.quickedit {display:none;} .quickedit {display:none;}

9 Aralık 2024 Pazartesi

Esat'ın Muhaberat'ı ve Muhaberat'ın İşkencehaneleri.

 Baas rejimi düştükten sonra birçok yerde yer altı hapishaneleri ortaya çıkarıldı.

Bunlar hapishaneden ziyade işkence hanelerdi.

Suriye iç savaşı başladıktan sonra Esat güzellemesi yapan arkadaşlara hep karşı çıktım.

Esat da IŞİD kadar ve belki de ondan bile daha zalimdir dedim.

Birçok ortamda ve sosyal medya platformunda bu hapishanelerden de bahsetmiştim. 

Ben Suriye sınırında üç yıl istihbarat subayı olarak çalıştım.

Suriye'ye de birçok kez gittim.

Baas rejimi, diktatörlüğün de ötesine geçmiş bir rejimdi. 

Muhaberat diye bir istihbarat teşkilatı vardı. İstihbarat teşkilatı değil psikopat yuvasıydı. 

Kendi ülkelerinin vatandaşlarına işkence etmek, tek zevkleriydi. 

Bunun için yer altında birçok işkence hane yaptırmışlardı.

Daha 1990'larda bu hapishanelerden haberdardım. 

Suriyeli bir haber elemanımızın babasını atmışlardı böyle bir yere. 

Adamcağız, işkenceye dayanamayıp ölmüş. 

Cenazesini, kapağı çiviyle çakılmış tabutla teslim etmişler oğluna. 

Muhaberat ve asker nezaretinde kapağı açtırmadan gömdürmüşler. 

Yıkanmadan. 

Gece adamın oğlu ve bir kuzeni gizlice gidip mezarı açmış. 

Çünkü tabutta babasının olmadığını, onu aramasınlar diye içine taş koyup tabutu verdiklerini düşünmüşler.

Ama öyle değilmiş.

Tabutta babasının cenazesi varmış.

Ama ne cenaze...

Bakmaya insan yüreği dayanmaz.

Vücudu sigara ve elektrik yanıkları ile kalpliymiş.

Üstelik uzun süre aç kaldığı belliymiş.

Normalde kilolu biri olan rahmetli, bir deri bir kemik kalmış.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder