Bu gün yapılan açıklamalara göre yıllık enflasyon düşmeye devam ediyormuş.
Şu anda %51 seviyesindeymiş.
2025 yılında %17,5, 2026 yılında %9,7 ve 2026 yılında %7 seviyesine gerileyecekmiş.
Bu yıl gerçekleşen rakamlar daha önce Merkez Bankası'nın yaptığı planlar/tahminlerle örtüşmüyormuş.
Merkez Bankası enflasyon tahminleri daha düşükmüş.
Bence sorun değil.
Bu açıklanan rakamlar da oldukça iyimser bir tablo çiziyor.
Birçok çevrenin bu tür rakamlara inanmayıp kendi araştırmalarından buldukları rakamlara da değinmeyeceğim.
Resmi kurumların açıklamalarını doğruymuş gibi kabul edeceğim.
Ama bu durumda bile rakamlar beni rahatlatmıyor.
Ekonomi büyüyor mu?
Hayır.
Aksine küçülüyor.
Bu da, ülkenin fakirleştiğini gösteriyor.
Enflasyon ile büyüme aynı şey değil.
Fiyat artış hızı yavaşlarken büyüme hızı da azalmış hatta geriye doğru giderek azalmış.
Bu sonuç, uygulanan ekonomik politikadan kaynaklanıyor.
Şimşek, enflasyonun talep fazlalığından kaynaklandığı varsayımıyla bir plan yaptı.
Milleti fukaralaaştırınca talep düştü.
Talep düşünce de enflasyon yavaşladı.
Yani, enflasyondaki düşüşün sebebi, hükümetin gösterdiği olağan üstü bir başarıdan değil, kimsede harcayacak para bırakmamalarından kaynaklanıyor.
Emekliye zam çok düşük yapıldı.
Emekli açlık sınırında yaşıyor.
Biraz daha fazla olsa da memura da düşük zam yapıldı.
Memur karnını doyuruyor.
Çiftçi çöktü.
Ziraat Bankası kredileri kesildi.
Onlarda da fazla para yok.
Sonuçta kimse bir şey alamıyor.
Böyle bir politika, uzun vadede hiçbir başarı sağlamaz.
Bu, bazı zayıflama reçetelerine benziyor.
Hani, bir sürü yemek türünün yenmesinin yasak olduğu, serbest olanların da çok az yenilebildiği rejim reçeteleri var ya, işte ondan bahsediyorum.
Bu reçeteyi uygulayanlar, gerçekten de hızla kilo veriyor.
Ama yeterli gıda alamadıklarından ve sadece belli türlerdeki gıdaları tükettiklerinden vücutları da zayıflıyor.
Dirençleri kayboluyor.
Güç kaybediyorlar.
Yürürken bile zorlanıyorlar.
Bunun bir sürü organ üzerinde yarattığı kötü sonuçlar da oluyor.
Peki, bu şekilde zayıflamak işe yarıyor mu?
Kısa vadede evet, uzun vadede hayır.
Hatta uzun vadede, bu tür bir rejimle kilo verenler eskisinden bile şişman oluyorlar.
Çünkü uzun süre vücut aç kalınca, beyne de daha az yakıt gidiyor.
Beyne bütün organlar, açlığın yarattığı sorunları iletiyor.
Rejim sona erip kişi tekrar normale dönünce, beyin yeniden aç kalma ihtimaline göre daha fazla yağ depolamanması gerektiğini düşünüyor.
Ki, yeni bir açlık döneminde, yağları kullanarak vücudun ihtiyaçlarını daha uzun sürdürebilsin.
Bizim ekonomi politikası da böyle.
Şimdi talep o kadar kısıldı ki...
İnsanlar o kadar parasız kalıp hiçbir şey alamaz hale geldi ki...
Para politikası gevşediği an muhtemelen bir talep patlaması yaşanacak.
Üretim aynı hızla artmayacağı için de enflasyonda büyük bir patlama yaşanacak.
Benden söylemesi...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder