.quickedit {display:none;} .quickedit {display:none;}

22 Nisan 2020 Çarşamba

Arnavutlarda kan davası ve Besa uygulaması.

Besa bildiğim kadarıyla yemin veya söz vermek demek. 
Eskiden Arnavutlarda kan davası geleneği varmış. 
Herhangi biri, bir kişiyi öldürürse ölen taraf öldüren kişiyi öldürüyormuş. 
Ancak öldürmenin yasak olduğu yerler ve durumlar varmış. 
Katil evinde öldürülemiyormuş. 
Bu sebeple cinayet işleyen kişiler evden çıkmıyormuş. 
Ama tarımla geçinen kişiler eğer evden çıkmazlarsa bu durumda aileleri aç kalacağı için belli dönemlerde katilin evden çıkmasına izin veriliyormuş. 
Bu olay bir takim kurallara bağlanmış. 
Katil karısını, çocuğunu veya aileden başka birisini köy ihtiyar heyetine gönderip Besa istiyormuş. 
"Falanca yerdeki tarlaya buğday ekeceğim, bunun için bir haftaya ihtiyacım var." diye haber gönderiyormuş. 
İhtiyar heyeti, tarlanın büyüklüğünü, iş yükünü vb. hesaplayıp belli bir sure belirliyormuş. 
Bundan sonra intikam alacak tarafı çağırıp  katile ne kadar sure verildiğini söylüyor ve Besa, yani yemin vermesini istiyormuş. Bu aile Besa verince durum katile bildiriliyormuş. Bundan sonra adam dışarı çıkıp işini yapıyormuş. 
Bu süre içinde katil, kan davası olanın evinin önünden bile geçse dokunmuyorlarmış. 
Ama bu bir af değil, belli bir sure için intikamın ertelenmesi olduğundan verilen sure sona erdiği dakikada dışarıda kalırsa vuruluyormuş. 
Çocukken bunu köyde yaşlılardan dinlemiştim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder