Biliyorsunuz Türkiye 3,4 milyar dolarlık füze savunma
sistemi ihalesi konusunda Çin'i tercih ettiğini açıklamış, bu durum ise ABD,
Rusya ve Avrupa'nın tepkisine neden olmuştu.
Şimdi ABD ve AB ülkelerinin NATO üyeliği kapsamında itiraz
etmesi her ne kadar bazı kesimlerce hoş karşılanmasa da yine de bir mantığa
dayanıyor gibi görünüyor. NATO silah sistemleri standartları var, dost düşman
tanıma sistemlerinin uyumu var, sadece füzenin mekanik kısmı değil,
yazılımlarla ilgili konular var.
Ama Rusya niye tepki gösteriyor diye
insan merak ediyor değil mi?
Şimdi; silah pazarında pay kaybetmesi bir sebep olarak
gösterilebilir. Ama bence daha derin sorunlar var. Rusya soğuk savaşın ardından
hızla ikinci derecede güç pozisyonuna düştü ve birçok bunalımı bir arada
yaşadığı o zamanlarda istemeden de olsa bu yeni konumunu benimsedi.
Fakat durum hızla değişiyor. AB Sovyetler Birliğinin
dağılması ile ABD’nin yanında ikinci bir süper güç olmaya çalıştı. Ancak bağımsız
bir askeri güç oluşturamadı. Ekonomik ve başka sorunlar yüzünden bu günlerde bu
çabalarını da terk etmiş görünüyor.
Rusya Putin ile biraz toparlansa da eski gücüne tekrar
ulaşması imkânsız görünüyor. Petrol ve gaz gelirleriyle ekonomisi biraz
toparlandı fakat ne o eski askeri gücü ne de silah teknolojisi dünya çapında
mücadele için yeterli değil. Nitekim kaç senedir geliştirmeye çalıştıkları
denizden karaya füzeleri bir türlü hedefi isabetli tutturacak seviyeye
gelemedi.
ABD ise süper güç konumunu devam ettirirken artık
performansı eskisi kadar iyi değil. Ekonomik ve yönetim sorunlarıyla birçok
küçük krizi art arda yaşıyor.
Aradan ise Çin, sıyrılmak üzere. ABD’den sonra ikinci büyük ekonomi
oldular. Rusya ve bazı AB ülkelerinden aldıkları silah ve araçları hemen
kopyalayıp geliştirerek yeni silah sistemleri yapmaya başladı. Ukrayna’dan
deniz lokantası yapacağım diye aldığı eski uçak gemisini ülkesine götürdü ve
kendi uçak gemisini yapıyor. Onlarca uyduyu uzaya gönderiyor. Rus füzelerini
oldukça geliştirerek kendi özgün füzelerini yaptı. Hatta Dünya’dan ateşlediği
bir füze ile eskimiş bir meteoroloji uydusunu başarıyla vurdu.
Yani özetle Çin büyüyor. Büyüdükçe de genişleme ve yayılma
eğilimi gösteriyor. Afrika dâhil birçok ülkede limanlar, ticari ve askeri
merkezler kuruyor. Çin kendisini yıllardır küçümseyen Rusya’yı çoktan sollamış
durumda. Artık dünya liderliğine ulaşmak için ABD ile yarışıyor.
Bu durum ise en önce komşusu Rusya’yı tehdit ediyor. Orta
Asya Türk Cumhuriyetleri, Moğolistan ve Doğu Rusya şimdiden Çin şirketleri ve
göçmenleri tarafından fiili olarak işgal edilmiş ve hala da işgal edilmeye
devam ediyor.
Rusya Şanghay 5’lisi adı altında Çin ile ittifak halinde
görünüyor. Kimse buna aldırmasın. Rusya Batı hâkimiyetine karşı soğuk savaş
sonrasında böyle bir örgüte katıldı fakat Çin ile dost olduğundan falan değil.
Çin’i ortak düşmana karşı bir denge olarak gördüğünden ve belki de yükselen Çin’e
karşı koyamayacağını düşündüğünden beraber olarak daha iyi bir kontrol
sağlayacağını düşündüğünden.
Rusya bu ihaleye neden karşı çıkıyor demiştik. Çin, artık
Rusya’nın kabul edebileceği sınırları aşmak üzere. Rusya için tehdit artık
Batıdan değil doğudan yükseliyor. Ve tehdit yanı başında. En büyük tehdit en
yakın tehdittir, her zaman. Hem unutmayalım ki bütün cinayetlerde şüpheli ya
komşudur veya yakın bir akraba.
Şimdilik Rusya ince bir ip üzerinde denge politikaları
uyguluyor. Bilinmez ama belki de gelecekte Rusya; ABD ve AB ile Çin’e karşı bir
ittifak kurabilir. Olmaz olmaz demeyin. Geçmişte Komünist Çin, Komünist
Sovyetler birliği tehdidine karşı Kapitalist ABD ve Batı ile işbirliğine
gitmemiş miydi?
Saygılar sunarım.
Saygılar sunarım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder