.quickedit {display:none;} .quickedit {display:none;}

28 Ekim 2013 Pazartesi

Belücistan Sorunu ve İran'ın işlediği cinayetler.


İran'ın; Pakistan sınırındaki Sistan-Belucistan eyaletine bağlı Seravan ilçesi kırsalında 14 sınır muhafızı dün gece silahlı gruplar tarafından öldürüldü, 6 asker de yaralandı. İran olaya misilleme olarak eyaletin merkezi Zahidan hapishanesindeki 16 Beluci mahkumu asarak idam ettiğini bildirdi.

Bu olay İran'ın bir türlü sona erdiremediği Beluci direnişine sık sık verdiği tepkilerden sadece bir tanesidir. İran'da, Beluciler ağır baskı ve katliamlara maruz kalmaktadır. Beluciler Sünni olduklarından dolayı Şii rejim altında yaşamak istememekte, İran'da bunlara Sünni diye çok sert ve acımasız davranmakta, kanlı katliamlar yapmaktadır.

Belucilerin, kaçacakları veya destek bulacakları bir yer yoktur. Çünkü Beluciler, 3 ülke (Pakistan, İran, Afganistan) arasında bölünmüş durumdadır ve üç ülkeden de baskı görmektedirler.

Bulucistan'ın en fazla toprak parçası Pakistan'da dır. 1947'de Pakistan devleti kurulmuş, Belucistan bu devletin içinde bırakılmıştır. Beluciler buna karşı çıkarak 1948 yılında silahlı direnişe başladılar. 1958-59, 1963-69, 1973-77 yılları arasında bu çatışmalar en üst düzeylere çıkmış,2004 yılından itibaren ise açık bir iç savaş halini almıştır.

Belucistan Kurtuluş Ordusu, Belucistan Cumhuriyet Ordusu gibi örgütlerin etrafındaki direniş son yıllarda daha İslami bir karakter almaktadır.

Pakistan da, İran gibi bu etnik gruba oldukça sert davranmakta, her kalkışmayı silahla ezmektedir. Pakistan'ın derdi bölünmeyi önlemektir. Ancak İran'ın tavrında bundan fazla bir şey bulunmaktadır. Sanırım İran, suç işleyen başka insanlar olduğu halde bu suçla ilgisi olmayan başka mahkumları asarken ve acımasız katliamlar yaparken dini ön yargılarla da hareket etmektedir.

Bu mahkumları hiçbir hukuk kuralına ve mantığa uymamasına rağmen zalimce asan İran bir de yaptığı bu uygulamayı dünyaya ilan etmektedir.

Bir kaç ay önceydi sanırım, 3-4 Kürt asılacak diye İran neredeyse bütün Avrupa'nın baskısına maruz kalmıştı.

Ama nedense bu canice uygulamaya dünyadan hiçbir tepki gelmemektedir.

Türkiye'den de......

Hükumetimiz Mısır sorununa direkt müdahale ediyor, Suriye meselesine direkt müdahale ediyor ve bunu eleştirenlere de; ''din kardeşlerimizin ve acı çeken tüm insanların zulme uğraması karşısında sessiz kalamayacaklarını'' söylüyorlar.

Beluciler de Müslüman....

Onlarda Araplar gibi insan...

Aynı Suriye'deki gibi de baskı ve katliamlara maruz kalıyorlar....

Peki Türkiye neden İran'a hiç ses çıkarmamaktadır?

Hem de İran, bizim aleyhimize her türlü terör örgütü ile her fırsatta iş birliği yaparken!...

Saygılar sunarım.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder