Bu gün Kızılay'da yürüyordum.
Dolmuş duraklarının orada sallana sallana yürüyen 17-18 yaşlarında bir genç bana yaklaştı.
Sayıklar gibi konuşarak bir şeyler söyledi ama ne dediğini anlayamadım.
Sarhoş gibi görünüyordu.
İçki kokusu alamadığımdan uyuşturucu almış olduğunu düşündüm.
Muhtemelen de öyleydi.
Ağzında bir sigara vardı.
Eliyle de çakmak çakıyor gibi yapıyordu.
Ateş istediğini anladım.
Çakmağımı çıkarıp yaktım.
O da, ağzındaki sigarayı yaklaştırıp yaktı.
Ağır ağır başını kaldırıp yüzüme baktı.
Sayıklar gibi konuşarak "Bir şey değil." dedi.
Kafa o kadar duman olmuş ki "Teşekkür ederim" demek isterken böyle söylüyordu.
Son zamanlarda bu şekilde insana daha çok rast gelmeye başladım.
Eskiden binde bir olan karşılaşmalar artık daha sık oluyor.
Acı olan, bu tür kişilerin tamamının genç erkek çocuklar olması.
Uyuşturucunun yıllar geçtikçe daha çok yaygınlaştığını meslek hayatım boyunca askerlerden uyuşturucu bağımlılığı olanlardaki artıştan da gözlemlemiştim.
Şimdi durum daha da kötüye gidiyor.
Eskiden genellikle esrar içenler vardı.
Çok az da eroinman oluyordu.
Şimdi bir de kimyasal maddeler ve haplar çıktı.
Muhtemelen bunlar daha ucuz ve daha kolay bulunuyor.
Bu yüzden çocuklar da satın alıp kullanabiliyor.
Uyuşturucu kullanımı sadece büyük şehirlerde yaygınlaşmadı.
Köylere kadar yayıldı hap kullanımı.
Kendi memleketime gittiğimde de bu tür söylentiler duyuyorum.
Hiç tahmin etmeyeceğim kişilerin çocuklarının hap kullandığı dedikodularını duyuyorum.
Bu durum ülkemiz için büyük bir tehdit.
Uyuşturucu kullanan askerlerden biliyorum.
Uyuşturucu insanı tüketir.
Bununla da kalmaz.
Toplum sağlığını bozar.
Kara parayı artırır.
Mafyalaşma ve çeteleşmeyi körükler.
Suç oranlarını artırır.
Ülke güvenliği tehlike altına girer.
İlgili kurumların bu konuda acilen tedbir alması şart.
Çünkü, gençlik elden gidiyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder