Bir iş için İngiltere'nin kuzeyinde bir yere gitmiştim.
Londra'ya dönerken yol üzerindeki bir köyde pub olduğunu görünce durdum.
Pub'a girince şaşırdım.
Pub'ın arka tarafindan bir nehir geçiyordu.
Köylüler nehir kenarında güneşleniyor ve nehirde yüzüyorlardı.
Bir kısmı da pub'da yiyip içiyordu.
Pub'daki barmene "Bu nasıl bir köy? Yaz ortasında kimse çalışmıyor mu?" diye sordum.
Bir sure önce köylüler toplanıp bir şirket kurmuşlar.
Bir veteriner ve bir ziraat mühendisini ise almışlar.
Koyun tarlalarını islemek için gerekli tarım makinelerini ve traktörleri satın almışlar.
Şirketin tarla sürmek, biçerdöver kullanmak ve bezelye hasat etmek için köyden maaşlı isçileri de varmış.
Koyunlar ise çit ile bolunmuş meralara sabah salınıp aksam alınıyormuş.
Şirket kurulunca herkes ihtiyaçtan cok fazla olan traktör ve tarım makinelerini satmış.
Şirket eskiye göre cok daha az makine ve traktörle tarlaları isleyebiliyormuş.
Şirket gübre ve ilacı fabrikadan doğrudan aldığından aracılara gerek kalmamış.
Böylece maliyetler cok düşmüş.
Şirket köyde silolar filan kurmuş.
Ürünü borsayı takip ederek en yüksek fiyattan satıyormuş.
Gelir cok artmış.
Köylüye de hobileri ile ilgilenmek, gezmek ve eğlenmek kalmış.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder