2007 yılında MSB Oran Lojmanlarında oturuyordum. O zaman Panora Alışveriş Merkezi yapılmış ve Park Oran konutlarının inşaatı hala devam ediyordu. Henüz Park Oran konutlarında hiç kimse yaşamamasına rağmen, Panora Alışveriş Merkezi'ne gelip giden araçlar sebebiyle, zaten oldukça işlek olan Mevlana Bulvarı'nda, günün bazı saatlerinde çok yoğun bir trafik oluyordu. Mesaiye beraber gidip geldiğim kişilerle zaman zaman, Park Oran evleri de kullanılmaya başladığı zaman trafiğin çok daha sıkıntılı olacağını ve şimdiden tedbir alınması gerektiğini konuşuyorduk.

Doğal olarak Mevlana Bulvarı'nda trafik sorunu, özellikle de sabah ve akşam saatlerinde, dayanılmaz bir hale geldi. En nihayet yetkililer bu sorunun farkına vardılar ve bir çözüm ürettiler. Ama bu çözüm de kaş yaparken göz çıkarmak misali bir çözüm oldu. Bulvar boyunca ODTÜ Ormanı kenarında, bölgede yaşayan insanların, beton blokların boğucu havasından kısa süre için de olsa kurtulabildiği ve spor yapma imkanı bulduğu yürüyüş parkurunu ortadan kaldırarak bu alanı yola dahil ettiler.

Öte yandan Ankara'nın orta yerinde bir ucube halinde yaşamaya devam eden ve adeta gökdelenlerin altında ezilecekmiş gibi duran Dikmen Köyü'nün hemen yanına da devasa bir bina kompleksi inşaatı devam etmektedir. Yanına gidip saymadım ama bu bina kompleksinde de en az bin daire olduğunu tahmin ediyorum. Bu bina kompleksi de kullanılmaya başlandığı zaman bölgedeki trafiğin nasıl olacağını hayal bile edemiyorum. Ama bu binaların inşaatı son hız devam etmesine rağmen yaklaşan bu büyük soruna çare olacak herhangi bir girişime şimdiye kadar rastlamadım. Trafiğin nerede tıkandığını merak edip buna çare bulmak için bir çalışma yapan olduğunu da duymadım.

Bir diğer çözüm de One Tower'in arkasındaki yolu İlker'e geniş bir yol ve köprü ile bağlayarak trafiğin bir kısmını bu bölgeye yönlendirmek olabilir. Ayrıca, üzerinde Antenlerin olduğu tepedeki yollar ve Oran otobüslerinin son durağından Dikmen Caddesi'nin sonuna çıkan ara yolu genişletmek ve geliştirmek te faydalı olabilir. Ancak bölgede bulunan her boş alana arsa gözüyle bakıp üstelik bir de buralara gökdelen yapılmaya devam edilirse bu işin sonunu getirmek ve trafik dahil ortaya çıkacak yeni sorunlara çare bulmak mümkün olmaz.
Daha da önemlisi; bu plansızlık, bu ilkel zihniyet ve bu düşüncesizlik devam ettiği sürece iş işten geçtikten sonra sorunlara bulmaya çalışılan çareden de hiçbir hayır gelmez.
Londra'da Türk Büyükelçiliği'nin karşısında büyük Londra yangınından sonra bu günkü Londra'nın nasıl inşaa edileceğini o zamanlar planlayan ve uygulamaya koyan mimarın bir heykeli var. Adamın, herhalde bu kadar geniş yollara ve büyük parklara ne gerek var diyen rantçılara veya sığ görüşlü adamlara o zamanlar söylediği bir sözünü heykelin alt tarafına yazmışlar. Adam diyor ki, ''eğer bir şey planlıyorsak, onu en az bin sene yaşayacakmış gibi'' planlamak lazım.
Allah Ankara'ya da bir gün bu zihniyette bir belediye başkanı nasip eder inşallah.
Saygılar sunarım.
Mehmet Çanlı
20.11.2017.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder