsuz ayirmadan onlari cezalandirdigini soyleyen biri bence dini de tanriyi da anlamamistir.

25 Temmuz 2018 Çarşamba

Soğuk Savaş'tan Günümüze Toplumsal Gelişmeler.

Anladigim kadariyla dunyanin cogu bolgesinde oldugu gibi turkiye'de de insanlar soguk savas doneminin sona ermesiyle bir bosluga dusmus. 

Bu bosluk duygularda zamanla bir parcalanmaya sebep olmus. 

Ulkemizde insanlar bu duygusal bosluga ve kisilik parcalanmasina bir care bulabilmek icin tarikatlara ve siyasal islamcilara yonelmis. 

Ama artik insanlar feto darbesi ve kamuoyuna yansiyan tarikatlarin sapik uygulamalari yuzunden yeni bir arayis icinde. 

Internette ve sehirde dolasirken gorup sahit oldugum olaylardan milliyetcilik ozellikle gencler arasinda yeni bir siginak olmus gibi gorunuyor. 

Ama bu milliyetcilik klasik turk islam sentezinden ziyade turkculuk seklinde tezahur eden bir milliyetcilik gibi gorunuyor. 

Bunun inanc boyutu ise islam'dan uzaklasma seklinde ortaya cikiyor gibi. 

Gazetelerde samanizm ve tengricilik taraftarlarinin arttigi yaziliyor. 

Milli egitimden bir yetkili yakin bir zaman once imamhatiplerde deizme inananlarin oraninin yuzde kirklar duzeyinde oldugunu acikladi. 

Agnostizme ilgi duyanlar da gun gectikce artiyor. 

Ben sosyal bilimci degilim ama bu gidisat toplumsal ve siyasi boyutta yeni gelismelere sebep olabilir.

Bence ulkeyi idare edenler artik kendilerine ceki duzen verseler iyi olur. 

Son zamanlarda her sey futursuzca yikiliyor ve yerine yeni bir sey konulamiyor. 

Toplumsal degerlerimiz hizla erezyona ugruyor. 

Cunku bu yikim felsefi bir temelden yoksun ve klasik vandalizmi andiriyor. 

Dindar nesil yetistirme iddiasiyla her yere imamhatip aciliyor ama imamhatiplilerin deist oldugu ortaya cikiyor. 

Ulkenin kurulus ilkeleri surekli saldiriye ugruyor ve kurucu liderleri kotuleniyor ama alternatif gosterilen siyasi gorus felsefi derinlikten ve ahlaki tutarliliktan yoksun. 

Dolayisiyla alternatif yapi gecekondu gibi altyapidan yoksun ve icinde yasanmasi imkansiz olmasa da oldukca zor bir yapi. 

Bu durum toplumu ve ozellikle de gencleri mutsuz bir hale getiriyor. 

Toplum ayrisiyor. 

Degisik gruplar arasinda uyum bozulmus ve dusmanlik artiyor. 

Bu dusmanlik bazi cevrelerce pervasizca korukleniyor. 

Eger birlestirici ve duzunleyici tedbirler alinmazsa gelecekte buyuk siyasi ve sosyal olaylar ortaya cikarsa sasirmamak lazim diye dusunuyorum. 

Dini kurumlar, siyaset, milli egitim ve ilgili diger kurumlar artik kendine ceki duzen verip topluma ve ozellikle de genclere dogru bir hedefe giden dogru bir yol cizmeli. 

Yoksa toplum ve genclik kendine yeni bir yol bulacak ve o zaman gelismeleri dogru sekilde tahlil edemeyenler kendi yollarinda uc bes kisiyle yururken bulacaklar kendilerini. 

Not. Berada bahsettigim siyaset vb. terimler belli bir siyasi parti veya gorusu degil geneli ifade etmektedir. Cunku bozulma lokal degil; genel.

18 Temmuz 2018 Çarşamba

Bedelli Askerlik.

Asker alma sistemi gunumuz kosullarina gore yeniden duzenlense her secim doneminde bedelli askerlik gundeme gelmez. 

Ayrica ordu tmk si yeniden duzenlenip islevsiz kadrolar kaldirilirsa daha az askere ihtiyac olur. 

Askerlik yapmayanlardan ucret alindigina gore askerlere de en az asgari ucret kadar maas verilebilir.

Ingiltere tum dunyada turkiye'nin 3_4 kati topragi olan bir ulke ama kara kuvvetleri kadro mevcudu 209 bin (2010 yili rakamlari boyleydi.). 

Bizim ordu mevcudumuz onlarin en az 2 kati. 

Dunya degisirken degismemekte israr eden kurumlar islevsizlesir. 

Bedelli askerlik gibi konularla didisecegine ordunun reorganizasyonu uzerinde kafa yorulsa daha iyi. 

2000 li yillarin basinda konsept 2010 diye bir proje vardi. 

Ordu (bence) gayet mantikli bir sekilde yeniden teskilatlanacakti. 

Duyduguma gore kasaptaki ete sogan dogramamakta israr eden adam ve fetoculer bu projeyi rafa kaldirmis.

Bu konuyu yeniden gundeme almakta fayda var.

16 Temmuz 2018 Pazartesi

15 Temmuz, Yapılanlar ve Yapılması gerekenler.

Bu gun Turk tarihinin ibret alinacak olaylarinin en onelilerinden biri olan 15 Temmuz fetocu darbe girisiminin oldugu gun. 

Tarihte hemen hemen hic gorulmemis bir sekilde darbeciler sokaktaki sivil halkin uzerine ates ederek cok sayida vatandasimizi katlettiler.

Bircogunu da yaraladilar. 

Ama gordugum kadariyla bu olay da tarihte meydana gelmis bircok olay gibi ustun koru bir sekilde gecistiriliyor.

Bu olay sebepleri, etkileri ve sonuclari ile ele alinip incelenmiyor. 

Gecen bir televizyon kanalinda hitler in daha iktidari ele gecirmeden once genclik kollari kurarak bu teskilat vasitasiyla alman gencligini savasa hazirlamaya basladigini anlatan bir program seyrettim. 

Yabancilarin kendileri icin onemli olan konulari her yonuyle ve her acidan en kucuk detayina kadar incelemesi ama bizde olay sonrasinda asiri duygusal tepki verilirken olaylarin kisa sure icinde unutulmasi beni hep uzmustur. 

Bu konuda universitelerde bilimsel calismalarin henuz yapilmamis olmasi cok aci. 

Bu darbeyi yapanlar bir gun icinde ortaya cikmadi. 

Bunlarin bu guce ulastiklari surec incelenmeli. 

Darbe hava kuvvetleri, ozel kuvvetler ve jandarma agirlikli. 

Acaba darbecileri Talat Aydemir ve 1908 İTC darbelerini inceleyip ona gore mi hazirlandilar? 

1960 darbesinden etkilenmis olma ihtimalleri nedir? 

Dis destek boyutu nedir? 

Kendi ic cekismeleri var midir? 

Darbe sonrasinda terfi edenlerin cogu feto baglantisindan ordudan atilmis diye duyuyorum. 

Acaba darbeciler iki gruba mi ayrildi? 

Acaba darbe basarisiz olsun diye planlandi da fetoculer ikiye ayrilarak bir grup darbe yaparken diger grup darbe basarisiz olsun diye onlara karsi mi kullanildi. 

Darbenin suriye ve ortadogu daki gelismelerle bir baglantisi var mi? 

Diger tarikatlarin feto ile ve darbe ile bir baglantisi var mi? 

Feto'culer giderken yerlerine baskalari mi geliyor? 

Aklima bunun gibi daha onlarca soru geliyor. 

Bu olay da ustun koru gecistirilip hicbir ders alinmafan tarihin tozlu raflarina mi kaldirilacak? 

Bu olaydan ders alinarak bundan sonra benzer aci olaylar yasanmasin diye tedbir aliniyor mu? 

Devlet kademelerinin dis guclerin yetistirmelerinin ve hemen hepsinin bir dis guc ile iliskisi oldugu soylenen tarikatlarin kontrolune gecmemesi icin bir kontrol mekanizmasi kuruldu mu? 

Yoksa bu gun trubunlere yonelik kinamalarla gecistirip hic bir sey yapilmayacak mi? 

Sozlerime cok begendigim bir sozle son vermek istiyorum. 

Tarih ezeli bir tekerrurdur derler. 

Eger ibret alinsaydi tekerrur eder miydi? 

Bu vesileyle bu hain orgutun yaptigi darbe girisiminde hayatlarini kaybedenlere allah'tan rahmet, yaralananlara sifa diliyorum. 

Allah milletimize bir daha boyle bir felaket yasatmasin.

14 Temmuz 2018 Cumartesi

Sanal alemde gerçek sorunlar.

Sanal alemde bazi arkadaslarla onemli fikir ayriliklari yasiyorum 

Ornegin ben diktatorluge karsiyim ama arkadaslarimin bir kismi sadece kendilerinin sevmedigi diktatorlere karsilar. 

Bu yuzden esat, saddam ve kaddafi gibi diktatorleri zaman zaman ovebiliyorlar. 

Ben idam cezasina karsiyim ama bazi arkadaslarim onlarin sevmedikleri kisiler haric diger insanlarin idam edilmesine karsilar. 

Ben meshepcilige karsiyim ama bazilari sadece kendilerinin mensup olmadigi meshepten kisilerin yaptigi meshepcilige karsilar. 

Ben irkciliga karsiyim ama bazilari baskalarinin irkcilik yapmasina karsi cikarken kendileri irkci soylemlerde bulunuyorlar. 

Ben hangi dinden olursa olsun insanlarin inanclarinda ve inancsizliklarinda ozgur olmalarini savunuyorum ama bazi kisiler kendisi gibi dusunmeyen veya inanmayan herkese karsilar.

Ben zulme karsiyim ama bazi arkadaslar kimin zulum gordugune gore farkli tepki gosterebiliyorlar. 

Mesela israilin zulmettigi filistinlileri veya esatin zulmettigi suriyelileri dillerinden dusurmezken cin in zulmettigi uygurlari ve iran in zulmettigi guney azarbeycan turklerini gormezden gelebiliyorlar. 

Ben tarikatlarin devlete ve topluma hakim olmasina karsiyim bazilari sadece gucten dusen bazi tarikatlara karsilar. 

Bu sebeple bir suredir sanal medyada paylasimlarimi ve bu konularla ilgili paylasimlara yaptigim yorumlari azalttim. 

Bu paylasim belli bir kisiyi veya kisileri hedef almiyor. 

Twitter ve facebook ta toplam 5-6 bin arkadasim var. 

Paylasimlardan edindigim intibam budur.

4 Temmuz 2018 Çarşamba

İdam Cezası

Tarihi buyuk Londra yangınından önce Londra'da yankesicilik ve hırsızlık cok yaygınmış. 
Bunun önlenmesi için cok sert tedbirler alınmış. 
Yakalanan yankesiciler hemen ayni gün yargılanıp idam edilmiş. 
Fakat yine de yankesicilik ve hırsızlıkta bir azalma olmamış. 
Ne zaman ki buyuk bir yangın çıkıp Londra'nın büyük bir bölümü yanınca işler değişmiş. 
Bu gün T.C. Londra Büyükelçiliği'nin 100 metre kadar yakınında heykeli bulunan kişiye şehrin yeniden imarı için görev verilmiş. 
Adam bu şehri yeniden kuracaksak kurduğumuz düzenin en az 1000 yıl yaşayacağını düşünerek işe başlamalıyız demiş. 
Paris ve Viyana gibi baskentleri gezip incelemis ve sehir planini yapmis. 
Buyuk parklar, genis caddeler ve sokaklar birakmis evlerin arasinda. 
Sokak aydınlatması artırılmış. 
Polis karakolları güvenliği en iyi sağlayabilecek yerlere yerleştirilmiş. 
Bunun sonucunda londra da yankesicilik neredeyse tamamen sona ermis. 
Simdi kucucuk cocuklar bazi sefersizler tarafindan oldurulunce herkes bunlar idam edilsin diye bagiriyor. 
Ama bunun cozum olmadigini kimse dusunmuyor. 
Idamla sapiklari bitirmek mumkun degil. 
Belediyeler cocuk parlarina kamera ve birer guvenlikci koysa, polis guvenlik tedbirleri alirken sadece hirsiz, ugursuzlara degil sapiklara karsi da tedbir alsa, aileler radyo ve televizyonlar da kullanilarak cocuklarin guvenligi konusunda egitilse, okullarda cocuklara bu konuda koruyucu egitim verilse daha iyi olmaz mi? 
Bir sapığı asarak toplum vicdanini belki rahatlatabiliriz ama bu yeni kurbanlar vermemizi engellemez.
Amaç toplum vicdanını rahatlatmaktan ziyade çocukları korumak olmalı.

27 Haziran 2018 Çarşamba

CHP Ne Zaman Bir Seçimi Kazanabilir?

Bence chp mevcut mantikla oyunu yuzde 20/25 bandinin uzerine asla cikaramaz. 

Bir ornek vererek neden boyle dusundugumu aciklayayim. 

Simdi chp li arkadaslar mhp neden dogu da oyunu artirdi diye tartisip duruyor. 

Bence sosyal demokrat oldugunu iddia eden bir parti olarak baskalarinin neden oy aldigini tartismak yerine kendisinin neden dogudan oy alamadigini ve toplumun en fakir kesimlerinin neden chp ye oy vermedigini tartismaya ve arastirmaya baslamadikca chp gelisemez. 

80 oncesinde ecevitciler, yani chp liler aş, iş, ekmek, koyluye toprak, isciye daha fazla hak soylemlerini agizlarindan dusurmezlerdi. 

Yuzde 44 e kadar oy aldiklari olurdu. 

Simdi bu soylemler akp ye birakilmis durumda. 

Sonucu da ortada. 

Milleti suclamanin anlami yok. 

Millet cumhuriyet tarihi boyunca goruldugu gibi her partiye oy verebiliyor. 

Milletten oy alamayanlar milleti degil kendilerini elestirmeye baslarlarsa o zaman belki oy alabilirler. 

Ecevit karisi ve ucbes kisiyle kurdugu dsp ile igneyle kuyu kazarak 90 larda basbakan oldu. 

Ders almak isteyenler icin tarihte yeterince ders vardir.

Atatürk'ü örnek almak.

Bir ay kadar once mahalledeki pazara gittim. 

Baska bir isim oldugundan aceleyle bir seyler aldim. 

Tam her zaman ugradigim bir tezgahin yanina gelmistim ki tezgahtaki sahis "dikkat et" diye bagirinca havaya zipladim. 

Meger adam tezgahi duzenlerken yere birkac patlican dusurmus. 

Ben patlicanlari gormedigimden birinin ustune basmis oldum. 

Adam "onune niye bakmiyorsun" gibilerinden bir sey soyledi. 

Orali olmadim. 

Cunku ben yoldan yuruyordum. 

Onun patlicani yola dusurecegini nerden bileyim. 

Gozum tezgahtaydi. 

Adam ileri geri konusunca alacagim seyi almaktan vazgectim. 

Acelem oldugundan geri donmedim.

Ilerdeki bir tezgahtan ihtiyacim olan seyi alip arabaya bindim. 

Simdi her hafta pazara gittigimde o tezgahin onunden gecwrken tezgahtar bana bir seyler satmak icin cok nazik davraniyor ve mallarinin ne kadar kaliteli oldugunu anlatip duruyor. 

Ama ben o zamandan beri o tezgahtardan hicbir sey almadim. 

Insanlara hakaret ederek domates biber satmak bile mumkun degilken oy istemek mumkun degil. 

Bazi partileri destekledigini iddia eden bazi gazetecilerin insanlara koyun, gobegini kasiyan adam, makarnaci, komurcu veya cahil demekle o partilerin oylarini dusurdugunu dusunuyorum. 

Hele Ataturkcuyum diyen partilerin buna cok dikkat etmesi gerekir. 

Cunku Ataturk halka seslenirken her zaman halki yuceltici bir soylem kullanmistir. 

En basitinden "Buyuk Turk milleti" demistir. 

Mazisi zaferlerle dolu buyuk turk ordusu demistir. 

Turk askeri, tarihte senin kadar cesur baska bir asker gorulmemistir demistir. 

Asil milletimle birlikteyken hissettigim mutlulugu baska hicbir yerde hissetmedim demistir. 

Turk milleti caliskandir demistir. 

Turk milleti zekidir demistir. 

Ataturk tartisma goturmez bir sekilde hayatta basarili olmus, cok zeki ve cok yetenekli bir insandir. 

Basarili olmak isteyenlerin kendisini ornek almasini tavsiye ederim.

Edison'un başarısının sırrı.

Derler ki edison bir suru muhendisle birlikte ampul yapmaya calisirken yuzlerce yontem denemis ama bir turlu uygun bir ampul yapamamis. 

Arkadaslari kendisine "Edison. Bak yuzlerce yontem denedin ama basaramadin. Bu kadar ugrasmanin sana ne faydasi oldu? Vaz gec artik bu sevdadan. Olmuyor iste." demisler. 

Edison onlara gulmus ve " Yaniliyorsunuz. Ben o denemelerimde ampulun nasil yapilamayacaginin yuzlerce yolunu ogrendim. Artik yeni yontemler deniyorum. Bir gun mutlaka ampulun nasil yapilacagini bulurum." diye cevap vermis. 

Basarisizliklardan ders alinirsa bir gun mutlaka basarili olunur. 

Ama ayni yontemleri kullanmaya devam eden ayni sonucu alacaktir. 

Malzeme ortadadir ve mevcut malzemeyle bir ampul yapmak mumkundur. 

Eger yapilamiyorsa sorun malzemede degil o malzemeyi uygun sekilde bir araya getiremeyendedir.

Politika ve bilim.

Manisa'dan MHP 1 milletvekili cikardi. 

Akp 5, chp 3, iyi parti 1 milletvekili cikardi. 

Bu durum eski secimlerde de cok farkli degildi. 

Ama 2 donemdir Manisa belediye baskanligini MHP'li olan ayni sahis kazaniyor. 

Kurani Kerim de bircok surenin sonunda su tur ifadeler bulunur. 

Iste biz size boyle ornekler gosteriyoruz. 

Siz gorup ibret alasiniz diye. Veya bazen de soyle denilmektedir. 

Onlarin gozleri var ama gormezler, kulaklari var ama duymazlar. 

En sevdigim ifade de sudur. 

Bunu ancak akil sahipleri anlayabilir. 

Siyasi partiler acaba MHP nin bir milletvekili cikardigi bir yerde 2 donem belediye baskani cikarmasinin sebebini arastirmis midir? 

Bu arastirma sonucunda dersler cikarmis midir? 

Siyaset bilimciler veya sosyologlar bu durumu inceleyip herhangi bir makale yazmis midir? 

Eger uygun sekilde calisilirsa her partinin her yerden oy alabilecegini gosteren baska ornekler de vardir ama benim yakindan bildigim bu.