.quickedit {display:none;} .quickedit {display:none;}

16 Eylül 2022 Cuma

Vahdettin bir hain midir?

 Gençliğe Hitabe'nin bir bölümünde Atatürk şunları söylüyor:

"İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.

(Bu bölüm 1. Dünya Savaşı sonrasında ülkemizi işgal eden İngiliz, Fransız ve İtalyanlardan bahsediyor. Onları örnek gösteriyor.)

Bütün bu şerâitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri, şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler.

(Bu bolum Vahdettin ve Damat Ferit'ten bahsediyor.)"
Metne dikkat ederseniz, önce gaflet ve delalet deniyor . Sonra da "ve hatta hıyanet" deniliyor. Ben bunu "gaflet ve delalet içinde hareket ettiler ve bunda o kadar ileri gittiler ki ihanet eder hale geldiler" şeklinde anlıyorum. Çünkü ihanetten önce "ve hatta" diyor. Yani doğrudan ihanet etmek gibi bir amaçları olmasa bile sonuçta yaptıklarıyla ihanet içine düştüler demek isteniyor.

Bu ihanet durumunu fark edip bundan vazgeçebilirlerdi ama onlar bunu da yapmadılar. Hatta kişisel çıkarları için işgalcilerin siyasi çıkarlarını desteklediler. Yani işgalcilerin siyasi çıkarlarını gerçekleştirmelerini, kendi kişisel çıkarlarını elde etmek için tek çare olarak gördüler ve onlarla çıkar ortaklığı üzerinden işbirliği yaptılar denilmek isteniyor.

Zaten fesli delinin "keşke yunan galip gelseydi" demesi de bunun böyle olduğunu gösteriyor. Eğer Yunan galip gelseydi; Fesli deli, kişisel çıkar açısından kazançlı çıkacağını düşünüyordu. Onun için Yunanlıların öldürdüğü, tecavüz ettiği insanların bir önemi yok. Çünkü millet diye bir kavram yok kafasında.

Vahdettin ve avenesinde de böyle bir mefhum yok. İnsanların bir varlık olarak herhangi bir değeri yok. İnsanların, kendilerinin varlığı ve çıkarlarına hizmet ettiği surece ve sadece birer vasıta, birer piyon, birer kul olarak bir değeri var. Aslolan kendileri ve kendi çıkarları. Diğer insanlar dekordan ibaret. Kendileri var oldukça ve kendi düzenleri devam edip rollerinde mutlu birer karakteri oynamak mümkün oldukça dekor yok edilebilir veya değişebilir. Bunun hiçbir önemi yok. Vahdettin ve Vahdettincilerin mantalitesi bundan ibaret.

Herkes ihanetten bahsediyor ama bu durum ihanetten de daha kotu ve daha aşağılık bir şey. Çünkü ihanette ihanet eden ihanet ettiği kişi veya toplumu bir varlık ve bir değer olarak kabul eder ama kişisel çıkarı için onları satar. Bunlar ise milleti bir varlık veya bir değer olarak görmüyorlar. Bu yüzden; Yunan, Ermeni veya Fransız bu milletin evlatlarını katledebilir, kadınlarına tecavüz edebilir. Onlar için bunun bir anlam ve önemi yok. Yeter ki tahtları, taçları, sarayları, saltanatları ve bunlardan temin ettikleri çıkarları korunsun.

Bu sebeple basta damat Ferit ve vahdettin olmak üzere düşmanlarla bir olup milli mücadeleyi engellemeye çalışanlara hain demek onlara hakaret değil suçlarını hafifletmek gibidir. Çünkü onların, yaptıklarının haklı ve makul olduğunu düşünmelerine sebep olan fikir, ihanetten cok daha kotu bir düşünsel alt yapıdan kaynaklanmaktadır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder