.quickedit {display:none;} .quickedit {display:none;}

27 Ekim 2017 Cuma

ÜNİVERSİTELER TARAFINDAN YAPILAN DOKTORA ÇALIŞMALARININ KONU VE DÖNEMLERİNE GÖRE İNCELENMESİ.



YAKIN DÖNEM TARİHİ İLE İLGİLİ ÜNİVERSİTELER TARAFINDAN YAPILAN DOKTORA ÇALIŞMALARI

                                                                                                     


Özet

Yakın döneme ait tarih araştırmaları; arşivlerin çoğunun henüz açılmaması, yazılı resmi kaynakların sınırlılığı, mevcut kaynakların çok fakat güvenilirliğinin yetersiz oluşu ve günlük siyasi olaylardan etkilenme riski gibi oldukça önemli sorunlar içermektedir. Bu sorunlar, üniversitelerde yakın dönemle ilgili olarak yapılan bilimsel tarih araştırmalarını da etkilemektedir.
Bu araştırmada internet üzerinden, Yükseköğretim Kurumu (YÖK) Tez Merkezi ana sayfasından,  2000-2014 yılları arasında yapılan ve tarih konularını kapsayan doktora tezleri taranarak bu tezlerin yakın dönem tarihi ile ilgili olanları incelenmiş ve buna ait değerlendirmeler yapılmıştır.
Tezlerde incelenen konular 1960 yılı öncesi dönemi, 1960-2000 dönemi ve 2000-2014 dönemi olarak üç gruba ayrılarak incelenmiştir.  Bu araştırmada özellikle, 1960-2014 yılları arasındaki konularla ilgili tezler detaylı bir şekilde incelenmiştir. 
Araştırma sonucunda; son zamanlarda yakın dönem tarihine ait konulara ilginin artmakta olduğu ve bu durumun doktora tezlerine de yansıdığı sonucuna varılmıştır.

Anahtar Sözcükler: Tez, Doktora Tezi, YÖK, Yakın Dönem Tarihi.

 Giriş

Tarihin, geçmişle ilgili olduğu herkes tarafından bilinmekle birlikte, ‘’Tarih nedir?’’ sorusuna verilecek cevap bu kadar basit değildir. Bu soruya, farklı sahalarda araştırma yapan kişilerin verdiği cevaplar incelendiğinde, bunların birbirlerinden çok farklı tarih tanımları yaptıkları görülmektedir.
Bununla birlikte, tarih disiplini dışındaki konularla ilgili kişilerin yaptıkları değişik tanımlamaları bir yana koyarsak, günümüz tarihçileri, tarihin ne olduğu ve kapsamı konusunda aşağı yukarı aynı fikirdedirler: ‘’Tarih, geçmiş üzerine yapılan araştırmadır. Geçmiş zamandaki insan tecrübesinin tamamı tarihin konusudur.’’[1]
Tarih, geçmiş dönem üzerine yapılan araştırma olarak tanımlanınca, bu geçmişin ne kadar geriden başlayacağı ve ne zamana kadar devam edeceği sorusu, yani tarihin dönemlere ayrılması sorunu ortaya çıkmaktadır. Bilindiği gibi, bazı araştırmacılar bu tür bir ayrıma karşı çıksa da, günümüzde tarih; Eski, Orta ve Modern çağlar gibi dönemlere ayrılarak araştırılmakta ve öğretilmektedir.  
Tarihin günümüze ne kadar yaklaşacağı konusuna gelince, burada tarihin belli dönemlere ayrılmasına göre oldukça önemli bazı yeni sorunlar ortaya çıkmaktadır. Her şeyden önce, ‘’yakın dönem tarihi’’ diye yeni bir kavramla karşılaşılmaktadır. O zaman da; ‘’Yakın dönem tarihi nedir?’’, ‘’Ne zaman başlayıp ne zaman sona ermektedir?’’ gibi cevaplanması gereken bazı başka sorular ortaya çıkmaktadır.
Yakın dönem tarihi hakkında fikir yürüten bazı araştırmacılara göre yakın dönem; 19. Yüzyıl sonunda başlayan ve 20. Yüzyıl boyunca devam eden sanayi devrimi, basının yaygınlaşması ve sosyalizmin yükselişi gibi olayların başlangıcından başlatılmaktadır. Öte yandan diğer bir görüşe göre yakın dönem; insanların hatırladığı geçmiş bir dönemden başlamaktadır. Bu görüşte olanlar; İngiltere’de II. Dünya Savaşı’nı, Almanya’da Nazi döneminin başlangıcını, Rusya’da 1917 Ekim devrimini yakın dönem başlangıcı olarak kabul etmektedir. Bu dönem, Türkiye açısından, Cumhuriyet’in kuruluşuna kadar götürülmektedir.
Bu durum herkesin üzerinde hemfikir olabileceği bir tanım kabul etmeyi oldukça zorlaştırmaktadır. Ancak, kendisinden önceki ve sonraki dönemlerden ayıran olayların belirlenmesi, yakın dönem tarihinin ilgilendiği zaman aralığını da belirlemek için bir tutamak olabilir. Böylece, esas alınan bu zaman aralığı ve bu aralığın kendine has nitelikleri yakın dönem tarihinin başlangıç ve bitişini belirlemek için kullanılabilir. Görüldüğü gibi yakın dönemi kapsayan makul bir zaman dilimi belirlemek imkânsız değildir.
Yakın tarihin başlangıç tarihini belirlemek sorunlu görünse de bu dönemin bitiş tarihini belirlemek biraz daha kolaydır. Yakın dönemin bitiş tarihini düne kadar uzatmak mümkündür. Çünkü yukarıda da belirtildiği gibi yakın dönem tarihinin ilgilendiği olaylar oluşum halindedir veya oluşumunu henüz tamamlamamıştır. 
Yakın dönem tarihinin tanımlanması konusundaki problemlerden genel olarak bahsettikten sonra, şimdi de bu dönemle ilgili araştırmalar yapan yakın dönem tarihçisinin karşılaştığı temel zorluklardan kısaca bahsetmekte fayda olduğu değerlendirilmektedir.
Yakın dönem tarihçisinin karşılaştığı ilk ve en büyük sorun, yaşadığı dönemin getirdiği şartların içine gömülerek sübjektif olma ihtimalidir. Gerçi tarihçinin yazdığı çalışmalar, hangi döneme ait olursa olsun, bir miktar sübjektif olmaktan kurtulamaz. Ancak burada önemli olan sübjektifliğin derecesidir. Eğer yakın dönem tarihçisi, yaşadığı dönemin siyasi atmosferinin farkında olursa, en az gerçek tarihçi kadar, bu tesirlerin tuzağına düşmekten kaçınabilir.
Yakın dönem tarihçisinin objektif bir şekilde yazma konusunda problem yaşamasının önemli bir sebebi de olaya karışan şahısların hala hayatta olmalarıdır. Hele bu şahıslar iktidarda ise kaçınılmaz bir şekilde daha çok onları övmeye yönelik bir tarih yazılacaktır. Öte yandan muhaliflerin yazıları da sadece onları eleştiriye yönelik olacaktır.
Bu anlamda, Türkiye’deki üniversitelerde yakın dönem tarihi ile ilgili bilimsel araştırmalar yapmanın bazı başka sakıncaları da bulunmaktadır. Bunlardan en önemlisi de yakın dönem tarihi ile ilgili araştırmaların her zaman siyasi bir malzeme olarak kullanılması olasılığıdır. Yakın dönem tarihi araştırmaları iç siyaset malzemesi yapılacağından bu konularda yapılacak çalışmalar her zaman belli bir risk taşımaktadır.[2]
Yakın dönem tarihçisi için önemli bir sorun da; eğer tarihçi kendi şahit olduğu olayları yazıyorsa kaçınılmaz olarak kendisinin de olayların içinde yaşıyor olmasıdır. Bunun aksine geçmiş dönem tarihçisi bütünüyle başkasının şahitliğine tabidir. Dolayısıyla bunlar hakkında kendi eleştirel bakış açısını getirebilir.
Bu durum yakın dönem tarihçisi açısından büyük bir dezavantaj olarak görülebilir. Çünkü tarihçinin kendi hatıralarının bağımsız bir değerlendirmesini yapması oldukça zordur. Ancak bu durum, diğer bir yönüyle bir avantaj olarak ta değerlendirilebilir. Çünkü tarihçi olayların içinde yaşadığından, halkın genel tutum ve düşüncelerini daha doğru bir şekilde yansıtabilir. Bu açıdan bakıldığında yakın dönem tarihçisinin, olaylardan tecrit olamama konusu kendi başına objektifliğe engel değildir. Objektifliğe engel olan temel husus, bu kişilerde bulunması muhtemel olan önyargılardır.
Diğer önemli bir husus ta, tarihçilerin genel olarak, en azından arşivlerin açılma süresi olan 30 yıl geçmeden tarih yazılamayacağına inanmalarıdır. Tarihçiler genel olarak, arşiv belgeleri olmadan yazılacak tarihin, henüz oluşum halinde olması sebebiyle, olayların kısa ve orta vadedeki sonuçlarını ortaya çıkarmayacağını ve bu şekilde yazılacak tarihin geçici olacağını düşünmektedirler.
Fakat tüm bu zorluklara rağmen, popüler düzeyde tarih okuyucuları yakın dönem tarihine daha fazla ilgi duyduğundan bu durum; gerek tarihçi, gerekse tarihçi olmayıp ta tarihi konularda araştırmalar yapan yazarlar tarafından yakın tarih araştırmalarına ve yazımına olan ilgiyi gün geçtikçe artırmaktadır.
Bu araştırmada, bu durumun, üniversitelerde yapılan bilimsel araştırmalara nasıl yansıdığı ortaya çıkarılmaya çalışılacaktır. Araştırmada, Türkiye’de yakın dönem tarihi için belirli bir tarih tespit etmek gibi bir maksat güdülmemektedir. Bununla birlikte, hem Türkiye’nin içyapısında köklü bazı değişimlerin başlangıcı ve hem de dünyada küreselleşme, bilgisayar teknolojisi, internet ve iletişimin gelişmesinin altyapısının başlangıcı olarak kabul edilebilecek olan 1960 yılı araştırmada başlangıç yılı olarak alınmıştır.
Bu araştırmada; Türkiye’de, üniversitelerin yaptığı bilimsel araştırmalarda, yakın dönem tarihi konularında araştırma yapılıp yapılmadığı, yapıyorlarsa bu araştırmaların hangi dönemlerde yoğunlaştığı, hangi üniversitelerin bu konuya daha fazla ağırlık verdikleri, tarih bölümlerinin, olayların geçmesinden ne kadar zaman sonra olaylar hakkında araştırma yaptıkları gibi hususlar incelenerek bu konularla ilgili sonuçlara gidilmeye çalışılacaktır.
Araştırmada, bilimsel özelliği daha fazla olduğu ve daha detaylı incelemeler ihtiva ettiği için, Türkiye üniversitelerinde yapılan doktora tezleri esas alınacaktır. Araştırma yapılırken; 2000 yılından 2014 yılına kadar yapılan doktora tezleri dikkate alınarak, bu tezler 1960 yılından önceki dönemi kapsayan konular, 1960-2000 yılları arasındaki dönemi kapsayan konular ve 2000-2014 yılları arasındaki dönemi kapsayan konular olarak üçe ayrılacaktır. Araştırmada, YÖK Ulusal Tez Merkezi verileri esas alınacaktır.[3]

1. İncelemede Temel Alınan Hususlar.
Araştırmaya YÖK Ulusal Tez Merkezi ana sayfasında, ‘’gelişmiş tarama’’ seçeneğine girilerek’aranacak kelime(ler)’’ bölümüne sırasıyla; TARİH veya İNKILAP TARİHİ veya CUMHURİYET TARİHİ, ‘’aranacak alan’’ bölümüne sırasıyla; konu, konu, konu, ‘’arama tipi’’ bölümüne sırasıyla; içinde geçsin, içinde geçsin, içinde geçsin, ‘’yıl’’ bölümüne; 2000<=yıl<=2014, ‘’tez türü’’ bölümüne; ‘’doktora’’ yazılmış, izin durumu, üniversite ve dil bölümlerine herhangi bir şey yazılmadan alttaki ‘’bul’’ seçeneğine basılmıştır.[4]
İşlem 4.11.2014 tarihinde yapılmış ve içinde belirttiğimiz kelimeler geçen 1658 doktora tezinin sisteme kayıtlı olduğu tespit edilmiştir. Daha sonra bu tezler tek tek incelenerek; 1960 yılı öncesindeki olayları kapsayan, 1960-2000 yılları arasındaki olayları kapsayan ve 2000-2014 yılları arasındaki olayları kapsayan konular olarak ayırılmıştır.[5]
Ayırma işleminde, tezlerin incelediği konuların başlangıç tarihi değil bitiş tarihi esas alınmıştır. Daha önceki bir tarihte başlayıp 1960 yılında sona eren konular 1960 yılı öncesi dönemine ve daha önceki bir tarihte başlayıp 2000 yılında biten konular 1960-2000 dönemine dâhil edilmiştir. Araştırma dönemi, belirtilen yılların (1960-2000 ve 2000-2014 yılları) başlangıcından bir yıl sonra bile sona ermiş ise, eğer o yılın olayları da inceleniyorsa, bu tezlerin bir üst döneme ait olduğu kabul edilmiştir. Örneğin 1920’lerde başlayıp 1961 yılındaki olayları da inceleyen tezler 1960-2000 dönemi grubuna dâhil edilmiştir.
Fakat biyografi incelemeleri ve bazı kişilerin belirli konulardaki faaliyetlerinin veya düşüncelerinin incelendiği konularda, incelenen kişinin söz konusu faaliyetleri esas olarak önceki dönemde gerçekleşmişse, bu kişilerin ölüm tarihleri, belirtilen tarihleri geçmiş olsa bile bir önceki döneme dâhil edilmiştir. Örneğin; ‘’Fatin Rüştü Zorlu’nun Hayatı ve Siyasi Faaliyetleri’’ konulu bir tez, bu kişi 1961 yılında ölmüş olmasına rağmen incelenen konu esas olarak 1960 yılı öncesinde meydana geldiğinden, 1960 öncesi döneme dâhil edilmiştir.

2. Verilerin İncelenmesi.
Tespit edilen 1658 tez teker teker incelendiğinde bu tezlerin; 1454 tanesinin 1960 yılı öncesi dönemi, 92 tanesinin 1960-2000 yılları arasındaki dönemi, 112 tanesinin de 2000-2014 tarihleri arasındaki dönemi incelediği belirlenmiştir.
İnceleme konumuzu ilgilendiren 1960-2014 arasındaki dönemi kapsayan konularda tez miktarlarının üniversitelere göre dağılımı, 1960-2000, 2000-2014 ve toplam olarak aşağıdaki Tablo 1 ve Grafik 1’de sunulmuştur.

Üniversitelere göre hazırlanan tez miktarı
Sıra No.
Üniversite
1960-2000
2000-2014
Toplam
1
Ankara Üniversitesi
18
18
36
2
Gazi Üniversitesi
7
28
35
3
Marmara Üniversitesi
11
15
26
4
Dokuz Eylül Üniversitesi
10
8
18
5
Hacettepe Üniversitesi
10
7
17
6
İstanbul Üniversitesi
8
9
17
7
Boğaziçi Üniversitesi
6
5
11
8
Fırat Üniversitesi
5
1
6
9
Atatürk Üniversitesi
3
2
5
10
Erciyes Üniversitesi
3
1
4
11
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi
0
4
4
12
Ege Üniversitesi
3
0
3
13
İstanbul Teknik Üniversitesi
0
3
3
14
Selçuk Üniversitesi
0
3
3
15
Orta Doğu Teknik Üniversitesi
1
1
2
16
Süleyman Demirel Üniversitesi
1
1
2
17
Yıldız Teknik Üniversitesi
1
1
2
18
Bilkent Üniversitesi
2
0
2
19
Uludağ Üniversitesi
1
1
2
20
Cumhuriyet Üniversitesi
1
0
1
21
İnönü Üniversitesi
1
0
1
22
Harp Akademileri Komutanlığı
0
1
1
23
Sakarya Üniversitesi
0
1
1
24
Anadolu Üniversitesi
0
1
1
25
İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü
0
1
1
TOPLAM

92
112
204
Tablo 1:Üniversitelere göre belirlenen dönemlerde hazırlanan doktora tezi miktarı.

 Tablo 1'e bakıldığında, incelediğimiz dönemleri (1960-2000 ve 2000-2014 dönemleri toplamı) kapsayan en fazla doktora tezinin sırasıyla; Ankara Üniversitesi, Gazi Üniversitesi ve Marmara Üniversitesi tarafından hazırlandığı görülmektedir.
İlk dönemle ilgili olarak yapılan 92 doktora tezine karşılık ikinci dönemde 112 tez yapılmış yani tezlerin yapılma tarihlerine yaklaştıkça tez miktarında bir artış ortaya çıkmıştır.
Toplam 1658 tez arasında 1960-2014 yılları arasını kapsayan dönem içinde yapılan tez miktarının toplamı ise 204 adettir. Bu da toplam tez miktarının yaklaşık %12,3’tür.
İncelenen dönemlere göre hazırlanan tez miktarları Tablo 2'de sunulmuştur.

İncelenen Dönemler İçinde Yıllara Göre Hazırlanan Tez Miktarları
Hzr. Yılı
…-1960
1960-2000
2000-2014
1960-2014 Toplam
Genel Toplam
2000
41
4
1
5
46
2001
54
1
0
1
55
2002
87
6
2
8
95
2003
88
3
3
6
94
2004
78
4
2
6
84
2005
70
5
4
9
79
2006
78
9
9
18
96
2007
113
8
19
27
140
2008
87
7
12
19
106
2009
102
3
9
12
114
2010
144
5
12
17
161
2011
148
11
13
24
172
2012
154
12
9
21
175
2013
159
8
14
22
181
2014
51
6
3
9
60
Toplam
1454
92
112
204
1658

Tablo 2:İncelenen dönemlerle ilgili yıllara göre hazırlanan tez miktarı.


Yıllara göre hazırlanan tez miktarı tablosu ve grafiği incelendiğinde; 2000 yılından 2014 yılına gelindikçe hazırlanan toplam tez miktarına paralel olarak 1960-2014 yılları arasındaki dönemi inceleyen tez miktarında da bir artış olduğu görülmektedir.
2000 yılında hazırlanan toplam tez miktarı 46 iken 2013 yılında hazırlanan toplam tez miktarı 181 olmuş, buna karşılık 1960-2013 yılları arasındaki dönemi inceleyen konulara ait yıllık tez miktarı 2000 yılında 5 iken 2013 yılında 22’ye yükselmiştir. Yani, 2013 yılında yapılan toplam tez miktarı (181 tez), 2000 yılında yapılan toplam tez miktarına (46 tez) göre 3,9 kat artmış, öte yandan 1960-2013 yılları arasındaki döneme ait konuları inceleyen tezlerde 2000 yılında hazırlanan 5 tez, 4,4 kat artarak 2013 yılında 22 teze ulaşmıştır.
Burada yapılan karşılaştırmalarda, 2014 yılı henüz sona ermediğinden, üniversitelerde hazırlanan tüm tezlerin henüz hazırlanmadığı ve hazırlananların bir kısmının da YÖK Tez Tarama Sistemine kaydedilmediği düşünülerek, karşılaştırmaya esas olarak 2013 yılı verileri alınmıştır.
Aşağıdaki Tablo 3’te hazırlanan tezlerin bilimsel dallara göre dağılımı sunulmuştur.

Hazırlanan Tezlerin Bilimsel Dallara Göre Dağılımı
Sıra No.
Fakülte/Bölüm
1960-2000
2000-2014
Toplam
1
Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi
38
23
61
2
Tarih
22
14
36
3
Cumhuriyet Tarihi
16
13
29
4
Eğitim-Öğretim
0
25
25
5
Sosyoloji-Sosyal Bilimler
8
4
12
6
Siyasi Tarih ve Uluslararası İlişkiler
1
8
9
7
İslam Tarihi
2
5
7
8
Mimarlık, Müzik, İletişim, Sinema
0
7
7
9
İktisat
2
2
4
10
Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi
1
3
4
11
Bilim Tarihi, Tıp, Endüstri
0
4
4
12
Coğrafya, Şehir Planlama
0
3
3
13
Türk Dili ve Edebiyatı
1
0
1
14
Yönetim Bilimleri
1
0
1
15
Strateji
0
1
1

Toplam

92
112
204
Tablo3: Hazırlanan tezlerin bilimsel dallara göre dağılımı


Tezlerin bilimsel dallara göre dağılımı tablosuna bakıldığında; 1960-2014 tarihleri arasındaki dönemle ilgili olarak yapılan tezlerden (204 tezden) en fazla hazırlayan ilk üç bölüm sırasıyla; Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi, Tarih ve Cumhuriyet Tarihi bölümleri olduğu görülmektedir.
 Bu üç bölümün hazırladığı toplam tez miktarı, 1960-2014 tarihleri arasındaki dönemle ilgili olarak yapılan toplam tez miktarının yaklaşık %61,8’ini (204 tezin 126’sını) oluşturmaktadır.  Bu konular ayrı ayrı hesaplandığında, Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi bölümü; dönem içindeki toplam tez miktarının yaklaşık %29,9’unu (204 tezin 61’ini), Tarih bölümü; yaklaşık %17,7’ini (204 tezin 36’sını) ve Cumhuriyet Tarihi bölümü de; yaklaşık %14,2’sini (204 tezin 29’unu) oluşturmaktadır.
Toplamda ilk üç sırayı alan Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi, Tarih ve Cumhuriyet Tarihi bölümlerince hazırlanan tez miktarlarında, ikinci dönemde (2000-2014 dönemi) birinci döneme (1960-2000 dönemi) göre bir azalma meydana gelmektedir. Bu üç bölümün 1960-2000 döneminde toplam 76 tezi bulunurken bu miktar 2000-2014 döneminde 50’ye düşmüştür.
Dikkat çeken diğer bir husus ta; 2000-2014 döneminde hazırlanan 25 tez ile Eğitim ve Öğretim bölümünün bu dönemde ilk sıraya yükselmesi ve genel tez miktarında da dördüncü sırayı almasıdır. Ancak bu tezler; tarih öğretmenliği ve sosyal bilgiler öğretmenliği gibi bölümlerce hazırlandığından tez konuları okullarda tarih ve sosyal bilgiler konularının öğretimi ile ilgili ilgilidir. Bu sebeple bu tezler doğrudan doğruya tarihi inceleme konusuna girmemektedir.
Tarih bölümlerinde, tez hazırlama tarihleri ile bu tezlerde incelenen dönemlerin arasındaki zaman aralıkları Tablo 4’te sunulmuştur.

Sıra No.
Tarih Bölümlerinde (AİT, T.C Tarihi ve Tarih Bölümleri) Tez Hazırlama Tarihleri İle Bu Tezlerde İncelenen Dönemlerin Arasındaki Zaman Aralıkları

Hazırlanan Tez Sayısı

1960-2000
2000-2014
1960-2014 (Toplam)
1
1 yıldan az.
1
3
4
2
1 yıl.
0
16
16
3
2 yıl.
1
8
9
4
3 yıl.
0
6
6
5
4 yıl.
2
6
8
6
5 yıl.
2
0
2
7
6 yıl.
0
1
1
8
7 yıl.
0
1
1
9
8 yıl.
0
1
1
10
9 yıl.
0
1
1
11
10 yıl.
1
0
1
12
11 yıl.
1
1
2
13
12 yıl.
1
0
1
14
13 yıl.
2
0
2
15
14 yıl.
1
0
1
16
15 yıl.
1
0
1
17
16 yıl.
1
0
1
18
17 yıl.
1
0
1
19
20 yıl.
1
0
1
20
21 yıl.
1
0
1
21
22 yıl.
1
0
1
22
23 yıl.
2
0
2
23
24 yıl.
1
0
1
24
27 yıl.
5
0
5
25
28 yıl.
4
0
4
26
29 yıl.
4
0
4
27
30 yıl.
2
0
2
28
31 yıl.
4
0
4
29
32 yıl.
5
0
5
30
33 yıl.
4
0
4
31
34 yıl.
1
0
1
32
35 yıl.
2
0
2
33
37 yıl.
2
0
2
34
38 yıl.
3
0
3
35
39 yıl.
2
0
2
36
40 yıl.
2
0
2
37
41 yıl.
1
0
1
38
42 yıl.
4
0
4
39
43 yıl.
1
0
1
40
44 yıl.
1
0
1
41
45 yıl.
1
0
1
42
47 yıl.
1
0
1
43
49 yıl.
2
0
2
44
50 yıl.
1
0
1
45
53 yıl.
1
0
1
46
Tespit Edilemeyen
1
6
1
Toplam
-
76
50
126
Tablo 4: Hazırlanan tezlerin hazırlandığı yıllara göre yakınlığı.

 Tablo 4’te, ‘’tespit edilemeyen’’ olarak gösterilen tezler, YÖK Tez Arama sitesindeki tez özeti veya başlığından ilgili dönemlere ayrılabilmesine rağmen, tezin sona erdiği tarih tam olarak tespit edilemeyen tezlerdir. Bu tezlerin yayınlanma izni olmadığı için, tez metnine de ulaşılıp incelenememiş ve inceleme konusunun ne zamana kadar olan süreyi kapsadığı tam olarak belirlenememiştir.
Tablo 4’te, 1960-2000 yılları arasındaki döneme ait konuları inceleyen tezlerden sadece bir tanesinde, 2000-2014 yılları arasındaki döneme ait konuları inceleyen tezlerde ise üç tanesinde inceleme konusunun tez hazırlama tarihi ile aynı yıla kadar getirildiği görülmektedir. 2000-2014 yılları arasındaki yıllarla ilgili konularda hazırlanan tezlerde inceleme döneminin bir yıl öncesine kadar yaklaştığı tezlerin sayısı 16’dır. Bu sayının, 2000-2014 yılları arasındaki dönemle ilgili 50 tezin yaklaşık % 32’si ile çok yüksek bir seviyede olduğu görülmektedir.
Grafik 4’te, Tablo 4’teki konular beşer yıllık dönemler halinde gösterilmiştir. Bu grafikte, 1960-2000 yılları arasındaki konularda, 0-5 yıl öncesine kadar olan konuları inceleyen sadece altı tez varken bu sayının 2000-2014 yılları arasındaki konularda 39’a yükseldiği görülmektedir. Yani; 1960-2000 yılları için 0-5 yıl öncesine kadar olan konuları inceleyen tezler, toplam 76 tezin sadece % 7,9’u iken, 2000-2014 yılları arası için toplam 50 tezin % 78’ine tekabül etmektedir.
Grafik 4’te dikkat çeken bir husus ta, 0-5 yıl arasındaki dönemdeki yüksek orandan sonra, 21-25 yıl arasındaki dönemde yeniden önemli oranda bir artış olmasıdır. Bu oranlar, az bir düşüşle birlikte, 26-30 ve 31-35 yılları arsında da devam etmektedir. Tezler konularına göre incelendiğinde 21 yıldan 35 yıla kadar eskide kalan konularda hazırlanan tezlerin çoğunun 1960-1980 yılları arası ile ilgili olduğu tespit edilmiştir.
Bu dönem, gerek dünyada; bağımsızlık hareketleri, Arap-İsrail Savaşları, Filistin meselesi ve gerekse Türkiye’de; Ermeni ve PKK terörü, sağ ve sol siyasal hareketler, Kıbrıs Harekâtı, askeri darbeler, muhtıralar vb. çok çalkantılı ve iz bırakan olaylarla dolu bir dönemdir. İnceleme konuları da çoğunlukla bu konularla ilgilidir. Örneğin, tez metinleri incelendiğinde, 1960-2000 yılları arasındaki olaylarla hazırlanan tezlerden 10 tanesinin Ortadoğu olayları (daha çok İsrail ve Filistin meselesi) ile 10 tanesinin iç politika, siyasi hareketler ve siyasi partilerle; dokuz tanesinin askeri darbe, sıkıyönetim ve muhtıralarla; sekiz tanesinin de Kıbrıs ile ilgili olduğu tespit edilmiştir. Yani 76 tezden 37 tanesi sadece bu üç konu ile ilgilidir.

Sonuç.
Yukarıda yaptığımız tespitler çerçevesinde yakın döneme ait hazırlanan tezlerde en fazla tez miktarının Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi ile Cumhuriyet Tarihi gibi nispeten daha yakın dönemlerdeki tarihi olayları inceleyen bölümlerce yapıldığı tespit edilmiştir.
Tezleri üniversitelere göre kıyasladığımızda yakın dönemle ilgili daha fazla tez yapılan üniversitelerin başta Ankara ve İstanbul gibi büyük şehirlerde bulunan ve diğer üniversitelere göre daha eski kurumların olduğu görülmektedir.
Üniversiteler arasında Ankara Üniversitesinin yakın dönemle ilgili en fazla tez hazırlayan üniversite olmasının bünyesinde Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü ile Cumhuriyet Tarihi Bölümü’nün her ikisinin de bulunması ve bunların köklü eğitim kurumları olmasından kaynaklanmış olabileceği değerlendirilmektedir.
Yıllar geçtikçe üniversitelerde yapılan doktora tezlerinin toplam miktarı artarken yakın dönemle ilgili artış, bu artış oranından, biraz daha fazladır. Fakat tarih bölümlerinde, 2000-2014 dönemiyle ilgili tezler, 1960-2000 dönemine göre azalmıştır. Ancak bu durum diğer bilimsel dallarda farklıdır. Diğer bilimsel dallarda 2000-2014 dönemine ait tezlerde önemli bir artış meydana gelmiştir. Bu artış özellikle eğitim öğretimle ilgili tezlerde çok belirgindir.
2000-2014 dönemine ait tarih bölümleri tezlerinin miktarındaki azalmanın, bu tarih aralığının günümüze çok yakın bir dönemi kapsamasından kaynaklanmış olabileceği, yani tarih olarak bu güne yaklaştıkça tarih bölümlerinde tez yapma konusunda ilginin azaldığı değerlendirilebilir. Fakat Tablo 4’e bakıldığında bunun doğru bir değerlendirme olmadığı görülmektedir. Çünkü bu tabloda, tezlerin hazırlama tarihlerine göre, incelenen konuların ait olduğu dönemlere bakıldığında, 0-5 yıllık bir süre öncesine kadar gelen konularda yapılan incelemelerin oldukça yüksek bir oranda olduğu görülmektedir. Yani tezlerde, tez hazırlama tarihine çok yakın bir döneme kadar geçen zamanda incelenen konulara önemli derecede ilgi olduğu görülmektedir.
Grafik 4’teki 21 yıl ve daha uzun süre öncesine ait konuları inceleyen tezlerdeki artışın bu döneme tekabül eden 1960-1980 yılları arasındaki önemli iç ve dış olayların çokluğundan kaynaklandığı değerlendirilmektedir. Bu durumdan, bu olayların günümüzde de hala güncelliğini kaybetmediği ve toplumda önemli etkiler yaratmış olduğu sonucu çıkarılabilir.
Sonuç olarak; tüm veriler incelendiğinde doktora tezlerinde yakın döneme dair ilginin oldukça fazla olduğu ve giderek arttığı değerlendirilmektedir.

Not: Bu yazıyı beğendiyseniz alttaki butondan facebook, twitter, pinterest ve G+ tuşlarına basarak arkadaşlarınızla paylaşırsanız sevinirim. Teşekkürler.

KAYNAKÇA

I- KİTAPLAR:
ACUN, Fatma, ‘’Yakın Dönem Tarihi Metodolojisi’’, Hacettepe Üniversitesi Yayınları, Ankara, 2008.
KORKMAZ, Cemil Hakan, ‘’Kurtuluş Savaşı’nın İkinci Cephesi, İç İsyanlar’’, Altın Kitaplar Yayınevi, İstanbul, 2008.

ELEKTRONİK YAYINLAR:
https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/
https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/tarama.jsp#tabs-2

Not: Bu yazıyı beğendiyseniz alttaki butondan facebook, twitter, pinterest ve G+ tuşlarına basarak arkadaşlarınızla paylaşırsanız sevinirim. Teşekkürler.




[1] Fatma Acun, ‘’Yakın Dönem Tarihi Metodolojisi’’, Hacettepe Üniversitesi Yayınları, Ankara, 2008, s.12.
[2] Cemil Hakan Korkmaz, ‘’Kurtuluş Savaşı’nın İkinci Cephesi, İç İsyanlar’’, Altın Kitaplar Yayınevi, İstanbul, 2008, s.7.
[3] https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/
[4] https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/tarama.jsp#tabs-2
[5] Zamanla yeni tezler eklendiğinden daha sonraki tarihlerde yapılacak taramada farklı rakamlar çıkabilir.