.quickedit {display:none;} .quickedit {display:none;}

20 Haziran 2018 Çarşamba

Tansu Çiller: 1995-2018.

1995 Irak operasyonundan dönmüştük.

Tansu Çiller Silopi'ye geldi. 

Krem bir takım elbise giymiş, boynunda güzel bir fular ve ayağında elbise ile uyumlu renkte bir bot vardı. 

Birliğin en ön sırasında üçüncü kişiydim. 

En sağda Özel Kuvvetler Komutanı, Yanında bizim tabur komutanı, onun yanında da tim komutanı olarak ben vardım. 

Kuvvet Komutanı ve Tabur Komutanının elini sıktıktan sonra benim karşıma geldi. 

1 Metre yakınıma kadar yaklaştı ve elini uzattı. 

Çok güzel bir kadındı. 

Beyaz tenliydi ve göz altlarında yüzüne çok yakışan çiller vardı. 

Tam ben de elimi uzatmış ve elim eline değecekken araya girip kadını konuşma yapacağı kürsüye doğru götürdüler.

Böylece elim havada kalmış oldu. 

Konuşma yapıp yürüyerek binaya doğru giderken kazan dairesinde görev yapan ve biraz saf biri olan bir asker kalabalığın arasından sıyrılıp Çiller'i kucakladı ve ''Ablaaammm!'' diye bağırdı. 

Herkes şok oldu. 

Çiller önce biraz korktu sanırım. 

Çünkü beti benzi attı. 

Sonra kendini toparladı ve askerin başını okşayıp ''Nasılsın ablam?'' dedi. 

Askerle yan yana fotoğraf çektirdi veya gazeteciler fırsattan istifade fotoğraf çektiler. 

Asker Çiller'i saran kollarını çekince krem takım elbisenin ceketinde askerin beş parmağının izi duruyordu. 

Çünkü asker kömürden simsiyah hale gelmiş durumdaydı. 

Çiller ceketinin mahvolduğunu fark etti ama bozuntuya vermedi. 

Eliyle kömür tozlarını bile silkelemedi. 

Hiçbir şey olmamış gibi ağır ağır yürüyerek binaya doğru gitti.

AKP'nin İstanbul mitingine katılan Çiller'in resimlerini gazetelerde görünce bu olay aklıma geldi. 

Kadın çok yaşlanmış. 

Zaman hiç kimseye müsamahakar davranmıyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder