Bu gün haberleri izliyorum.
Teröristler sınırlarımızı paramotor ile geçerek sızma gerçekleştirmeye kalkışmış.
Bunun üzerine TSK'ya ait TİHA'lar paramotorları takip ederek etkisiz hale getirmiş.
Teröristlerle birlikte, çok sayıda mühimmat ve silah ele geçirilmiş.
Biz iç güvenlik harekatlarına başladığımızda, timimizde klasik silahlar ve gece görüş dürbünleri vardı.
Sadece gözetlemeye yarıyordu.
Sonra başa takılan ve lazım olduğunda göze doğru indirilen binocolar gece görüş gö zlükleri verdiler.
Bunun yanında silahların namlusuna takılan pointerler de verildi.
Pointerleri tüfeğe göre sıfırlıyorduk.
Gece düğmesine bastığımızda çıplak gözle hiçbir şey görünmüyordu.
Gece görüş gözlüğü ile baktığımızda ise tüfekten çıkan yeşil renkli bir ışık görünüyordu.
Işığı hedefe getirdiğimizde kalçadan nişan almadan atış yaparak hedefi vurabiliyorduk.
Bunları ilk kullandığımızda, uzay çağını yaşıyor gibi hissetmiştik.
Ama kısa süre içinde arkadan başka yenilikler geldi.
Şahin gözü diye bir şey geldi mesela.
Gece onunla nişan alıp ateş edince 25 metreden sigarayı vurabiliyorduk.
Sonra termal kameralar filan geldi.
Ama yine de bizim için terörist tehdidi çok fazla değişmiyordu.
Onlar da Rus malı gece görüş ve termal kameralar ediniyorlardı, hepsi o kadar.
Terörist karadaydı.
Havaya bakmıyorduk.
Ama teröristi de günlerce arazide dolaşıp aramak ve bulmak zorundaydık.
Şimdi işler çok değişti.
Teröristi SİHA'lar buluyor, askerin gitmesine gerek kalmadan vuruyor.
Buna karşılık, teröristler de sivil maksatlı dronlarla askerlerimize saldırabiliyor.
Paramotor ile sınırlarımızdan sızıyor.
Neyse ki, dronsavarları var askerlerin.
Paramotorlar da TİHA'lar tarafından vuruluyor.
Bu teknolojik hızla, daha neler göreceğiz kim bilir?....