.quickedit {display:none;} .quickedit {display:none;}

4 Eylül 2024 Çarşamba

Hikaye Anlatmak Büyük Bir Meziyettir. İnsanların Etrafınızda Toplanmasını İstiyorsanız Hikaye Anlatmayı Öğrenin.

 Hikaye anlatmak büyük bir meziyettir. 

İnsanların etrafınızda toplanmasını istiyorsanız hikaye anlatmayı öğrenin.

Eğer insanları etkilemek ve harekete geçirmek istiyorsanız önce etrafınıza toplanmalarını sağlamalısınız.

Bu konu, siyasetçisinden tüccarına kadar herkes için önemlidir.

Türkiye'nin çoğu yerini gördüm.

Yaşadığım yerlerde her zaman iyi hikaye anlatanların insanları etkilediğini gördüm.

Bizim insanımız okumayı pek sevmez. 

Ama masal veya hikaye dinlemeyi sever.

Muhtemelen kültür ile ilgili bir konu bu.

Binlerce yıldır göçebe hayvancılıkla geçinen ve bu gün bile kısmen de olsa bu yaşam tarzını muhafaza eden Türk milleti, akşam olup çadırda toplanınca efsaneler, masallar, hikayeler anlarak veya anlatan kişileri dinleyerek eğlenmiş hep.

Bu durum kültürümüze yerleşmiş olmalı.

Çevrenize bir bakın.

Hikaye anlatanların insanları çektiğini göreceksiniz.

Ama sadece güzel hikayeler anlatmak yetmez, hikayeleri güzel anlatmak da gerekir.

Eğlenceli anlatmak gerekir.

İlgi çekici şekilde anlatmak gerekir.

Anlatıya gizem katarak anlatmak gerekir.

İnsanlara umut verici şekilde anlatmak gerekir.

Böyle yaparsanız, başarılı olursunuz.

Mesela Cübbeli Ahmet Hoca'ya bakalım.

Adam din anlatıyor ama kuru kuru değil.

Hatta çoğu zaman din de anlatmıyor.

Güncel olaylara değiniyor.

Birilerine çatıyor.

Bir şeyler biliyor ama açık açık söylemek istemiyor gibi anlatıyor.

Arada mutlaka espri yapıyor.

Dinleyicilere laf atıp onları da konuya dahil ediyor.

Bir zamanlar tanıdığım biri vardı.

Benden büyük biriydi.

Ne yalan söyleyeyim, pek sevdiğim biri de değildi.

Ama nerede görsem, etrafına bir sürü insan toplanmış, can kulağı ile onu dinliyordu.

Bir gün benim birileriyle birlikte oturduğum bir yere geldi.

"Bu da nereden çıktı şimdi?" diye içimden geçirdim.

Adam selam sabahtan sonra bir süre muhabbeti dinledi.

Sonra nasıl yaptıysa bir fırsat buldu ve sazı eline aldı.

Sanki bunun provasını yapmış gibi bahsedilen konularla ilgili art arda bir sürü hikaye anlattı.

Hikayelerin çoğu komik olaylardı.

Bazıları ders veren, bazıları da merak uyandıran olaylardı.

En az iki saat konuştu ve ben dahil hiç kimse adamı dinlemekten kulağımızı alamadık.

Güldük, eğlendik, düşündük, acaba dedik, vay be dedik ama can kulağı ile dinledik.

Hikaye anlatmak ve bunu güzel bir şekilde yapmak aslında herkes için önemli bir şey.

Ama siyasetçiler için her şeyden daha önemli.

Demirel güzel hikaye anlatabildiği için kitleleri arkasına katabiliyordu.

Erdal İnönü örneği var bir de.

Aslında çok zeki, bilgili ve kültürlü biri.

Zaman zaman güzel hikayeler de anlatıyordu.

Ama hikayeleri güzel anlatma kabiliyeti yoktu.

O yüzden siyasette büyük bir ses getiremedi.

Recep Tayyip Erdoğan'a bakın bir de.

Anlattığı hikayeler bazen pek güzel olmasa da anlattığı hikayeleri çok güzel anlatıyor.

Espri anlayışı pek yok ama heyecan yaratıyor.

Ümit veriyor.

Bazen dinleyicilerine ama genellikle de muhalefete çatıyor.

Dış güçler diye soyut bir düşman tanımlıyor ve bu dış düşmanı yerden yere vuruyor.

Dinleyenler de rahatlıyor.

Her türlü beceriksizliklerinin ve başarısızlıklarının makul bir sorumlusunu buluyor.

Aslında çoğu kendinden kaynaklanan ve için için bunu bilen kitlelere suçu başkasına atarak rahatlama imkanı sağlıyor.

Gerçi o da artık eskisi kadar güzel hikaye anlatamıyor.

Anlattığı hikayeleri de güzel anlatamıyor.

Bunun yaşlılıktan kaynaklandığını ve metal yorgunluğu yaşadığını sanıyordum.

Geçen bir AKP'li bilerek veya bilmeyerek gerçek sebebi anlattı.

Son yerel seçmde aldıkları kötü sonucu, ikinci parti konumuna düşmelerini açıklarken anlattı bunu.

Söylediği söz çok basitti aslında.

Şöyle dedi:

"Biz her zaman halka umut verirdik.

Bizim hep bir hikayemiz vardı.

Bu hikayeleri de güzel anlatırdık.

Ama artık hikayelerimiz tükendi.

Bu seçimde bir hikayemiz yoktu.

Bu yüzden kaybettik."

Genel olarak bunları söyledi ve çok haklıydı.

Bence herkesin bir hikayesi ve hatta hikayeleri olmalı.

Bu hikayeler güzel kurgulanmış olmalı.

En önemlisi de, hikayeler güzel anlatılmalı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder