Mısır'ın darbeci eski genelkurmay başkanı Türkiye'ye geldi.
Kendisi darbeden sonraki uyduruk seçimlerle cumhurbaşkanı oldu.
Seçimle iktidara gelen İhvan-ı Müslimin (Müslüman Kardeşler) örgütünün cumhurbaşkanı da yargılanıp idam edildi.
Bunun üzerine bizim hükümet, en küçüğünden en büyüğüne kadar Sisi'ye demediğini bırakmadı.
Darbeci dediler.
Katil dediler.
Daha birçok şey dediler.
Doğal olarak Sisi ve destekçileri de boş durmadı.
Onlar da bizimkilere demediklerini bırakmadılar.
Ama gün geldi, devran döndü.
Doğu Akdeniz ve Ortadoğu'da bir sürü gelişme oldu.
Libya'da ilginç olaylar yaşandı.
Bir baktılar ki Mısır ve Türkiye'nin ortak çıkarları var.
Önce gizli görüşmeler yapıldı.
Sonra bazı uluslararası toplantılarda beraber görüntü verildi.
İsrail tehdidi ise işleri tamamen değiştirdi.
Sisi, Türkiye'yi ziyaret etti.
Bu ziyaret sırasında bir sürü antlaşma imzalandı.
Buraya kadar gelişmeler normal diyebilirsiniz.
Ama bu gün sosyal medyada, Mısır basınında yayınlandığı söylenen bir karikatür çok farklı bir şey.
Sisi Firavun (Bu Mısırlılarda bizdeki gibi kötü bir anlama gelmiyor, aksine olumlu bir anlamı car.) olmuş, askerleri dimdik dizilmiş, bizim Cumhurbaşkanı Firavun'un önünde eğiliyor.
Halbuki durum böyle değil.
Sisi'nin o kadar hakaretten sonra Türkiye'ye gelmesine bakılırsa tam tersi bile söylenebilir.
Nitekim, bizdeki yandaşlar da Sisi'nin gelişine bu perspektiften bakıyorlar.
Yani, iki tarafta da durum aynı.
Otoriter rejimlerde tek adam hata yapmaz.
Güçlüdür.
Herkes onun önünde eğilir.
O zekasıyla bunu sağlamıştır.
Daha bir sürü hikaye.
Ama bu hikayelerin gerçekle bir ilgisi yoktur.
İç kamuoyu için, bunun bir önemi de yoktur.
Liderin gücü halkın gözüne sokulsun yeter.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder