.quickedit {display:none;} .quickedit {display:none;}

24 Nisan 2018 Salı

Dikkat! Düşman dinliyor....

Aşırı gizlilik gizlilik ihlaline yol açar. Çalıştığım yıllarda her zaman, evraklara verilen gizlilik derecelerine itiraz ettim. Nedendir tam olarak bilemiyorum ama bizdeki yazışmalarda her evrakın mutlaka bir gizlilik derecesi olurdu. Hiçbir gizliliği olmayan evraka bile en azından Hizmete Özel damgası vurulurdu. Bu sebeple gizli evrakların emniyeti konusunda bir ciddiyetsizlik vardı. Bunun mahsurlarını ben dahil birçok kişi acı tecrübelerle yaşamak zorunda kaldık. Lojmana giren herkese küçük bir dosya içinde lojmanla ilgili evraklar verilir. Bazı işgüzarlar bu evraklara bile hizmete özel damgası vuruyordu. Kumpas dönemlerinde evi aranan bir subayın evinde, oturduğu lojman dairesinin krokisi (odaların, mutfağın ve banyo vb. nin neresi olduğunu gösteren basit çizim) bulunmuş. Savcı bu kroki üzerinde Hizmete Özel damgasını görünce bunu resmi evrak varsayarak suç delili diye dosyaya koymuş. Benzer şekilde bir talimnamenin istihbarat eki de gizli belge varsayılarak suç unsuru olarak kabul edilmiş. Bu kişiler tutuklu olarak yargılandılar. Halbuki bizim talimnamelerin çoğu ABD talimnamelerinin tercümelerinden başka bir şey değil. İlginçtir ABD askeri talimnamelerinin numarasını google'a yazıp aratınca internet ortamında bulmak mümkün. Mesela FM 101-5-1/MCRP 5-2A yazın, harekat konularını anlatan bu talimnameye hemen ulaşırsınız. Bunlar ABD Kara Kuvvetlerinin bilgisi dahilinde yayımlanıyor. Bizde KKT 101-5'i kışla dışına çıkarırsanız başınız belaya girer. Bu aşırı gizlilik takıntısı saçmalığı yüzlerce kişiyi mağdur etmesine rağmen hala durumda bir değişiklik yok. Halbuki sadece gerçekten gizli olması gereken şeylere gizlilik derecesi verilse bu şeylerin dışarıya sızması veya başkalarınca ulaşılması daha zor olacak. Ataşe görevinde ve sonrasında üst kademelerdeki bazı kişilere bu konuyu söyledim. Bazısı haklısın dedi, bazısı da sadece gülümsedi. Halbuki yabancılar bizde 50 tane kilit altında veya kozmik odalarda saklanan bilgileri resmi internet sitelerinde açık açık yayınlıyorlar. Örneğin MOD UK (Ministry of Defence, United Kingdom) sayfasından İngiliz ordusunda kaç adet tank olduğunu öğrenebilirsiniz. İngiliz Savunma Bakanlığı resmi internet sitesi olan bu sayfadan orduda kaç subay, astsubay ve er olduğunu da öğrenmek mümkün. Ben görev gereği incelediğimde personelin kaç para maaş aldığının bile yazıldığını gördüm. İngiltere her yıl Green Paper veya White Paper ismiyle o yıl takip edilecek savunma politikalarını, silahlanma politikalarını ve buna benzer birçok politikasını kitapçık halinde bastırıp yayımlıyor. Ataşelere de birer adet gönderiyor. Bir defasında Genelkurmay benden, İngiliz Kara Kuvvetlerinin teşkilat yapısı, teçhizat, silah ve malzeme durumu, eğitim sistemi vb. bilgileri öğrenebildiğim kadarıyla göndermemi istedi. Savunma Bakanlığından irtibat subayını aradım. Bir kitap ile bazı küçük kitapçıklar gönderdi. Ataşeliğin kitaplığına bakınca gönderdiklerinin orada da olduğunu gördüm. Tercüme edip Türkiye'ye gönderdim. Bir ara Genelkurmaydan biri çok detaylı bilgi gönderdiğimi, bu bilgiye nasıl ulaştığımı sordu. Güldüm. Bir defasında da İngiliz Kara Kuvvetleri'nde uygulanan yıllık eğitim programını öğrenebilir misin diye sordular. Savunma Bakanlığı'na gittim. Kara Kuvvetleri'nin operasyonel komutanlığının (Orada Kara Kuvvetleri Komutanı Savunma Bakanı ve Hükumetin danışmanı gibi. Kara Kuvvetleri birlikleri harekata yönelik ayrı bir yapı altında görev yapıyor. Bu yapının başında da bir orgeneral var.) harekat şubesinden biri gelip bana anlattı. Ama çok uzun bir konu olduğundan not almak ta uzun sürecek gibiydi. Adam bana ''Not almama gerek yok. Sana bizim eğitim programını göndereyim.'' dedi. Kurye ile filan gönderir diye düşünüyordum. Ertesi gün beni arayıp email adresime gönderdiğini söyledi. Bizde böyle bir şeyin mümkün olmadığını bildiğimden çok şaşırdım. İngiltere için gizli olmayan bilgilerin bizde neden gizli olduğunu da sorgulamadan edemedim. Peki hangisi daha doğru. Bizde gizli olduğu iddia edilen bazı evraklar ve sahte belgelerle neredeyse ordunun subay kadrosunun yarısı tasfiye edilirken İngiltere'de gizli bilgi sızdığını hiç duymadım. Üstelik bizde bu kadar gizlenen şeyler aslında gerçekten gizlenmiyor da. Çoğu şey Türkiye'de gizli. Ama dışarıda bu bilgiler ortada dolaşıyor. Bunu bir örnekle anlatayım. Bir gün, uluslararası yayın yapan bir savunma dergisi yetkilisi randevu alıp yanıma geldi. Benden, dergide yayınlamak için Türk Silahlı Kuvvetleri'nin silah mevcutlarını istedi. Dalga geçiyor zannettim. Bunlar gizlidir filan dedim. Genelkurmay buna izin vermez dedim. Ama adam ''Biz iki yıl önce yayınladık ama?'' deyince şaşırdım. Nasıl ulaştınız diye sordum. Derginin bir görevlisi Ankara'ya gitti. Oradan evraklarla döndü deyince inanamadım. Adam bana, bizim bilgilerin yayımlandığı derginin soft halini gösterdi. Şaşırdığımı görünce de ''Ne var ki bunda? Biz Çin'den bile bu bilgileri alıyoruz. Her yıl dünya ordularının silahları hakkında özel bir sayı yayınlıyoruz. Geçen yıl Türkiye nedense bilgileri vermedi. O yüzden sizinle görüşmeye geldim.'' dedi. Ankara'yı aradım. Yok öyle bir şey. Kim vermiş filan dediler ama üzerine de düşmediler. Böyle bir bilgiyi Türkiye'de yayımlasalar mahkemelerden kurtulamazlar ama demek ki bizim bilgiler İngiltere'de gizli değilmiş. İngilizler mi yoksa biz mi doğru yapıyoruz, siz karar verin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder