Televizyon kanallarına bakıyorum.
Büyük bir kısmı iktidarın borazanından başka bir şey değil.
Geriye kalanların da çoğu CHP çizgisinde yayın yapıyor.
Bir iki kanal sanki bağımsız kalmaya çalışıyor gibi ama ne bunu ne kadar başardıklarına karar vermek zor.
Bu durum televizyonlardaki yayınlara da açık bir şekilde yansıyor.
Örneğin, ülke yangın yerine dönmüş, ekonomi çökmüş, emekli açlık sınırında yaşadığından kızgın, çiftçiler traktörleri ile yolları kapatıyor, işçiler sokaklara çıkmaya hazırlanıyorlar ama hükümetin sözcülüğünü yapan kanallarda bunlarla ilgili tek bir haber yok.
Cumhurbaşkanının yerel seçim bozgunundan sonra artık iyice azalan konuşmalarını, birkaç açılış törenini takip edip saatlerce anlatmaktan başka bir bir şey yapmıyorlar.
Sanki ülkede her şey güllük gülistanlık ama CeHaPe ve dış güçler ülkeyi batmış gibi gösteriyor, hatta batırmaya çalışıyor havasındalar.
CHP'ye yakın, ya da en azından muhalif görünen kanallara bakınca da tam tersi bir durum var.
Ama onlar da halkın patlama noktasına geldiğini gösteren haberler yerine kısır siyasi olaylardan bahsediyorlar.
Yok AKP içinde gruplaşma varmış, yok AKP oyları eriyormuş, yok Mehmet Şimşek istifa edecekmi etmeyecekmiymiş gibi hikaye anlatıyorlar.
Memleketin durumunu, halkın sıkıntılarını, sorunları, çözüm yollarını, insanların beklentilerini anlatan kanal yok.
Çünkü herkes bir yere veya yerlere angaje olmuş.
Halkın çıkarlarını savunan yok.
Özgür basın diye bir şey yok.
Siyaset de bundan memnun gibi görünüyor.
Çünkü, iktidarıyla muhalefetiyle herkes yerini korumak peşinde.
Hal böyle olunca da basının durumuna şaşırmamak lazım.
Neticede; körler ve sağırlar birbirlerini ağırlıyor.
O kadar....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder