Reis, "İsrail bizim topraklarımıza da girebilir." demiş.
Evet, Siyonistlerin yayınladıkları büyük İsrail haritasında bizim güney illerimiz de var.
Ama İsrail, güçlü bir Türkiye ve güçlü Türk ordusu ile savaşmayı göze alacak kadar ahmak değil.
En azından şimdilik böyle.
Bu bizi rehavete sokmamalı.
Etrafımızdaki neredeyse her devletin bir büyük bilmem ne devleti hayali var.
Fırsat bulsalar hepsi topraklarımızın bir kısmını almak ister.
Böyle bir ülke, her zaman güçlü bir orduya sahip olmak zorundadır.
Güçlü ordu da iyi subay ve astsubaylarla mümkündür.
Hal böyle olunca, mantıklı bir yönetim, geleneksel kılıç çekme törenlerini yaptılar diye bilmem kimleri memnun etmek adına en yüksek notları alarak dereceye girmiş ve birinci olmuş bir teğmeni hedef göstermez.
Dahası "Kime kılıç çekiyorlar?" diye manidar sorular sorarak aklı başında hiçbir devlet yöneticisi bazı teğmenlerin ordudan atılacağını söylemez.
Bu hep böyledir.
Harp Okulu kurulduğundan beri yeni rütbe takan teğmenler, dosta güven düşmana korku vermek için kılıç çekme töreni yaparlar.
Hatta bu törenin Türklerde çok eski çağlardan beri ergenliğe girmiş ve artık erkek olmuş sayılan delikanlılar tarafından da yapıldığı söylenir.
Buna "erlik töreni" denirmiş.
Türk'ün töresini kendisi için tehdit kabul etmeyenler, teğmenlerin kılıç çekmesinden de rahatsız olmaz.
O teğmenler 5 senede yetiştiler.
Türk ordusunun eğitimli subaylara çok ihtiyacı var.
Çünkü, eğer İsrail topraklarımıza göz koyarsa, ilk önce o teğmenleri karşısında bulacaktır.
Türk ordusuna zarar verilmek istenmiyorsa teğmenlerle uğraşmaktan vaz geçilmelidir.
Hatadan dönmek, büyüklüktür.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder