Sosyal medyada çok paylaşılan bir hikaye vardır.
Bir işportacı…
İşportacının elinde bir şişe…
Şişede bir yılan…
İşportacı şişenin içindeki yılanın konuşabildiğini iddia ediyormuş…
O da size cevap verecek’’
Ancak şişeyi açmadan önce şu jiletlerden size hediye etmek istiyorum.
Hediyesi 25 kuruş.’’
Çevresinde onu izleyenler, bir an önce yılana soru soracaklar ya; jiletler kapış kapış…
Adam bir yandan jilet satıyor, bir yandan da yavaş yavaş şişenin kapağını açıyormuş.
"İşte açıyorum...’’
O arada biraz daha jilet…
Ardından
‘’Evvett!...
Şişe açılıyor, yılan çıkacak, sizinle konuşacak...’’
Biraz daha jilet…
‘’İşte şişe açılıyor.
Soruları hazırlayın!’’
Biraz daha jilet…
Tam şişe açılacakken, kalabalığın içinden bir ses:
‘’-Zabıta…
Zabıta geliyor.’’
Yılancı adam elindeki şişeyi yerdeki çantaya koyuyor.
Şapkasını tutarak, ardına bakmadan kaçıyor...
Bunu izleyenlerden biri arkadaşına şöyle demiş:
‘’Bu nasıl bir tesadüf…
Ben çok şanssızım.
Adama kaç kez denk geldiysem hep şişeyi açacakken zabıta geldi.’’
Arkadaşı da ona şu cevabı vermiş:
‘’Sen bu kadar salak olduktan sonra tam şişe açılacakken o zabıta daha çok gelir.’’
Sosyal medyada bu paylaşımın altında genellikle her seçimde bir sürü yalan söyleyen, oyu alınca verdiği sözü unutan politikacılar yılan gösterisi yapan üçkağıtçıya, her seçimde aynı yalanları dinleyip te akıllanmayan ve aynı politikacılara oy veren seçmen de şanssızlıktan bahseden şahsa benzetilmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder